2015 yılının ikinci çeyreğinde işlerin seçim nedeni ile yavaşladığını belirten Alperen İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Apaydın, seçimden sonra hükümet kurulma sürecinin uzamasının ise işleri büsbütün durdurduğunu belirtti.

İnşaat sektöründe yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Necmettin Apaydın özellikle inşaat sektörünün puslu havaları sevmediğini ifade etti. İnşaat sektörünün istikrar ve güven ortamı ile büyüdüğünü beliren Apaydın, belirsizlik ortamında şirketlerin proje geliştirmeyeceğini aynı zamanda insanların da konut almayacağını ve böylece ekonominin durma noktasına geleceğini söyledi. Apaydın; Şuan da insanların ev almak için hükümetin kurulmasını ve ortamın netleşmesini beklediğini hükümet kurulma sürecinin daha da uzaması ile bu bekleşin devam edeceğini sözlerine ilave etti.



‘’Boşa geçirilecek zamanımız yok’’

Siyasi partilerin koalisyon görüşmelerinin çok samimiyetsiz bir şekilde ilerlediğini, formaliteden bazı konuların konuşulduğunu, amacın hükümet kurmak değil sanki kurulmasının önündeki suçluyu halka işaret etmek gibi ilerlediğini belirten Necmettin Apaydın, Türkiye’nin kaybedecek bir dakikasının bile olmadığını unutmamak gerekiyor dedi.

Göstermelik devam eden görüşmelerin bir netice ile sonuçlanamaması ve devamında gelecek olan bir erken seçimin 2016 yılını Türkiye için riske sokar diyerek sözlerini sürdüren Apaydın, Türkiye için en doğru olanın Ak Parti ile Chp nin bir araya gelerek koalisyon hükümeti kurmasıdır dedi.
Ak parti Chp ortaklığında kurulan bir hükümetin, daha geniş tabana oturacağını böylece toplum olarak uzlaşmacı, bütünleyici ve demokratik ortamın sağlanacağını söyleyen Necmettin Apaydın bu şekilde oluşturulan bir atmosferin Türkiye’nin büyümesine daha olumlu katkı sağlayacağını belirtti.

‘’İhanetin içinde olanlar bedbaht ve perişan olacaktır’’

Son olarak seçimden sonra artan terör eylemlerine değinen Alperen İnşaat yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Apaydın sözlerine şunları ekledi; ‘’ 7 haziran seçimlerinin ardından güçlü bir Türkiye istemeyen iç ve dış mihraklar, büyük bir ihanetin içerisine girerek önce sivil halka sonra polisimize ve askerimize saldırdı. Duymak ve görmek istemediğimiz bu haberler karşısında için için ağlıyoruz.

Fakat şunu da biliyorum ki, bu ülkeye ihanet içinde olanlar, nankörlük edenler, milletimizin maddi ve manevi gücünü hafife alanlar tarih de çok defa örneğinin görüldüğü gibi bedbaht ve perişan olacaktır. Ben bu dönemde ve bundan önceki dönemlerde bu vatan ve bayrak için şehit düşen polislerimize, askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başşağlığı diliyorum. Onlar bu memleket ve bizler için şehir oldular, bizler bunu iç bir zaman unutmayacağız ve bir vatandaş olarak onların bize emanet ettiği vatana sahip çıkacağız.’’