Fransız basınının Paris cinayetleri ile MİT arasında bağlantı kuran haberlerini güvenlik uzmanları yorumladı: Fransa, soruşturmadaki beceriksizliğini, MİT'i suçlayarak örtbas etme derdinde. MİT'e herhangi bir soru veya talep de gelmedi.


HİLAL ÖZTÜRK/AKŞAM ÖZEL HABER ARAŞTIRMA

PKK kurucularından Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve aktivist Leyla Söylemez’in 9 Ocak’ta Paris Kürdistan Enformasyon Merkezi’nde öldürülmesiyle ilgili dosya, medyaya yansıyan iddianame haberiyle yeniden gündeme geldi. Fransız medyasına yansıyan haberlerde Paris savcılığının cinayetlerle ilgili MİT’i adres gösterdiği ifade ediliyor. Ancak aynı haberlerde paralel yapı vurgusu da yapılıyor. Akşam Özel Haber Araştırma Servisi’ne konuşan uzman güvenlik kaynakları, Paris’in göbeğinde yaşanan 3 cinayetin 3 yıldır çözülemediğini belirterek “Bunca zaman içinde ortaya tek bir somut delil konulamadı, olayın sıcağı sıcağına toplanan delillerin içinde olduğu dizüstü bilgisayar soruşturma savcısının evinden çalındı, dosyada gizlilik kararı var kimse ne olduğunu bilmiyor, ailelerin talepleri karşılanmadı. Bu tabloda yapılan bu haberle verilmek istenen mesaj, biz çözemedik deyip topu MİT’e atmak. Kendi beceriksizliklerini MİT’i töhmet altında bırakarak kapatmak telaşı. Bunu başka türlü okumak imkansız” diyor. Öte yandan edinilen bilgilere göre Paris Savcılığı ve Fransa istihbaratı 3 cinayet soruşturmasıyla ilgili bugüne kadar MİT’e herhangi bir soru veya talep de iletmediği öğrenildi.

O DA OLABİLİR BU DA OLABİLİR

Güvenlik uzmanları ayrıca, Fransız basınında savcılık kaynaklarına dayandırılan haberlerde bir yandan MİT’in, diğer yandan parelel yapının ima edildiği belirtilerek “Ortaya karışık bir tablo sunulmuş. Biz bu cinayetleri çözemedik ama işte suçlu bunlardan biri gibi bir tabloyla topu kendi sahalarından atma çabasındalar” diyor. İşte Fransız basınında yer alan haberdeki o bölüm şöyle: “Paris Savcılığı kaynaklarının Türk gizli servislerinin (MİT), öncelikli olarak Sakine Cansız’ı hedef alan cinayetin tasarlanış ve hazırlanış aşamasına katıldığını düşündüklerini söylüyorlar. Ancak MİT ajanlarının bu cinayete amirlerinin emriyle doğrudan ya da MİT’in imajını bozmak amacıyla MİT yönetiminden habersiz veya barış sürecine zarar vermek amacıyla katıldıklarına dair yeterli kanıt olmadığının da altını çiziyorlar.”