Terör örgütleri yıkmak için varsa, biz inşa için varız.

Hiçbir vatandaşımızı teröre ve şiddete teslim etmeyeceğiz. Bu devlet sizin, bu vatan sizin.

Daha önce Van’a 7 kez gelmiş bir başbakan gördünüz mü?

Biji Serok Ahmet demenizden mutlu oluyorum, hoşlanıyorum.

Sokakta terörden bıkmış, son yaptığımız operasyonla rahat bir nefes almış Silopili kardeşlerimizle kucaklaştık…

Çocuklar okulda İstiklal Marşı okuyarak bizi karşıladılar. Silopili çocukların alnından öpüyorum. Bir öğretmen olarak, bu ülkenin başbakanı olarak gurur duydum.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sağlık çalışanlarımızı korumak amacıyla, TCK'da yapılacak düzenlemeyle sağlık çalışanlarına yapılacak tehdit ve hakaret suçlarında var olan tutuklama yasağını kaldırıyoruz. Yani hizmet eden, şifa dağıtmaya çalışan sağlık çalışanlarına tehdit ve hakaret edenler de tutuklama cezası alacaklar" dedi.

Davutoğlu, Sağlık Bakanlığı tarafından Van'daki Rescate Otel'de, ülke genelindeki il sağlık müdürlerinin de katılımıyla düzenlenen "Tıp Bayramı" etkinliğinde yaptığı konuşmada, dünyanın neresinde olursa olsun, pasaportunda al bayrak olan hiçbir vatandaşı, aciz, mahrum ve mağdur bir şekilde bırakmadıklarını belirtti.

Türkiye'ye Gazze'den, Kerkük'ten, Halep'ten, Bayırbucak'tan yaralı ve hasta çocuklar getirildiği anımsatan Davutoğlu, "O çocuklar bizim çocuklarımız. O çocuklara elini uzatabilen şefkatli bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var" diye konuştu.

İnsanların ay yıldızı gördüklerinde şifayı, merhameti, rahmeti ve bereketi gördüklerini anlatan Başbakan Davutoğlu, 2002 yılı öncesinde hayali bile kurulamayan gelişmeler ve büyük atılımlar gerçekleştirildiğini bildirdi.

Sağlık sisteminin bugün tıkır tıkır çalıştığını, geçen 14 yıl içinde sağlıkta bir devrim yapıldığını vurgulayan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde gerçekleştirilen büyük sağlık atılımlarına bugün de aynı kararlılıkla devam edildiğini kaydetti. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İnsanlarımız bugün çok daha yüksek standartlarda sağlık hizmetlerini çok daha insani şartlarda alıyor. Türkiye'de ve dünyada çağdaş standartlarda sağlık hizmeti vermek ve her gün hizmetlerimizi geliştirmek konusunda kararlıyız. AK Parti olarak 14 yıldır sağlık alanında yapılacak atılımları en öncelikli meselelerimiz arasında gördük. 14 yıl boyunca, 'Önce insan, önce sağlık' dedik" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, en büyük yatırımları sağlık sektörüne ayırdıklarına dikkati çekerek, bütçenin ilk sıralarına daima sağlığı aldıklarını ve bu yıl kamu sağlık harcamalarına ayrılan kaynağın 95 milyar lira olduğunu ifade etti. 

Sağlıkta şiddete "sıfır tolerans" göstereceklerini aktaran Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

Bugün Tıp Bayramı gibi özel bir günde, siz hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza güzel müjdeler vermek için buradayım. Taleplerinizi, sıkıntılarınızı etüt ettik. Bu alanlarda elimizden gelen imkanlarla Sayın Bakanımız ile birlikte çözümler ürettik.

İlk olarak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete ciddi önlemler alıyoruz. Hazırladığımız genelge ve eylem planı ile sağlık çalışanlarına şiddet uygulayan hasta ve hasta yakınları, kolluk güçlerinin yetkisinde olan gözaltı uygulamasına maruz kalacaklar.

Sağlık çalışanlarımızın maruz kaldığı şiddet olaylarında yaşadıkları travmanın en aza indirilmesi için tedbirler alıyoruz. Bu tür olaylarda yasal işlemlerin takibi amacıyla ifadelerin çalıştıkları sağlık tesisinde alınmasına yönelik gerekli tedbirleri, kararları aldık. Son derece azami özen gösterilecek.

