Sarıkaya Bakın Neyi Değerlendirdi

Başbakan Başdanışmanı ve Türkiye-ABD Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkanı Ali Sarıkaya, bölgedeki çatışma ve krizlere karşı ABD'nin güçlü liderliği ve Türkiye'nin yapıcı rolünün birlikte kullanılmasının, Avrupa-Atlan tik bölgesinin halihazırda karşı karşıya olduğu kaostan çıkış için doğru kombinasyonu sağlayacağı değerlendirmesinde bulundu.

Sarıkaya Bakın Neyi Değerlendirdi
Sarıkaya'nın, "the Hill" internet sitesinde "Türkiye-ABD: Gelişen Tehditlerle Yüzleşen Vazgeçilmez Müttefikler" başlıklı bir makalesi yayımlandı. "Türkiye ve Batı arasındaki ilişkilerde, kökeni toprak bütünlüğüyle birbirinin iç işlerine karışmama kavramlarını ortaya çıkaran 1648 tarihli Vestfalya anlaşmasının ardından geniş kapsamlı devlet reformlarının yasalaştığı 17. yüzyıla kadar uzanan tarihi bir eğilim yaygın" ifadelerini kullanan Sarıkaya, Türkiye ve Batı'nın, birbirinden bir şeyler öğrenmeye devam ettiğini ve bu dinamiğin, günümüz Türkiyesi'nde iç ve dış politikayı etkilemeyi sürdürdüğünü vurguladı.

Bu derin köklere sahip ilişkilerin zaman içinde Batılı liderlere hem kültürel hem de jeopolitik açıdan ufuklarını geliştirmeleri için olanak tanıdığına işaret eden Sarıkaya, "Aslında sistematik küresel belirsizlik dönemlerinde görülen yeniden canlanma döngüsü ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerdeki yeni canlanma, bu geniş tarihi ve siyasi çerçevede ele alınmalıdır" diye yazdı.

Türkiye koalisyona büyük katkı sağlamaktadır.

Sarıkaya, "Günümüzde karşılaştığımız küresel sorunlar, değerlerimize, kurumlarımıza ve tüm dünyadaki insan yaşamına önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Devam eden terör tehdidine karşı ABD yönetimi, DAEŞ'e karşı geniş bir uluslararası koalisyona liderlik etmektedir, Türkiye de bu koalisyona çok önemli katkılarda bulunmaktadır.

Türkiye'nin bu davaya bağlılığı, ülkelerimiz arasında var olan bağın ve teröre karşı mücadelemizi destekleyen karşılıklı taahhüdün açık bir ifadesidir. Bu, aynı zamanda halihazırdaki istikrarsızlığın altında yatan bölgesel sorunları çözmeyi amaçlayan kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç duyulduğuna yönelik geniş mutabakatın göstergesidir" ifadelerini kullandı.

Bu karmaşık bölgesel dinamiklerin otokratik rejimlerin ayakta kalmak için çaresizce izlediği stratejilerinin yanı sıra bölgesel rekabet, mezhepçilik ve bölgenin dışından müdahaleler tarafından ateşlendiğine dikkati çeken Sarıkaya, şöyle yazdı:

Bu değişken jeopolitik çevreden en fazla çıkar sağlayan Esed rejimi ve DAEŞ, aynı zamanda yüzbinlerce kişinin ölümünden ya da yaralanmasından ve milyonlarcasının da yerlerinden olmasından sorumludur. Bölgesel ülkelerin, Suriye halkını cezalandırmak için bu karanlık güçlere katılmasını, bu süreçteki barış ve diplomasi fikrine sözde bağlılık göstermelerine tanık olmak, üzüntü vericidir.

Sarıkaya, "ABD-Türkiye ilişkilerinin yeniden canlandırılması, AB'ye yaptığımız son anlaşmayla birlikte, teröre karşı mücadeleyi ele almak için yenilenen umutlar sağlar. Birlikte kurduğumuz ve ilerlettiğimiz stratejiler, tam olarak insani krizi ele almayı ve aşırıcılıkla mücadeleye etmeyi amaçlıyor.

Türkiye için, bu ilişkinin hükümleri sadece güvenlik bağları üzerinde yükselemez. Bağlarımızın NATO ve AB'nin ötesine ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması'na (TTIP) katılmasının temini için daha geniş bir işbirliğine ihtiyaç var" değerlendirmesinde bulundu.

İran ile yapılan anlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz.

Türkiye-ABD ittifakının uzun süreli ortaklığa rehberlik eden şahsi kabiliyetlere de bağlı olduğunu belirten Sarıkaya, "Bu anlamda, ABD'nin hiçbir bölgesel aktöre karşı ayrımcılık yapmadan kapsamlı bölgesel güvenliğe olan sarsılmaz bağlılığını destekliyoruz.

Türkiye'nin duruşu açıktır. Türkiye, halkın desteğini alan, barış sürecine kendini adamış meşru hükümetleri destekliyor. Fırsatçılığın, bölgenin siyasi haritasını, 'daha büyük' Sünnistan, Şiistan veya Kürdistan şeklinde bozmasına izin vermeyeceğiz.

ABD ve müttefiklerimizle işbirliği içinde, Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasını destekleyeceğiz. ABD yönetiminin öncülüğünde İran ile yapılan ve önemli bir başarı olan son anlaşmayı da memnuniyetle karşılıyoruz" diye yazdı.

Sarıkaya, sözlerine şöyle devam etti:

Bu zeminde, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Türkiye'ye son ziyareti, ittifakımızın elzem doğasının ve bunu daha geniş bir alanda barışı ve güvenliği destekleme ve koruma yararına güçlendirmenin bir ahdidir Bu ziyaretle Türkiye ve ABD, DAEŞ ile mücadelenin somut ortak adımlarla daha etkili yollarla yapılabileceğini ve Irak'ta teröre karşı savaştaki işbirliğini görüşme fırsatı buldu. Daha üst düzey ziyaretlerle takip edilecek bu ziyaret, iki ülkenin de bugün karşı karşıya olduğumuz zorluklarla bağlantılı stratejik ortaklığı oluşturan yollardaki işbirliğini yeniden değerlendirmesine fırsat verdi.

Türkiye ile ABD arasındaki sarsılmaz dostluk, ortaklık ve ittifak, daha geniş bir bölgede istikrarın geliştirilmesi için asli temel oluşturuyor.Bölgemizdeki çok sayıda çatışma ve krizlere karşı ABD'nin güçlü liderliği ve Türkiye'nin yapıcı rolünün birlikte kullanılması, Avrupa-Atlantik bölgesinin karşı karşıya olduğu bugünkü kaostan çıkış için doğru kombinasyonu sağlayacaktır.

Bu, çökmüş devletler ve insan hayatının tehlikede olduğu zehirli bir karışımla karşı karşı olan bölge için kritik bir andır. Sadece Washington ve Ankara, sürdürülebilir çözümler öne sürebilecek, gerekli siyasi iradeyle birlikte, araçlara ve kapasiteye sahiptir.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.