TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, Şiddetin dilinin, toplumsal kutuplaşmalara yol açtığını, yaşadıkları çağda silahla hak aranamayacağını her platformda söylediklerine değinerek, “Hep birlikte ortak aklı oluşturmak, sorunlarımıza şiddetin diliyle değil, barış diliyle yaklaşmak zorundayız. TBMM çatısı altında çözüm için cesaretle alınacak her kararın destekçisi olacağımızı ifade etmek istiyoruz” dedi

“Ülke zor ve çetin bir sınavdan geçiyor”

“Ortak akıl ve ortak duruş” bildirisini okuyan TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, Türkiye’nin son yıllarda zor ve çetin bir sınavdan geçtiğine işaret eden “Bir yandan küresel terör, diğer yandan son zamanlarda Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Mardin’de ve bölgenin diğer şehirlerinde, her geçen gün ağırlığını artıran şiddet dalgasıyla bir ateş çemberi yaşanıyor. Ateş düştüğü yerde sivil, savunmasız ve masum insanlar mağdur oluyor. Evlerin içine kadar giren çatışmalar sonucunda yüzlerce insan hayatını kaybetti. Asker ve polisler şehit oldu. On binler göç etmek zorunda kaldı. En önemlisi de geleceğe dair umutlar azaldı” dedi. Bölgede; toplumsal, siyasal ve ekonomik anlamda ağır bir tablo ile karşı karşıya olunduğunun altını çizen Kadooğlu, “Bir yanda bölge insanının yaşadığı travma, öte yandan esnafın, tüccarın, yatırımcının yani iş insanlarının üzerindeki ağır ekonomik baskının hafifletilmesi noktasında çalışmalar yapılmalıdır. Bu ekonomik tedbirlerin sadece bir alana değil, tüm bölgeyi kapsayacak şekilde genişletilmesi ve zamana yayılmadan ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz. Ayrıca bölgede olduğu kadar tüm ülkede de ekonomik kalkınmanın ve yatırım ortamının sağlanabilmesi için hukukun üstünlüğüne, adalete, huzur ve güvene ihtiyacımız olduğu bir gerçektir” diye konuştu.



“PKK tek taraflı ateşkes ilan etmeli”


Kadooğlu, örgütün hendek, barikat ve çatışmaları sivil yerleşim alanlarına taşıyan politikalarına hemen son vermesi, tek taraflı ateşkes ilan ederek, ülke topraklarını terk etmesi gerektiğinin altını çizerek, “Hükümetimizde salt güvenlikçi politikaları esas alan yaklaşımlardan kaçınmalıdır. Ayrıca büyük bir cesaretle çözüm sürecini başlatan, güçlü bir irade ile arkasında duran Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan da muhatapları çoğaltacak, çeşitlendirecek, toplumun geniş kesimlerini kapsayacak yeni bir diyalog zemininin yaratılmasını talep ediyoruz. Toplumun farklı kesimlerinin de siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve aydınların, herkesin ve her kesimin barış diliyle konuşan bir siyaset kültürünü egemen kılmasını ve bu diyalog zeminine sorumluluk alarak katkı vermesini bekliyoruz” dedi.

“Büyük bir hayal kırıklığı yaşadık”

Bugün gelinen noktada, büyük bir hayal kırıklığı yaşandığını hatırlatan Kadooğlu, barışa ve kardeşliğe olan umutlarını kaybetmediklerini vurguladı. Kadooğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Şiddetin dilinin, toplumsal kutuplaşmalara yol açtığını, yaşadığımız çağda silahla hak aranamayacağını her platformda söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Hep birlikte ortak aklı oluşturmak, sorunlarımıza şiddetin diliyle değil, barış diliyle yaklaşmak zorundayız. TBMM çatısı altında çözüm için cesaretle alınacak her kararın destekçisi olacağımızı ifade etmek istiyoruz. Birlikte duracağımız gün bugündür. Dayanışma içinde olacağımız gün bugündür.”