Bahçeli: Davutoğlu Türkçe ile Kürtçeyi eşit kefeye koyamaz

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

Bahçeli: Davutoğlu Türkçe ile Kürtçeyi eşit kefeye koyamaz
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında partililere seslendi.

"TÜRK MİLLETİNİN DİLİ TÜRKÇEDİR"
Bahçeli, hafta sonu Diyarbakır'a giden Başbakan Davutoğlu'na da ağır sözlerle yüklendi."Türk milletinin dili Türkçedir, bu gerçek değişmez" diyen Bahçeli, Davutoğlu'nun "Kürtçeyi Türkçeye kardeş yapmaya geldik" sözünü eleştirdi.

ŞUURSUZLUK YOLCULUĞUNU SÜRDÜRMÜŞTÜR

Bahçeli şunları söyledi;

"Başbakan Davutoğlu Diyarbakır kongresinde skandal sözlere imza atmıştır. Başbakan'ın Türk milletinin gözünün içine baka baka Türkçeye rakip çıkarma önaymazlığı siyasi bir cinayettir.

Davutoğlu ne konuştuğundan ya habersizdir, ya da yıllarca gizli ve potansiyel bir bölücü olduğunu özenle saklamayı başarmıştır. Başbakan “Güzel Kürtçemizi öğrenmek isterim” diyerek şuursuzluk yolculuğunu sürdürmüştür.

KÜRTÇE İLE TÜRKÇE EŞİT KEFEYE KONMAZ
Davutoğlu'nun Türkçe ile Kürtçeyi eşit kefeye koyması ruhsuzluktur. Kim olursa olsun herkes anasının diliyle doğup bu dille konuşacaktır. Ama Türk milletinin ana dili Türkçedir.

Davutoğlu'na sorarım; Türkçeye kardeş olarak Kürtçeyi görüyorsan Türk milletine kardeş olarak hangi milleti görüyorsun. Bu vahim gelişme Türk milleti için öldürücü provokasyondur.

BAHÇELİ'NİN GRUP KONUŞMASI

"Yaz sıcağında gölge kovan, bunun yanında beyni kaynayan kardeşlerimizin onca çaba ve çalışmalarına rağmen kazanları tamtakır, cepleri bomboştur.

Çiftçimizin rızkı çalınmakta, helal kazancı aşırılmakta, elinde avucunda ne varsa alınmaktadır. Bu doğru ve hakkaniyetli değildir. Çiftçinin ambarı sabanın ucundadır. Çiftçinin kalbi tarlasında atmaktadır. Saban işlese de ambar boş, pulluk ekse de ambar kurudur.

AKP ÇİFTÇİYE YÜZ ÇEVİRMİŞTİR
Çiftçilerimiz üretse de borçlu çıkmakta, ekse de karşılığını alamamaktadır. Yılın 12 ayı çiftçimiz için zahmet ve kayıptır. Çürük tahta hiçbir zaman çivi tutmayacak, taşıma suyla değirmen dönmeycektir.

Yanlış, sakat, dağınık, tutarsız, özensiz politikalarla çiftçimizin yüzü gülmeyecektir.

Bağ, bahçe bostanların neşesi kaçmış, verimi düşmüştür. AKP çiftçiye yüz çevirmiştir. Kaçak ve karanlık saraya gelince trilyonları savuran, ayakkabı kutularına milyon dolarları saklayan soygun şebekesi konu çiftçi olunca gözünü toprak doyursun diyecek kadar küçülmekte, seviyesizleşmektedir.

MAZOT FATURASI YILDAN YILA ARTTI
2002 yılında 3,3 kg buğdayla 1 lt mazot alınıyorken 2013'te 6,72 kg, 2014'te 5,22 kg buğdayla 1 lt mazot ancak alınabilmiştir. 2002'de 4,3 kg mısıra 1 lt mazot düşüyorken, 2013'te 7,27 kg, 2014'te ise 7 kg mısıra 1 lt mazot karşılık gelmiştir.

