İzmir’de uzmanlaştığı gayrimenkul alanında çalıştığı firmalara tam teşekküllü bir danışmanlık hizmeti veren başarılı Avukat Cihan Ertuğrul, yıllara dayanan tecrübesiyle birçok kurum ve kişiye hizmet veriyor.

Av. Cihan Ertuğrul, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1994 yılında mezun olduktan sonra bürosunu kurdu. 25 yıldır aile hukuku, gayrimenkul hukuku, iş hukuku gibi alanlarda başarıyla avukatlık hizmeti veren Avukat Cihan Ertuğrul, geçen yıllar içerisinde İnşaat Hukuku üzerine uzmanlaşmasıyla daha büyük başarılara imza atar oldu. Özellikle Kentsel Dönüşüm sürecinde olan İzmir’de İnşaat Hukuku üzerine uzmanlığından ötürü büyük talep gören Avukat Cihan Ertuğrul ile son dönemde merak edilen inşaat hukuku ve kentsel dönüşüm, ceza hukuku ve Arabulucuğun işleyiş sürecini konuştuk.

Cihan Ertuğrul Bey sizi tanıyabilir miyiz? Çalışma alanlarınız nelerdir?

Uşak Eşme ilçesinde doğdum 1968 yılında. İlkokulu Eşme’de bitirdim sonra İzmir Bornova Anadolu Lisesi sınava girerek parasız yatılı olarak ortaokul ve lise eğitimimi tamamladım. Daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi'nde hukuk eğitimini tamamlayıp 1994 yılında mesleğime başladım. Bu arada 1994 yılında mesleğime başlamadan önce üniversiteyi dışardan bitirdim ve çok değerli üstatlarımızın yanında aslında 1990 yılında hukuk çalışmalarına başlamış oldum. Ofisimiz genelde dava ağırlığımız ceza hukuku ve gayrimenkul hukuku üzerinde yoğunlaşmaktadır. Daha çok tapu iptal tescil davaları, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan davalar, kira tespiti, tahliye davaları gibi eşya hukukunun bir branşı olan gayrimenkul hukukunda yoğunlaşmış bulunmaktayız.

Gayrimenkul hukuku hakkında biraz bilgi verir misiniz? Nelere dikkat edilmeli?

Ülkemizde gayrimenkul hukuku ile ilgili çok sayıda dava bulunmaktadır. Çünkü çok önemli bir hukuk dalıdır. Öncelikle müteahhitler ve arsa sahipleri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmeleri noterden düzenleme şeklinde yazılı yapılmak zorundadır. Fakat halkımız bunu kendi arasında yaparak arsa sahipleri özellikle müteahhitlerle veya müteahhitler arsa sahipleri ile doğru olduğunu bilmektedirler fakat yanlıştır. Ayrıca kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde gerek arsa sahibi gerek müteahhit fesih etmek istediğinde noterden ihtar çekmekteler. Noterden İhtar çekmek defakto terimi anlamında geçerli de olsa kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini sağlamamaktadır. Çünkü kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde fesih geçerli olabilmesi için tarafların karşılıklı kabul etmesi ve veya mahkeme kararı iledir. Sonuç olarak düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin eğer şartları yerindeyse ve taraflar bunu bu sözleşmeyi fesih etmek istiyorlarsa mahkeme kanalıyla fes etmelerinde fayda vardır. Ayrıca gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri yapılmaktadır çok sayıda. Taraflar gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile yapmış oldukları sanki tapuyu almış gibi kendilerini hep düşünürler. Halbuki ileride istem olduğu takdirde satan kişinin tapuyu devretmek durumudur.

Apartmanlarda evcil hayvan beslenmesindeki son durum nedir?

Türkiye'de çok sayıda insan apartmanlarda hayvan beslemektedir. Kat mülkiyeti kanunu düşündüğümüzde daha önceden yönetim planında eğer aykırı bir madde yoksa apartmanda hayvan besleyebilirlerdi. Birçok insan hayvan besleyen insanlara karşı geldi ama yönetim planlarında böyle bir yasak olmadığı için besleyebiliyorlardı. Ancak Yüksek Mahkeme Yargıtay'ımız son uygulamalarında apartmanlarımızda hayvan beslenemeyeceğini belirtmiştir. Fakat şahsi kanaatim diğer malikleri oturanları rahatsız etmemek kaydıyla insanlar apartmanda hayvan besleyebilmelidirler.

Ceza hukuku ve Arabuluculuk hakkındaki düşünceleriniz neler?

Ayrıca ceza hukukunda yani toplumun yanlış bildiği tutuklandığı zaman kişi mahkemeye hükmü gibi düşünülür. Efendim tutuksuz yargılanmak için salı verildiğinde de beraar ettiklerini sanırlar. Bu çok yanlış bir kanaattir. Bir kişinin beraat etmesi veya bir kişinin tutuklanması mahkum olmuş anlamında değil kararı yerel mahkemeler ve ceza mahkemeleri verecektir. Arabuluculuk yaklaşık 10 senedir uygulanmak istenen bir yöntem ve bu yöntem bir anda tam olarak oturması beklenemez. Çünkü arabuluculuk müessesinin altyapısını kurmak, insanları eğitmek, ehli kişileri yetiştirmek zaman alacaktır. Halkımız da aslında düşündüğümüzde arabuluculuk toplumumuzun temelinde bulunmaktadır. Bugün Anadolu'da yaşayan insanlar kendi aralarında bir problem olduğunda her iki kişinin de tanıdığı saygı duyduğu bir kişiye gidip onu hakem gibi görerek kendi problemlerini çözdürmektedirler. Şimdi şöyle düşündüğümüzde efendim ne kadar Adliye Sarayı yaparsak yapalım ne kadar hakim savcı atarsak atayalım eğer insanlar arasındaki önemsiz davaları adliyelere yargıya taşırsa hiçbir şekilde davaların bitimi sağlanamaz. Bugün şunu önemle söylüyorum bir milyonun üzerinde yüksek mahkemeler de davaların olduğu zamanlarda bu davaların zamanla yetişmesi hayal bile edemez. Türk milleti ilerisi için ümit var olmasını, hukukçularımızın, kanun koruyucularımızın ve tüm çalışanların hukuk dalında, hukuk biliminde insanlarımızın elinden geleni yaptıklarını bilmesini istiyorum.