GEREKÇE TÜRK OCAKLARI İLE İLGİLİ OLMALARI

Dün sabah saatlerinde Türkiye’ye dönen emekli akademisyen ve devlet memurları İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilere yaşadıklarını anlattı.

Grubun rehberi Mehmet Aydın, Urumçi Havalimanı’nda saatlerce bekletildiklerini belirterek, “Havaalanı polisi bizi karşıladı. Grubumdaki misafirlerin tamamının yeşil pasaportu vardı. Benim kırmızı pasaportum ve vizem var. Ben geçtim ancak yeşil pasaportlu misafirlerimiz orada takıldı.

İçeri almadılar ve pasaportlarını topladılar. Bir saat beklettiler. Daha sonra başka insanların kontrolleri yapıldıktan sonra bize yemek hazırladıklarını söylediler ve pilav yedirdiler. Grubun Türk Ocakları’yla alakası olduğunu belirterek bizi kabul etmeyeceklerini beyan ettiler. Almatı’ya dönmeye karar verdik. Uçak beklerken tuvalete dahi giderken bir Çinli asker eşliğinde gidilmesine izin verildi. ”şeklinde konuştu.

MAHREM YERLERİMİZE KADAR ARADILAR

Çin’e girişine izin verilmeyen grupta bulunan Ziraat Yüksek Mühendisi Kadir Tosun, “12 günlük bir geziydi. Biletimizi, her şeyimizi aldık. Tam oraya vardığımız zaman anlaşılamaz nedenlerle Çin polisi bizi engelledi. Bize hakaret etti ve arkadaşlarımızı tuvalete dahi başımızda asker olmak kaydıyla gönderdi.

Çıkış yaparken de mahrem yerlerimiz dahil her yerimizi aradılar. Ben 66 yaşında yaşlı bir adamım. Bana yapılan bu hakaret Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış bir hakarettir. Bunu asla kabul etmiyorum ve Çin hükümetini nefretle ve şiddetle kınıyorum” diye konuştu.

YAZACAĞIM KİTAP İÇİN GEZİYE GİTTİM

Akdeniz Üniversitesi’nden emekli akademisyen Prof. Dr. Ramazan Demir de, “Urumçi’ye, diğer ifadeyle Doğu Türkistan’a gitmemin tek sebebi oradaki Türk kültürünü, sosyolojik yapıyı ve atadan kalan kültür değerlerini derleyip kitap haline getirmekti.

Böyle bir gezi olduğu için de katıldım. Hiçbir şekilde art niyetle, ya da Çin hükümeti aleyhinde bir ifade kullanarak herhangi bir amacım asla böyle bir şey aklımızdan geçmez. Uygur bölgesinde bize uygulanan muamele hiçbir şekilde kabul edilebilir değil. Çünkü iki devlet arasında sözleşmeli, yasal olarak yeşil pasaportlara muafiyet getirilmiş. Biz buna güvenerek gittik. 10 saat rehin tutulduk.” dedi.

TÜRK DEVLETİNE HAKARET

Türk Ocağı denetleme kurulu başkanı olarak görev yaptığını söyleyen Osman Oktay da, “Sanırım isimlerimiz var ki orada ama bu Türk Ocakları organizasyonu değil. Türk Ocakları kuruluşundan beri, 1911-1912 yıllarından beri Türk dünyası ile ilgilidir. Orada yaşayan insanların dertleri ile ilgilenen bir kurumdur. Hiçbir yerde böyle bir muameleye maruz kalmadık. Çin polisinin tutumunu Türk devletine hakaret olarak kabul ediyorum. “ diye konuştu.