Rusya ve Esed rejimine bağlı savaş uçaklarının bombardımanına maruz kalan binlerce Suriyeli, yanlarına aldıkları birkaç parça elbiseyle yollara düştü.

Bayırbucak bölgesindeki Gebelli köyünden kaçarak Türkiye'ye sığınan 3 çocuk annesi Hatice Salih (35), köylerinin bombalandığı saldırıda evlerinin yıkıldığını söyledi.

Soğuk hava şartlarında biri yürüme engelli üç çocuğu ve hasta eşiyle günlerce yolculuk yaptıklarını, savaş uçaklarından ve bombardımandan kaçtıklarını anlatan Salih, şunları söyledi:

Uçakların biri gidip biri geliyordu. Ne zaman bizi bombalayacakları belli değildi. Her an öleceğiz korkusuyla yaşıyorduk. Kış şartlarında çadır hayatı da giderek zorlaşmıştı. Biri engelli 3 çocuğum var. Çocuğumun biri yürüyemiyor. Ben de artık dayanamadım kadın başıma engelli çocuğum sırtımda, henüz bir yaşındaki bebeğim kucağımda, diğerini de ellerinden tutarak yağmur çamur demeden sınır kadar geldik. Burada Türk yetkililer bizi Türkiye'ye getirdi."

40 günlük bebeğiyle bombalardan kaçtı.


Üç çocuk annesi Melal Hamedi, Bayırbucak bölgesindeki evlerini terk etmek zorunda kalarak yollara düşen Suriyeli kadınlardan biri. Bombardıman nedeniyle biri henüz 40 günlük olan 3 çocuğu ve eşiyle Türkiye'ye sığınarak canını kurtaran Hamedi, şunları anlattı:

40 günlük bebeğim, iki çocuğum ve eşimle yollara düştük. Bebeğimin soğuk kış şartlarından hasta olmasından korkuyordum. Bebeğimin bünyesi zayıftı. Onun için bir an önce güvenli bölgelere ulaşmak amacıyla yağmurda sırılsıklam halde günlerce yollarda yürüdük. Buraya geldiğimiz için, çocuğum sıcak bir yerde olduğu için çok mutluyum şimdi. Allah, Türk yetkililerinden razı olsun.

Havadan varil bombası, karadan füze ve top.

Rus ve rejim güçlerinin hedef gözetmeden sivilleri ve çadır kentleri de bombaladığını ifade eden Muhammed Mustafa (41) , "Havadan varil bombalarına maruz kalırken karadan da atılan füze ve topların hedefi haline geldik. En son güvenli olduğunu düşünerek yerleştiğimiz Yamadi köyü çevresindeki çadır kentin de bombalanmasıyla Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldık" dedi.