İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

Belgeler uyduruyorlar. İstediğiniz kadar uydurun belgeleri. Rahmetli babamın dediği gibi oğlum sen doğru dur eğri yolunu bulur.

SÜLEYMAN ŞAH OPERASYONU
Şehidimize Allah’tan rahmet, ailesine, silah arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez böyle bir olayla karşılaşıyoruz. Ve Türkiye aciz ülke görünümü sergilemiştir. Nasıl olurda Türkiye bu hale düşüyor. Sizleri biraz geriye götüreceğiz. AKP iktidarı döneminde ne oldu da Türkiye dünyanın şamar oğlanı konumuna geldi.

4 Temmuz 2003 kırılma noktasıdır. 11 askerimizin başına çuval geçirildi. Bu ülkenin başbakanı tek kelime bile etmedi. Şimdi palavracı kahraman olarak geziyor. Nota verecek misiniz diye soruldu. Güya espri yapıyor “Müzik notası mı” dedi.

Sonra Mavi Marmara olayı yaşandı. Yasadışı olarak gemi Türkiye kara sularından hareket etti. Kimse Gazze’ye yardım götürülmesin demiyor. Amaçları farklıydı. Sözde AKP milletvekilleri de o gemiye binecekti. Uluslararası sularda 9 vatandaşımız öldürüldü. Asarız keseriz dediler arkasından bir şey çıkmadı.

"MÜSLÜMAN KANI AKTI O TOPRAKLARDA"
Üçüncü olay Suriye’dir. Hiçbir sorunumuz yoktu. Ortak bakanlar kurulu yaptık, takım kurduk, vizeler kalktı. 77 milyondan 1 tek kişi bile neden böyle politika yaptınız demedi. Bir sabah kalktık Suriye bizim düşmanımız oldu. Militanlar Türkiye üzerinden Suriye’ye geçirdik. Müslüman kanı aktı o topraklarda. Uyardık, Türkiye’ye yakışmaz dedik. “Hayır biz doğruyu yapıyoruz” dediler. Bugün Suriye’de kan akıyor Bunun sorumlusu AKP hükümetidir.

Silah götürüyorsunuz, bunlar IŞİD’in eline geçerse daha kötü olur dedik. Sonra Niğde’de olaylar yaşandı. Arkasından 20 Temmuz 2014. IŞİD Youtube’a tehdit koydu. Süleyman Şah’taki Trük askerlerinin orayı boşaltması için 3 gün süre veriyoruz yoksa türbeyi yerle bir edeceğiz. Biz bunlara terör örgütü diyoruz hükümet terör örgütüdür diyemiyor.

Musul konsolosluğumuz bastılar 49 görevliyi rehin aldılar. IŞİD’e bir sürü şey verdiler ve 49 rehine geri geldi. Sıra geldi Süleyman Şah Türbesi’ne. Davutoğlu Van’da yaptığı konuşmada “ister rejimden ister radikal gruplardan gelebilecek her türlü saldırı aynıyla mukabele görür. O vatan toprağını savunması konusunda Türkiye her türlü tedbiri alır” diyor.

Ve TBMM’ye tezkere geldi. 2 Ekim 2014. Milli Savunma Bakanı konuşuyor. “IŞİD’in Saygı Karakolu bölgesindeki varlığı apaçık tehdit oluşturmaktadır. Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu korumak devletimiz asli vazifesidir. Türkiye Cumhuriyeti sorumluluğunu yerine getirme konusunda tereddüt göstermeyecektir” dedi.

Nasıl oluyor da biz orayı terk ediyoruz. 3 naaşı hangi gerekçe ile taşıyoruz. Peki Türkiye Cumhuriyeti’ne acaba biz ne yapmışız. Süleyman Şah’ı güvence altına almış mıyız. Almışız. Türkiye toprağı mı? Evet. Uluslararası anlaşma var mı/ var. 77 milyona açık ve net çağrı yapıyorum. Kendi ülkesinin toprağını yabancılara teslim eden, teslim ederken kaçar iktidara ne denir? Oturun düşünün.

“NEYİN KARŞILIĞINDA SİZ TÜRKİYE CUMHURİYET’İ TOPRAKLARIN TERK ETTİNİZ”
Buna ne denir? Neyin karşılığında siz Türkiye Cumhuriyet’i toprakların terk ettiniz, neyin karşılığında kaçtınız? 1921’de orası Türkiye toprağıdır diye anlaşma yapmışız. Lozan, Montrö anlaşmasızı yapmışız. 1938’de Hatay’ı Türkiye topraklarını katmışız. Kıbrıs’a garantör devlet olarak gitmişiz. Şimdi 77 milyona soruyorum. Bunların tamamını kim yaptı. Hatay, boğazlar, Kıbrıs, Süleyman Şah? Kim yaptı. CHP yaptı.

“HEM KAÇIYORLAR HEM ZAFER DİYORLAR”
Şimdi 77 milyon yurttaşıma soruyorum biz bunları yaptık. Bir karış toprağımızdan ödün vermedik, toprağımız terk etmedik kaçmadık. Bu ülkenin onuru için. Sen ne yaptın. Süleyman Şah’tan kaçtın, kaçarken nal topladın. Senin Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olduğun tartışmalıdır bu saatten sonra. Hem kaçıyorlar hem zafer diyorlar. Kendi toprağını satan adama ne denirse ben de onu söylüyorum.