Tbmm Toplumsal Barış Komisyonu Üyesi Abdulkerim Gök:

TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu Üyesi, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök, hasta bizzat hastalığını kabul ettiği için başarıya gittiklerini belirterek, “Biz çatışmasızlık,...

Tbmm Toplumsal Barış Komisyonu Üyesi Abdulkerim Gök:
TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu Üyesi, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök, hasta bizzat hastalığını kabul ettiği için başarıya gittiklerini belirterek, “Biz çatışmasızlık, silahların sustuğu, silahların olmadığı ve herkesin haklarını, taleplerini demokratik ortamda dile getirdiği bir ortamın tesis edilmesini istiyoruz” dedi.

Aktif Gençlik Federasyonu (AGEF) tarafından “Çözüm Süreci Bilgilendirme Paneli” düzenlendi. Mersin Oteli’nde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak TBMM Çözüm Süreci Komisyonu Üyesi AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök katıldı. Panelde Gök’ün yanı sıra AK Parti Mersin İl Başkanı Mekin Merter Salt ve Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tayyar Şen de yer aldı.

AGEF Genel Başkanı Aziz Ayyıldız’ın açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Toros Üniversitesi Rektörü Şen, Türkiye’de başlatılan çözüm sürecini ortaya çıkaran problemi doğuran en önemli unsurun iletişimsizlik olduğunu ifade ederek, “İletişim olmadığı zaman insanlar bir takım yanlış olgularla aynı safta olmasına rağmen birbirlerini sanki hasımmış gibi görüyorlar, aradaki gerginlik tırmanıyor ve ortak hedefe doğru yönelmek yerine enerji boşu boşuna arada zayi olup gidiyor. O nedenle iletişime çok önem vermek ve herkesin çözüm sürecinin ne anlama geldiğini bilmesi lazım. Hepimizin, yıllardır kanayan yara gibi var olan bir terör sorununu ortadan kaldırmaya yönelik her türlü çabanın içerisinde olmamız gerekiyor” dedi.

Panelde daha sonra TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu Üyesi Gök bir sunum yaptı. AK Parti’nin 2003 yılından itibaren ret, inkar ve asimilasyon politikalarına, her türlü etnik yapılanmaya son vereceğini dile getirdiğini ifade eden Gök, o günden bu yana kardeşliğin, huzurun pekişmesi adına gerekli adımları attıklarını ve süreci buraya kadar getirdiklerini söyledi. Türkiye’de var olan tüm vesayetleri kaldırmayı hedefleri içerisine koyduklarını kaydeden Gök, “Biz öncelikle en temel olan sorunumuzu, insanlık hakkı olan sorunlarımızı halletmek durumundaydık. Böylece inanmış bir kadro oluştu. Sorunun çözümü konusunda geç kalındı. Çünkü yıllarca bu ülkede siyaset sadece sorunları tartıştı. Oysa siyaset sorunları tartışırken çözüm önerilerini ve reçetesini de yazar, işte bu unutulmuştu. Ancak AK Parti iktidarlarımızla beraber sorunları tartıştığımız andan itibaren çözüm önerilerimizi de bir bir yasal zeminde ortaya koymaya çalıştık” diye konuştu.

Hala bu toplumda birilerinin korku senaryoları pompaladığını, hala insanların acaba sorusu üzerinden zihinleri zorlayıcı, kurcalayıcı, niyet okuyucu anlamda şüpheler yürüttüklerini öne süren Gök, “Öncellikle bizim kalkınabilmemiz, büyüyebilmemiz ve kalıcı olması adına huzurun, kardeşliğin, birlik, beraberliğin olması gerekir. Yani belirsizliklerin, flu ortamların olmaması gerekir. Yaklaşık 11 yılda geldiğimiz ekonomik, sosyal ve siyasal süreçteki büyüme ve kalkınma modellerimizle beraber her şey aleni şekilde ortadadır” ifadelerini kullandı.

Toplumsal Barış Komisyonu’nun sadece Doğu ve Güneydoğu’daki barıştan değil, her anlamdaki barıştan söz ettiğinin altını çizen Gök, şöyle devam etti:

“Biz iktidar olduğumuz günden bugüne toplumun yıllarca baskı altında tutulmuş bütün haklarını, bireyin bütün haklarını ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla bizzat adresine teslim etmeye devam ettik. Bütün bu gelişmeler karşımıza bu süreci getirdi. Adına ne derseniz deyin bu sorun ülkemizin topyekun bir sorunuydu. 30-35 yıldır bu soruna farklı iktidarlar, kadrolar tarafından farklı reçeteler yazıldı ve sonuç geldiğimiz yer oldu. Ancak bundan sonra yazılacak olan reçete çok farklı. Ret, inkar ve asimilasyon politikaları son buldu. Yani toplumun dili, dini, rengi, ırkı reddedilmiyor. Bunu sadece bir Türk-Kürt sorunu olarak algılamamak gerekir. Artık kimse inkar edilmiyor, ret de edilmiyor, asimile de edilmiyor.”

Çatışmasızlık, silahların sustuğu, silahların olmadığı ve herkesin haklarını, taleplerini demokratik ortamda dile getirdiği bir ortamın tesis edilmesini istediklerini vurgulayan Gök, öncelikle silahların mutlaka susması, şehit cenazelerinin gelmemesi, anaların ağlamaması gerektiğini ifade ettiklerini anlattı. “Hasta bizzat hastalığını kabul ettiği için başarıya gidiyoruz” diyen Gök, toplumda artık bir huzurun olduğunu ve bunun kalıcı olabileceğinin yollarının daha da devam etmesi noktasında çalışmaları yaptıklarını aktardı. Gök, “Bulunduğumuz nokta bu. Herkes demokratik ortamda, demokrasinin güçlü ve kalıcı olması adına bütün taleplerini, bir başkasının özgürlük alanına şu veya bu şekilde girmeden yüksek sesle dile getirecek, siyasi mücadelesini verecek. Hiçbir pazarlık yapılmaksızın süreç kamuoyunun önünde çok bir net şekilde cereyan ediyor” dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.