Başkanlık sisteminin AK Parti seçim beyannamesine girmesi köşe yazarlarının gündeminde. Halime Kökçe, AK Parti'nin seçim bildirgesini açıklayan Başbakan Davutoğlu'nun başkanlık sistemine destek istediği dünkü töreni köşesinde kaleme aldı.

Başkanlık tartışmalarına farklı bir noktadan bakan yazar, yeni modelle birlikte Türkiye'nin İslam dünyasına liderlik yapabileceğini düşünüyor.

Konuya dini açıdan yaklaşan Kökçe'nin değerlendirmesi böyle oldu:

"Öncelikle “Başbakan’ın kendisini anlamsızlaştıracak bir sistemi seçim meydanlarında nasıl savunacak” şeklindeki kaygı ifadesinin yersiz olduğunu göstermiş oldu. Hoca meseleye kendi siyasi ikbali içinden değil “büyük Türkiye dava”sı içinden baktığını gösterdi.

Bunun Başbakan için bir fedakarlık olduğunu söylemek de isabetsiz bana kalırsa. Çünkü Türkiye’nin demokratik kazanımlarının bir sistem değişikliği ile kalıcı hale gelmesini arzu etmek, Ahmet Davutoğlu’nun da yapıcısı olduğu bir siyasi misyonun boynunun borcudur. Bu idealin yetiştirdiği kadrolar zaten günü geldiğinde yine hareketin öncüsü, Türkiye’nin lideri pozisyonuna gelebileceklerdir.

Başkanlık sistemini daha çok konuşacağız, şimdilik şu kadarını söylemekle yetinelim; saltanatın ve hilafetin ilgası dolayısıyla ihdas edilmiş olan Cumhurbaşkanlığı makamı 2007’ye kadar bir vesayet müessessi olarak iş gördü. Bu haliyle devam etmesi zaten mümkün değil.

Başkanlık sisteminin “büyük Türkiye idealinin” hayata geçirilebilmesi gerekli olduğunu, seçimle başa gelen güçlü bir başkanlık modelinin İslam dünyası için de örnek teşkil edeceğini hesaba katmamız gerekiyor.

Dahası ümmetin mezhep taassubuyla parçalanmasının, Filistin, Suriye gibi can yakıcı felaketler karşısında birlikte karar alamamanın da önüne geçilebilecek bir pratiğe dönüşebilir Başkanlık Sistemi.

Hülasa Başkanlık Sistemi Sünnetullaha da daha uygundur."