Ayrıca İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanacak protokol ile sağlık tesislerinden ve özel güvenlik personelinin koordinasyonundan polisin doğrudan sorumlu olacağını belirten Davutoğlu, şunları anlattı:

Sağlıkta şiddet olaylarının yüzde 70'ini sözel şiddet kapsamında tehdit ve hakaret oluşturduğunu tespit ettik. Sağlık çalışanlarımızı korumak amacıyla, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yapılacak olan düzenleme ile sağlık çalışanlarına yapılacak tehdit ve hakaret suçlarında var olan tutuklama yasağını kaldırıyoruz.

Yani hizmet eden, şifa dağıtmaya çalışan, sağlık çalışanlarına tehdit ve hakaret edenler de tutuklama cezası alacaklar. Bunu yaptıktan sonra serbest şekilde çekip gidemeyecekler. Bir travma yaşayan hasta yakınlarının halini anlarız ama o anda o travmaya cevap verecek olan doktorun kendisidir. Doktorun, hemşirenin moralini bozduğunuz zaman sizin hastanıza şifa verecek mecalleri kalmaz.

ŞİDDETİ KESİNLİKLE DURDURACAĞIZ

Başbakan Davutoğlu, hasta yakınlarına söyle seslendi:

Doktorlar sizin rakipleriniz, hemşireler sizin rakipleriniz, sorun yaşadığınız kişiler değil. Her bir hemşire, doktor ve sağlık çalışanı, sizin yakınınız için elinden gelen çabayı sarf ediyor. Bütün hasta yakınlarımıza, doktorla birlikte bu zor süreci paylaşmayı ama asla doktoru bu anlamda dinlemeden, anlamadan mahkum etmemelerini rica ediyorum. Sağlık Bakanlığı hastaneleri yanında üniversite ve özelde çalışan tüm personele yönelik işlenen şiddet fiilleri, memurlara karşı işlenen suçlar gibi ceza artırımına tabi olacak."

Davutoğlu, buna tolerans gösteremeyeceklerini, son yıllarda artan şiddeti kesinlikle durduracaklarını vurgulayarak, "Kesinlikle doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımız huzur içinde bu asil mesleklerini icra edecekler" dedi. 

EMEKLİ HEKİM AYLIKLARINA ZAM

Başbakan Davutoğlu, sağlık çalışanlarının özlük haklarına yönelik iyileştirici düzenlemeler yaptıklarını da anımsatarak, "Kamudan emekli olan hekim ve diş hekimlerimizin emekli aylıklarının devlet memurlarına göre düşük kaldığının farkındayız.

Yapılan yasal düzenleme ile hekim ve diş hekimleri için emekli aylıklarının 2 bin 100 liradan, 3 bin 100 liraya, uzman hekimlerde ise 2 bin 580 liradan, 3 bin 250 liraya çıkarılmasını sağlayacağız. Emeklilik şartlarında çok ciddi bir düzenlemeye bu anlamda gidiyoruz" diye konuştu.

Ayrıca sağlık çalışanları için de emekli maaş artışları için yeni bir çalışma yapacaklarını açıklayan Davutoğlu, şunları söyledi:

Bu haktan, halen emekli olanlar ile kanun yürürlüğe girdikten sonra emekli olacaklar da yararlanacaklar. Ayrıca, hekim ve diş hekimlerinin dul ve yetimlerinin de söz konusu artışlardan yararlanmalarını sağlayacağız.

HEKİM İSTERSE 72 YAŞINA KADAR ÇALIŞABİLECEK

Sağlık çalışanlarının çalışma zorluğunu bir hekim eşi olarak en iyi bilenlerden olduğunu ifade eden Davutoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Van milletvekilimiz Beşir Bey de bir hekim eşi olarak, o da bunları yaşamıştır. Çoğu zaman Dışişleri Bakanlığı döneminde daha az oldu ama başdanışmanken ve profesör olduğum dönemde de gece yarısı Sare Hanım doğuma gittiğinde, ben de elime bir kitap alıp, o doğumda eşinden güzel haber bekleyen hamile hastanın eşi ile birlikte dışarıda kitap okurdum.