2002'de 1,145 kg'lık pamuk, 1 lt mazot ederken, 2013'te 3,3 kg, 2014'te de 3 kg pamuk güç bela 1 lt mazota eşit olmuştur. Bu karşılaştırmaları, arpa, pancar, pirinç, nohut, patates, soğan, ayçiçeği, tütünde de yapmak mümkündür ve sonuç aşağı yukarı hep aynıdır.

Çiftçimizin kullandığı mazot faturası yıldan yıla artmış, girdi maliyetleri kaygı verici noktalara tırmanmıştır. Çiftçinin reel kazancı azalmış, fakirliği çoğalmıştır.

BU TABLO RESMEN İFLASTIR
2002'de 600 gr buğday, 1 kg gübreye denk gelirken, şimdilerde 1,1 kg buğday 1 kg gübreye düşmüştür. 2002'den 2014'e kadar mazot fiyatları 4 kat, gübre fiyatları 9 kat, elektrik kullanım bedelleri 2,47 kat yükselmiştir.

Bu tablo resmen iflastır. Girdi maliyetlerinde akıl almaz artışlara karşı buğdayın fiyatı 2,7, mısır 2,4, ayçiçeği 2,6 kuru fasulye 2,5, pamuğun fiyatı 1,52 kat artış göstermiştir.

AKP'NİN BAKTIĞI YERDE ÇİFTÇİ YOKTUR
Simit hesabını seven iktidara bir kez daha sesleniyorum. 2002’de 660 gram buğday ile 1 simit. 2015’te ise 1,2 kilogram buğday ile bir simit alınabilmiştir. Rakamların söylediğiyle AKP’nin ileri sürdüğü söylemler farklıdır. AKP’nin baktığı yerde çiftçi yoktur.

2 MİLYON İNSAN ÇİFTÇİLİĞİ TERK ETTİ

Şüphesiz kendi kendimizi doyuramayacak durumda olmamız ibret vesikasıdır. Öyle ki saman bile ithal edilmiştir. Canlı hayvan ve et ithalatıyla hayvancılık dibe vurmuştur. Şiddetli soğuktan dolayı bir çok yöremizde hayvanlar açlıkla yüz yüzedir. Bu itibarla hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız sorun yumağının içindedir. 2000’li yılların başında tarımdan ekmek çıkaran 7,6 milyon vatandaşımız varken bu sayı 6 milyona düşmüştür. Yaklaşık 2 milyon kardeşim çiftçiliği terk etmiştir.

MAĞDUR ANADOLU'NUN KUCAĞINDA..
Afrika’da kahramanlık pozu verenler, Türkiye’ye çalışmak için davet eden aklı evveller size soruyorum, akana kokana değil çuvala girene bakın. Davos’ta maval okuyan başbakan, Etiyopya’da atıp tutan, okullarla uğraşan cumhurbaşkanı size söylüyorum. Uzaklara gitmeyiniz, mağdur kırlarda, köylerde, yaylalarda mezralardadır.

Mağdur Anadolu’nun kucağında bozkırların yamacında ovaların koynundadır. Mağduriyet tarlalarda tezgahlarda tüyü bitmemiş yetimlerin adı bile konulmamış yavruların gözbebeklerindedir.

NESİLLERİMİZ MAĞDUR VE MAHCUPTUR
Saray’daki Recep değil Ermenek’teki Recep mağdurdur. Kaçakçı Rıza değil Balıkesirli Rıza mağdurdur. Rüşvetçi bakanlar değil, yoksulluğun ayazında buz kesmiş, işsizliğin karanlığında kalmış milyonlar mağdurdur. Saraya kapanmış Davutoğlu değil gelecek nesillerimiz mağdur ve mahcuptur.

Türk çiftçisi artık bunları görmeli hesabını bunlara göre yapmalıdır. AKP’yi tanımalı bu çorak verimsiz kuru taş kalpli zihniyeti nadasa bırakmalı demokrasi tırpanıyla kesip budamalıdır. Hükümet bahane üretmemeli, çiftçiye ürettiğinin karşılığını dünya gözüyle hakkını vermelidir.

