14 Mart Tıp Haftası nedeniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen, sağlık alanında karşılaşılan en önemli sorunun eşitsizlik ve ayrımcılık olduğunu söyledi.

Dr. Demirdizen, “Pek çok araştırma gösteriyor ki sosyoekonomik eşitsizlik daha doğuştan ne kadar yaşayacağımızı, hangi hastalıklarla karşılaşacağımızı belirliyor” dedi ve şöyle devam etti: “Bazı sağlık hizmetleri özele devredildi. Özel sektör SGK ücretlerinin yüzde 200’üne kadar fark alıyor.

Ayrıca tanımlanmamış ilave ücretler var. ‘Paran kadar sağlık’ olağan hale geldi. Bugün vatandaşın cebinden çıkan ücret 2002 yılındaki toplam sağlık harcamasına yaklaştı. TÜİK verilerine göre kişi başına cepten harcanan sağlık harcaması 170 doları buldu.

İŞ YÜKÜMÜZ ÇOK AĞIR

2 bin 272’si doktor 4 bin 369 sağlık çalışanıyla yaptıkları anket çalışmasının doktorların gelecek için kaygılı olduğunu gösterdiğini anlatan Dr. Demirdizen, “1734 doktor emekli aylıklarının düşük olduğunu ifade etti. 849 doktor dinlenemediğini, sürekli yorgun hissettiğini ve iş yükünün çok ağır olduğunu söyledi.

778 meslektaşımız nitelikli hizmet sunamadığı için mutsuz. 740 doktor yıpranmaktan, 564’ü yöneticilerin adaletsiz, baskıcı ve kayırmacı olduğundan, 495’i mesleki doyumsuzluktan, 450’si şiddete uğramaktan ve iş ortamlarının güvenli olmamasından şikâyetçi” dedi. Aynı araştırmaya göre 360 doktor iş güvencesinin bulunmaması, işten atılma-sürgün tehdidi hissetiğini, 271 doktor geçinemediğini, 258’i ise çalışma alanlarında iş barışı olmadığını söyledi.

HİZMET KALİTESİ ÇOK DÜŞTÜ

TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, 3.5 yılda toplam 38 bin sağlık çalışanının şiddete uğradığını belirterek “Bu ayda 910, günde 30 şiddet bildirimi anlamına geliyor. Üstelik bunlar sadece bildirilenler. Bu rakamları “en az” bu kadar doktor şiddete uğruyor diye değerlendirmek gerekiyor” dedi.

ÇOK HASTA BAK DA

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç de şunları söyledi: “‘Çok hasta bak da nasıl bakarsan bak’ anlayışı dayatılıyor. Hastalar hastane tanı alamadan dolaşıyor. Zorla çok hasta bakmak değil, her hastamıza ihtiyacı olan zamanı ayırarak çalışmak, işimizi yapmak istiyoruz.