O hamile eşinden haber bekliyor. Ben de Sare Hanım işini bitirsin de eve gidelim diye gecenin yarısı elimde kitap orada okurdum. Hekimlik aynen siyaset, devlet adamlığı gibi aileyle birlikte yapılan meslektir. Bu vesile ile hekim eşlerini de unutmayalım.

Onlar da bir teşekkürü hak ediyor bizim gibi... Zor şartlarda çalışıyorsunuz, nöbetler oluyor, aciller, özellikle onkoloji gibi şifa bakımdan zorluk yaşayan hastalara ilgi noktasında çok acıları, hüzünleri birlikte paylaşıyorsunuz. Bu çerçevede sizin şartlarınızı iyileştirmek bizim görevimiz.

Başbakan Davutoğlu, diğer bir iyileştirmeyi de sağlık çalışanlarının çalışma şartlarında gerçekleştireceklerini ifade ederek, şunları kaydetti: 

Sağlık çalışanlarının unvanına ve çalıştığı sağlık tesisisin mülkiyetine bakılmaksızın, tüm sağlık çalışanlarımız fiili hizmet zammından, tuttuğu nöbet saatine göre 15 gün ile 90 gün arasında bu haktan yararlanacaklar. Bu haktan yararlananlar, 3 yıla kadar erken emeklilik hakkı elde etmenin yanı sıra, 3 yıl fazla ikramiye ve emekli aylıkları bağlanma oranlarında artış söz konusu olacak.

Hekim sayısının yetersizliği nedeniyle Sağlık Bakanlığında çalışan hekimler için emeklilik yaşının 67'ye çıkarılması konusunda da yeni bir yasal düzenlememiz var. Hekimin isteği idarenin de onayı ile bu yaş, her yıl bir yıl artırılarak 72 yaşa kadar çalışma hakkı elde edilmiş olacak.

Hekimlerimiz nöbetlerden itibaren, ihtisastan itibaren zaten zor şartlarda çalıştıkları için 72 yaşında da Allah'ın izni ile şifa dağıtacak bedensel ve zihinsel kabiliyete sahiptirler. Biz buna inanıyoruz. Özellikle terör ve mücbir sebeplerle olağan hasta sayısındaki azalma nedeniyle yaşanan döner sermaye gelir kayıplarının telafi edilmesi suretiyle de güç şartlarda hizmet sunan sağlık personelimizin mali açıdan mağdur edilmelerinin önüne geçiyoruz.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Nasıl deprem felaketinden sonra Van'ı kısa bir sürede, 28 bine yakın yeni konut inşa ederek yeniden ihya etmişsek, Silopi'nin her sokağını, Cizre'nin her sokağını, Sur'un her taşını koruyacak ve yeniden inşa edeceğiz. Yeni Silopi, yeni Sur, yeni Cizre eskisinden daha güzel olacak. Yıkık tek bir ev bırakmayacağız, açta ve açıkta tek bir vatandaş bırakmayacağız" dedi.

Davutoğlu, Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında Van'da katıldığı programda yaptığı konuşmada, vatandaşların son 14 yılda sağlık alanında gösterilen tüm çabaları takdirle karşıladığını belirtti.

Sağlık hizmetlerinden duyulan memnuniyet yüzde 39'larda iken yapılan son araştırmalarda bu oranın 2014'te yüzde 70, 2015 yılında ise yüzde 73 olarak gerçekleştiğinin görüldüğünü ifade eden Davutoğlu, "Öncelikli dönüşüm programlarımızda sağlık sektörüne ayrı bir parantez açtık.

Sağlıkta daima en ileri teknolojilerle hizmet vermeyi amaç ediniyoruz. Ülkemizde sağlık alanında, kamu, üniversite, özel vesaire, çalışan sayısını 378 binden 839 bine yükselttik. Nüfusumuz iki misline çıkmadı bu dönemde ama sağlık çalışanımız iki misline çıktı.

Hekim sayımız ise 92 binden 141 bine çıktı. 2002 yılında ülkemizde 38 tıp fakültesi vardı, bugün ise 32'si vakıf 71'i devlet olmak üzere 103 tıp fakültemiz var. 38'den 103'e. Buradan da ifade edeyim, üniversitelerimizin ve tıp fakültelerimizin sorunlarıyla da doğrudan yakından ilgilenmeye devam edeceğiz. YÖK Başkanımızla, Sağlık Bakanlığımızla, Milli Eğitim Bakanlığımızla yoğun bir şekilde çalışıyoruz" diye konuştu.

