Star TV’nin ana haber bülteninde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arınç, şunları söyledi:

GERİ TEPEBİLİR VE GERİ TEPECEKTİR
“AK Parti’ye nasıl zarar verebiliriz? Onu hükümetten nasıl uzaklaştırabiliriz veya hükümette olsa bile nasıl zayıflatır, ayağının bir tanesini boşlukta bırakabiliriz? Bunun üzerine çok kafa yordular. Kurulan tuzaklar, ittifaklar, hileler hiçbir zaman başarılı olmadı. Biz her defasında oyumuzu arttırdık. Bu sefer bence çok netice alıcı bir projeyle karşımızdalar.

Koç başı gibi HDP’yi kullanmak istiyorlar. Bu Ak Parti’nin milletvekili sayısını düşürmeye yönelik bir proje. Şimdi HDP’nin barajı aşması sağlanırsa bu AK Parti’nin milletvekili sayısını düşürür diye kendilerince bir üst aklın projesine piyon olmaya başladılar. Üç partinin birbiriyle kavgası yok, üçü can ciğer kuzu sarması.

Üçü birden AK Parti’ye yükleniyor, HDP’ye gidecek oylarından da üzülüyor değiller. Yani bizden giderse gitsin ama şu HDP barajı aşsın da parlamentoda daha bir güçsüz bir hükümet çıksın hevesindeler. Ancak bu geri tepebilir ve geri tepecektir.

KEŞKE CUMHURBAŞKANIMIZ BİNECEKSİN DEMESEYDİ
Cumhurbaşkanımız onun itibarını iade etmek açısından zırhlı bir araç vermiş olsa dahi, Başkanın, ‘Çok teşekkür ederim Cumhurbaşkanım, nezaket gösterdiniz. Ancak ben beyanda bulundum halkıma, bu tür bir araca binmeyeceğimi söyledim. Beni bağışlayın’ demesini arzu ederim. Dedi mi demedi mi bilmiyorum ama çok üzüldüğünü zannediyorum.

Cumhurbaşkanımıza saygısı sonsuzdur ama keşke Cumhurbaşkanımız onun bu sözü üzerine ‘Al ben sana bir araç gönderiyorum. Onlara inat bundan sonra buna bineceksin’ demeseydi. Çünkü iki arada kaldığını düşünüyorum. Diyanet İşleri Başkanı böyle bir beyanda bulunduysa bize zorlamak düşmez. Kararına saygı duymak gerekir. Ama Cumhurbaşkanımız da, ‘birileri onun itibarıyla oynadı, ben o itibarı fazlasıyla iade edeceğim’ diye düşünüyor. İki düşüncede haklı ama burada tercihim Diyanet İşleri Başkanı'nın tavrından yöne.