Durmazlar Grup Eğitim Merkezi’nin kullandığı bina, 2017 yılına kadar protokolü bulunmasına rağmen tahliye ettirildi. Kurs binası, eğitim merkezi yetkilileri tarafından herhangi bir zorluk çıkarılmadan bir gün önceden boşaltıldı.

Son bir işlem olarak kurs yetkilileri, müftülük görevlilerine anahtarları teslim edecekti. Ancak devir-teslime müftülük görevlileri yanlarında Kaçakçılık ve Organize Şube’den 2 sivil polis ile geldi. Bu durum tepki çekti.

İlahiyatçı Prof. Dr. Suat Yıldırım: Bu yapılanlar, Kur’an-ı Kerim’in açık emrine aykırı olarak büyük günahtır. Ayrıca yürürlükte olan kanunlara da aykırıdır. Müftülük tarafından yapılması daha ağır bir vebaldir. Bu etüt merkezi 8 yıldan beri faaliyette bulunup, binlerce yoksul çocuğa eğitim vermiş. Ayrıca Hamle Derneği, verilen vadeye bir gün kala binayı tahliye etmiş. Buna rağmen bir direniş varmışçasına oraya Kaçakçılık ve Organize Suçlar polisleriyle gelmek son derece çirkin bir hadisedir. Bunu yapanlar, mahşerde çekecekleri cezayı düşünmelidir.

Gazeteci-yazar Cemil Tokpınar: Kur’an-ı Kerim’in yeryüzüne indiği ay olan Ramazan-ı Şerif’e adım adım yaklaştığımız şu mübarek üç aylarda Kur’an eğitiminin engellenmesi Allah göstermesin Gazab-ı İlahi’yi celbeder. Kur’an eğitimini devletin belirlediği mevzuata göre vakıfların, ilgili kuruluşların vermesinde hiçbir sakınca yoktur. Kitabımız Kur’an’ı gençlerimize, çocuklarımıza öğretmeye çalışan bir derneğin, bu güzel hizmetinin engellenmesi ancak tek parti dönemindeki icraatlara ve anlayışına yakışır. Bu hatadan bir an önce vazgeçilmeli.

CHP İstanbul Milletvekili eski Müftü İhsan Özkes: Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı önceden çeşitli vakıf ve derneklerle sözleşmeler yaptı. Dernek ve vakıflar bu çerçevede kendi faaliyetlerini yürütüyor. Sözleşmeyi tek taraflı iptal edip bu uygulamaya geçmek işin tamamen siyasi olduğunu gösterir. Bunun hukuki bir tarafı yok. Bu uygulamanın Kur’an öğretilen bir kurumda yapılması ise bir akıl tutulmasının, şımarıklığın göstergesi. Allah bunun hesabını mutlaka sorar. Dileğimiz odur ki, halkımız da bunun hesabını sorar inşallah.