Tıp fakültelerinde yaklaşık 12 bini kadın olmak üzere 28 bin 722 öğretim elemanının görev yaptığını, 71 bin 805 öğrencinin öğretim gördüğünü vurgulayan Davutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

Burada özellikle kadınlar gününü de bu hafta içinde kutladığımız için, erkek doktorlarımız, çalışanlarımız kusura bakmazlar ise hanım doktorlarımıza, hemşirelerimize, hasta bakıcılarımıza hassaten teşekkür ediyorum.

Kadınlarımıza her meslek yakışır ama doktorluk ayrı bir yakışıyor çünkü kadınlarımızın merhametli elleri vatandaşlarımıza şifa dağıtmak konusunda bir anne hassasiyetiyle yaklaşıyor. 2013-2015 yılları arasında 810 adet hastane ve yeni bina yaptık.

Yine aynı dönemde bin 775 adet birinci basamak sağlık tesisi inşa ettik. Böylece toplamda 2 bin 585 adet sağlık tesisini ülkemize kazandırdık. 2003 yılında sağlıkta dönüşüm programını uygulamaya koyduk. Başta SSK olmak üzere kamu hastanelerini Sağlık Bakanlığı'na devrettik.

Dar gelirli kesimlere yönelik yeşil kartlı vatandaşlarımızın haklarını genişlettik. Yeşil kart sahiplerinin ayakta tedavi kapsamında görecekleri sağlık hizmetleriyle ilaç giderlerini karşıladık. İlaçtaki KDV oranını düşürdük ve ilaç fiyatlandırma sistemini değiştirdik. Böylece ilaç fiyatlarında önemli oranda indirim sağladık.

SEKTÖRDE LİDER BİR ÜLKE OLMAYI HEDEFLİYORUZ

İktidara geldiklerinde 6 bin 389 olan kamu hastanelerindeki nitelikli yatak sayısının bugün 48 bini geçtiğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, "2023 yılında toplam 168 bin hasta yatağını nitelikli hale getirerek sağlık yapısını yenilemiş, sektörde lider bir ülke olmayı hedefliyoruz.

2002 yılında kamu hastanelerimizdeki yoğun bakım yatak sayısı gerçekten hayretlerle hatırladığımız bir sayıdır, 869'du sadece. 81 vilayete böldüğünüzde bir vilayete takriben 10 yatak düşüyor, yoğun hasta bakımında, bugün ise bu sayı 12 bin 484" dedi.

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti engellemeye yönelik yapılan çalışmaları da anlatan Davutoğlu, "Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin azaltılması için toplumsal farkındalık çalışmalarını yürüttük. 'Sevgi en iyi ilaçtır, iyi ki varsın' ve Şifa veren ele vefa' temalı kampanyalar düzenlendi. Bu sene de sağlık çalışanlarına yönelik şiddete duyarlılık kapsamında 'şifa veren ele vefa' kampanyası sürdürülecek" ifadesini kullandı.

Özellikle ayda belli bir saat nöbet tutan hekimler ve sağlık çalışanları için fiili hizmet zammının mahiyeti konusunda çalışmaların hızlandığını kaydeden Davutoğlu, "İnşallah kademeli ve basamaklı bir şekilde bu çalışmaları en kısa sürede tamamlayacağız.

Bu konuda kanun tasarısı pazartesi günü Bakanlar Kurulunda görüşülecek. Bu ülkenin her köşesine hizmet götürmek için geceli gündüzlü çalışıyoruz. Biz halka hizmetin hakka hizmet olduğunun şuurunda olan insanlarız. Bu şuur ile güzel şehrimiz Van'a 14 yılda 20 milyar lira yatırım ve destek sağladık. Bunun içinde sağlık yatırımları, sağlık hizmetleri büyük bir yer tutuyor" diye konuştu.

VAN MERKEZDE 500 YATAKLI YENİ HASTANE AÇILIŞI YAPACAĞIZ

Nerede bir ihtiyaç varsa devlet olarak o ihtiyacı gidermek için imkanların seferber edildiğini belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu zaman zarfında bakınız Van'da 67 sağlık tesisi inşa ettik. Van'da ambulans sayısı, şimdi sorsam muhtemelen birçok doktor arkadaşımız hayretle karşılayacaktır, 2002'de kaçtı biliyor musunuz, sadece 3'tü. Şu anda ambulans sayımız 66, 22 kat fazla.

