İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliği'ne tutuklanması talebiyle çıkarılan Murat Çapan, sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Mahkeme kararında, "Soruşturma dosyası ve ekleri incelendiğinde, suça konu Nokta Dergisi'nin 18. sayısının kapak fotoğrafında herhangi bir terör örgütünün açıkça propagandasının yapıldığına ilişkin tutuklamayı gerektirir ölçüde kuvvetli suç şüphesine dayanan somut deliller bulunmadığından, şüphelinin terör örgütü propagandası yapmak suçundan tutuklama talebinin reddine" ifadesine yer verildi.

"CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET SUÇUNA İLİŞKİN SOMUT DELİLLER VAR, ANCAK..."

Kararda, Murat Çapan'ın Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller bulunduğu, ancak delillerin toplanması nedeniyle delil karartma şüphesinin bulunmadığı, şüphelinin gazeteci olması, sabit ikametgah sahibi olması, kaçma şüphesinin bulunmadığı dikkate alınarak adli kontrolle serbest bırakılmasına hükmedildiği belirtildi.
Murat Çapan, her hafta en yakın kolluğa imza vermek ve yurtdışına çıkmamak şartıyla serbest bırakıldı.

"DOĞRU BİLDİKLERİMİZDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ"

Serbest bırakıldıktan sonra avukatlarıyla birlikte Adliye'den ayrılan Murat Çapan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çapan, "Görevimizi yapıyoruz. Görevimizin doğası gereği görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Doğru bildiklerimizden taviz vermeyeceğiz. Değerli meslektaşlarımızın desteğini hissettik, içeride tatsız bir şey olmadı. Ben şuna inanıyorum; haklı her zaman haklıdır, güçlü her zaman güçlü değildir. Haklı olduğumuz görüşleri de halkımızla paylaşmaya devam edeceğiz" dedi.

Çapan'ın avukatı Veysel Ok da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce, eleştirinin, "şok edici, rahatsız edici de olsa siyasetçiler açısından tahammül sınırlarının geniş olduğunun" ifade edildiğini belirterek, "Bugünkü soruşturmayla biz 40 yıl geriye gittik. Israrla sorduk, hangi örgüt propagandası, hangi örgüt flaması, hangi örgüt ismi? Ne savcılık ne mahkeme bize örgütle ilgili cevap veremedi. Bu yapılan tamamen bir basın faaliyetidir. Biz öyle savunma yaptık. Müvekkilimiz serbest kaldı, ancak buraya gelmesi bile hak ihlalidir. Bir gazetecinin bir haber sebebiyle 5 saat adliyede bekletilmesi de bir hak ihlalidir. Umarım bu Türkiye açısından bir son olur" diye konuştu.