ANANI DA AL GİT'İ TEKRAR DUYMAK İSTİYORSAN

Ananı da al git küfrünü tekrar duymak istiyorsan AKP’ye oy ver. Mazot ucuz gübre sorun değil diye düşünüyorsan hakkındır AKP’yle devam edebilirsin. Biz köylünün yanında çiftçinin arkasındayız. Her meselenin farkındayız. Vergi zam furyasının bilincindeyiz. Buğdayın para etmesi için çözüm MHP’dir. Biz Türk milletinin tamamının hizmetinde ve emrindeyiz. Biz çiftçileri kalkındırmak çile akıntısından çekip almak için inançlı ve heyecanlıyız. Biz yaparız herkesi mutluluğa dirliğe kavuştururuz. Biz iddialıyız, biz başarırız. Biz Türkiye’yi yönetmeye hazırız. 7 Haziran’da Türkiye üzerine atılmış ölü toprağından silkinerek doğrulacak, Türkiye üç hilalle Allah’ın izniyle doğacaktır.

FİKREN ŞARAMPOLE UÇMUŞTUR
Başbakan ve hükümeti rotayı şaşırmıştır. Ayağının tozuyla hafta sonu partisinin Diyarbakır ve batman kongrelerine katılan başbakan skandal sözlere imza atmış. PKK’ya şirinlik yapacağım derken milli haysiyetle ters düşmüştür. Davutoğlu ne konuştuğundan ya habersizdir ya da yıllarca gizli ve potansiyel bölücü olduğunu özenle saklamayı başarmıştır. Diyarbakır’da güzel Türkçemizi güzel Kürtçemizle kardeş kılmaya geldik diyecek kadar fikren şarampole uçmuştur. “Güzel Kürtçemizi öğrenmek isterim” diyerek…

SİYASİ CİNAYETTİR
Evine ne alacağın, ne okuyup öğreneceği başbakanın bileceği şeydir. Başbakan isterse ant dağlarında konuşulan şiveyle de konuşabilir. Bu kendi meselesidir. Fakat şeklen de olsa başbakan olan şahsın türk milletinin gözünün içine baka baka, övüncümüz, asırlar içinde zenginleşerek Türkçeye rakip çıkarma aymazlığı, siyasi cinayettir.

TÜRK MİLLETİNİN DİLİ TÜRKÇEDİR
Mersin’de yörük sömürüsü yapan, Osmanlı’da yörük duasına tutunan Davutoğlu’nun Diyarbakır ve Batman’da yüz nakliyle başka kılığa bürünmesi fecaattir. Türkçe ile Kürtçeyi iki eşit kefeye koyması ender rastlanacak yozlaşma halidir. Bizim kimsenin ana dilinde gözümüz yoktur, sözümüz de olmayacaktır. Kim olursa olsun anasının diliyle duyacak onunla konuşacaktır. Buna hürmetle riayet ederiz. Ancak Türk milletinin dili Türkçedir. Bu gerçek değişmeyecek, değiştirilemeyecektir. Kimsenin gücü yetmeyecektir.

KÜRTÇE MAHALLİ DÜZEYE ÇIKAMAZ
Davutoğlu’na sorarım. Türk milletinin muadili olarak hangi milleti kabul ediyorsun. Türk milletinin dili Türkçe olduğuna göre, Davutoğlu’nun kardeş dili kime ve hangi millete aittir? Hükümet bin yıllık hukuku parçalamak için tuzak kurmaktadır. Bu yeni bir şey de değildir. Kürt kökenli kardeşlerimin ana diline önem veriyoruz. Bu tartışmasızdır. Ne var ki Türkçenin karşısına mahalli düzeyde bir dilin çıkarılmasını sakıncalı buluyoruz.

Davutoğlu doğduğu ve büyüdüğü topraklara mühür vuran Karamanoğlu Mehmet Bey'in kemiklerini sızlatmıştır. Diyarbakır’da Serok Ahmet olmayı benimseyen Davutoğlu, gerçekte kimdir, kimlerdendir. Davutoğlu inanma dostuna saman doldurur postuna.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.