Bir galiba yapımcılar Meryem Uzerli’yi Penelope Cruz falan zannettiler. Kusura bakmasınlar ama o aksan her rolde “şirin” veya “kullanışlı” duracak diye bir kural yok! Keşke birileri zat-ı muhteremlerin kulağına, Suna Yıldızoğlu ve Christine Haydar modasının çoktan tarih olduğunu fısıldasaydı!

İki Star TV dizinin ilk bölümünün tekrarını, üç gece üst üste yayınlayarak resmen gözümüze gözümüze sokmaya kalktı. İnsanın izleyeceği varsa da gıcıklığına dönüp bakmaz. Hâlâ anlamadınız mı be kardeşim, bizim millete zorla güzellik sökmez!

Üç tanıtımlarında “Hasret bitiyor, Meryem üç sezon aradan sonra geri dönüyor”un inatla altını çizip, tükenen Hürrem’den medet umdukları için dizinin özgüvenini daha başlamadan yerle bir ettiler. Bari dizinin adını da “Gecenin Muhteşem Sultanı” koysaydınız!


Dört ey yapımcılar, reklam ve tanıtıma bu kadar zaman harcayacağınıza biraz da senaryoyla ilgilenmeyi akıl etseydiniz keşke. Bunun ağababasını 30 sene önce Türker İnanoğlu “Alev Alev”le yapmıştı zaten. Kusura bakmayın ama hayvan terli...

Beş Peki ya New Age müziğin divası Enya eşliğinde seradaki “halvet” sahnesine ne demeli? Yeminle o meşhur “seks satar” klişesini bile altüst ettiniz. Artık bu kadarına da pes!

Altı Hürrem, Meryem’i tükenmişlik sendromuna sokmuştu; Gecenin Kraliçesi de bizi milletçe tükenmişlik sendromuna hızla sürüklüyor. Aman doktor, canım doktor derdime bir çare!

Yedi Valla memleketten bir dünya starı çıkaramadık ama galiba birileri Meryem’i gerçekten Hollywood yıldızı sanıyor. Haydi diyelim ben yanıldım, peki reytingler de mi yalan söylüyor? Geçmiş olsun!