Erdoğan, İslam dünyasındaki mezhep çatışmalarına da değinerek, "Mezhepçilik fitnesi İslam dünyasının içinde şu anda bizi ciddi manada yaralıyor. Kardeşlerim; bakınız Şia mezhep olmaktan çıkmış adeta din gibi değerlendiriliyor. Aynı şekilde Sünnilik bazı yerlerde bakıyorsunuz adeta din gibi değerlendiriliyor. Samimi Sünni bir Müslüman asla Sünniliği zaten bir din olarak görmez.

Ama inanıyorum ki, samimi Şii bir Müslüman da Şiiliği din olarak görmez. Fakat bu çatışma niye? Bu çarpışma niye? Bizim bu mezheplerin üstünde bir dinimiz var; İslam... İslam'dan başka bir şey tanımıyoruz" diye konuştu.



İMAM HATİP'LİLERE SESLENDİ

Konuşmasına davetlileri selamlayarak başlayan Erdoğan, "Sevgili gençler, değerli kardeşlerim, şahsımın bugüne kadar taşımaktan daima şeref duyduğum, bundan sonra da gururla taşımayı sürdüreceğim bir unvanım var. Evet, tıpkı sizler gibi, sizlerin evlatları, kardeşleri, eşleri, anne babaları gibi ben de bir İmam-Hatip'liyim.

Bir ayrımcılık olsun diye söylemiyorum. Ama bir tercih olarak söylüyorum; 4 çocuğumun 4'ü de İmam-Hatip'li. Sizler, yani bir mensubu olmaktan şeref duyduğum İmam-Hatip'liler... Son dinin ve son peygamberin bendeleri ve günümüzdeki hizmetkarları olarak rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un özlemini çektiği 'Asım'ın Nesli' olarak, üstad Necip Fazıl'ın 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir şuurunda bir gençlik' diye tarif ettiği gençler olarak.

Unutmayın, sadece bu milletin değil, aynı zamanda tüm ümmetin de umudusunuz. Açık söylüyorum, bu bilince sahip olmayan İmam-Hatip'linin benim gözümde sıradan bir diploma sahibi olmanın ötesinde bir anlamı yoktur. Eğer İmam-Hatip'liyim diyorsanız, hayatınızın sonuna kadar gururla, şerefle, ama bir o kadar da sorumlulukla taşıyacağınız bir görev üstlenmişsiniz demektir" şeklinde konuştu.

İMAM HATİP'LİNİN AYAK BİLEKLERİNE ZİNCİRLER TAKILDI

Biliyorsunuz; Türkiye'de bir dönem inancından, tarihinden, kültüründen, bize ait tüm değerlerden uzak bir nesil yetiştirme projesi uygulandı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için eğitim sistemimiz altüst edildi. Bunun çilesini sizler çok çektiniz.

Medyadan spora kadar her alanda bilinçli çalışmalar yürütüldü. Bugün hatırlandığında, her biri utanç verici nice haksızlıklar, hukuksuzluklar yapıldı. İmam-Hatip'linin ayak bileklerine zincirler takıldı, zihnine zincirler vuruldu. Katsayı uygulaması dediler, bununla beraber önünü kestiler" ifadelerini kullandı.

3 FİTNE

Konuşmasında terör örgütlerine ve saldırılarına da değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

Gençler, dünyada bütün oyunlar, halkı Müslüman olan ülkelerde oynanıyor. Bakıyorsunuz, 'Allahu ekber' diye öldüren Müslüman. Aynı şekilde 'Alluhu ekber' diye ölen de Müslüman. Böyle bir durum olabilir mi? İstisnalar hariç. Canlı bomba eyleminde kendini patlatan sözde Müslüman, o patlamada ölenler yine Müslüman.

Bu yürek yaralayıcı manzara bize şu 3 önemli tehlikeye, 3 fitneye karşı dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor: Bildiğiniz gibi şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanıyız. Oradaki konuşmamda da söylemiştim. 3 fitne... Bir, mezhepçilik.

Mezhepçilik fitnesi İslam dünyasının içinde şu anda bizi ciddi manada yaralıyor. Kardeşlerim, bakınız, Şia mezhep olmaktan çıkmış adeta din gibi değerlendiriliyor. Aynı şekilde Sünnilik bazı yerlerde bakıyorsunuz adeta din gibi değerlendiriliyor.

Samimi Sünni bir Müslüman asla Sünniliği zaten bir din olarak görmez. Ama inanıyorum ki samimi Şii bir Müslüman da Şiiliği din olarak görmez. Fakat bu çatışma niye? Bu çarpışma niye? Bizim bu mezheplerin üstünde bir dinimiz var; İslam... İslam'dan başka bir şey tanımıyoruz. Müslüman olduğumuza göre, Suriye'de 500 bini aşkın Müslamanı öldüren, devlet terörü estiren bir Esed'e sahip olan acaba ne adına sahip oluyor, ben buna cevap arıyorum.



İMAN ETMEK MECBURİYETİNDEYİZ

İkinci fitne, ırkçılık... Eğer Müslümansak, tüm insanların Hz. Adem ile Hz. Havva'dan geldiğine inanıp iman etmek mecburiyetindeyiz. Peygamber efendimizin özellikle yasakladığı ırkçılık fitnesinin aradan geçen uzun asırlara rağmen halen etkili olduğunu görüyoruz. İnsanları tenlerinin renkleri, konuştukları dil, yaşadıkları bölge gibi sebeplerle ayrımcılığa maruz bırakan herkes ırkçılık illetinden mustarip demektir.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİN HEPSİ MAŞADIR

Üçüncü fitne, terör... İslam ve terör kavramlarının yan yana kullanılıyor olması dahi Müslümanlar için utanç sebebidir. En büyük zararı kendi dininden olan insanlara veren sadece Müslüman insanları hedef alan terör örgütlerinin hepsi de bir proje ürünüdür, maşadır.

DEAŞ, El Kaide, Boko Haram, El Şebab gibi taşeronlar Müslümanların sıkıntılarını ve hassasiyetlerini istismar ederek İslam'a karşı yürütülen kampanyalara malzeme üretiyorlar. PKK, PYD, YPG... bunların İslam ile yakından uzaktan alakası yoktur. Biz şunu biliyoruz ki; Müslümanın Müslümana kanı, canı, malı, ırzı, namusu haramdır.

KUT'ÜL AMMARE ZAFERİMİZ TARİH SAYFALARINDAN VE MİLLETİMİZİN HAFIZASINDAN KAZINMAYA ÇALIŞILMIŞTIR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ayrıca, "Çanakkale Savaşı geçtiğimiz yüzyılın en önemli savaşlarından biri olmasına rağmen yakın zamana kadar hakkıyla anılmamış, yeni nesillerin zihnine nakşedilmemiştir. Hele yarın... Yarın 100. yıldönümünü idrak edeceğimiz bir Kut'ül Ammare zaferimiz var ki; adeta unutturulmaya, tarih sayfalarından ve milletimizin hafızasından kazınmaya çalışılmıştır" dedi.