Nitelikli yatak sayısı ise sadece 12'ydi, şu anki nitelikli yatak sayısı 606. Bugün bu programın hemen ardından Van merkezde 500 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Kardiyovasküler Cerrahi Hastanesinin açılışını yapacağız. Ayrıca aralarında şehir hastanesinin de olduğu 37 sağlık tesisi daha yapacağız. 14 yılda sadece sağlık alanında değil her alanda Van'da büyük bir değişim yaşadık.

Van depremi olduğunda halkın yanında olduklarını vurgulayan Davutoğlu, "Van'ı yeniden inşa ettik. Bugün eminim bu terör olayları sebebiyle yakılan, yıkılan Sur, Silopi ve Cizre'yle ilgili birtakım negatif propagandalar yöneltilecek.

Oradaki bazı görüntüler üzerinden Türkiye'yi itham etmeye kalkanlar da çıkabilir. O görüntülerin müsebbibi bölücü terör örgütüdür. Oraları silah deposu haline getirerek, 'gece kapınızı dahi açık tutacaksınız, biz istediğimiz zamanda gireceğiz' diyerek oradaki vatandaşlarımızın şerefiyle oynayarak, vatandaşlarımızı tehdit ederek oraları bir terör yuvası haline getirdiler. Tabii devlet olarak buna sessiz kalamazdık, gereğini yaptık" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Davutoğlu, "Ama şu da bilinsin ki, Van'ı örnek olarak gösteriyorum, nasıl deprem felaketinden sonra Van'ı kısa bir sürede 28 bine yakın yeni konut inşa ederek yeniden inşa ve ihya etmişsek Silopi'nin her sokağını, Cizre'nin her sokağını, Sur'un her taşını koruyacak ve yeniden inşa edeceğiz. Yeni Silopi, yeni Sur, yeni Cizre eskisinden daha güzel olacak. Yıkık tek bir ev bırakmayacağız, açta ve açıkta tek bir vatandaş bırakmayacağız. Van depremi işte şahidimizdir, biz söyledik mi gereğini yaparız" dedi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın da sürekli olarak mesaisini bölgede geçirdiğini aktaran Davutoğlu, "Bütün arkadaşlarımızla seferber haldeyiz. Yeni Silopi, yeni Cizre ve yeni Sur eskisi kadar güzel, eskisi kadar kültürümüzü yansıtan özellikleriyle gıpta edilen şehirler haline gelecek" diye konuştu.

Özellikle çözüm süreci döneminde, halkın barış, huzur ve istikrarının sağlandığı dönemlerde hayvancılıkta da artış yaşandığını dikkati çeken Davutoğlu, "Bütün yaylalar, bütün vadiler, bütün güzel ırmaklarımızın kenarlarında yeni bir baharı, insanıyla, hayvanatıyla, nebatatıyla herkesin mutluluk içinde olduğu yeni bir dönemi başlatacağız" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE MAĞDURİYETLER VE MAHRUMİYETLER ÜLKESİ OLMAYACAK

Her alanda, Türkiye'nin her yerinde millete hizmet için var olduklarını vurgulayan Davutoğlu, "İnsanlarımızın yüzü gülsün, gönülleri şen olsun diye çalışıyoruz. Aynen sizin gibi, doktorlarımız gibi. Hep beraber çok daha büyük hedeflere yürüyoruz, yürüyeceğiz.

Türkiye mağduriyetler ve mahrumiyetler ülkesi olmayacak" dedi.Nevruz'un yaklaştığını hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:"Nevruz'u buradan selamlıyorum. Nevruz'u kim kan, şiddet ve terörle anmak isterse karşısında Türk, Kürt, Sünni, Alevi, hep beraber duracağımızı da ilan ediyorum.

İnşallah hem bedenen hem ruhen nice sağlıklı nesiller yetiştireceğiz ve bu nesilleri birbirine kardeş kılacağız. Buna biz inanıyoruz, milletimiz inanıyor. Önümüzdeki dönem kardeşliğimizin pekiştiği, devlet- millet birlikteliğinin arttığı, yaralarımızın sarıldığı, genç nesillerin geleceğe umutla, ümitle baktıkları bir dönem olacak.