Ortama bir sessizlik çöktü.

Biri seslendi: ‘ Kız doğdu.’

11 Şubat akşamı Türkiye’ye bir sessizlik çöktü.

Ancak bu kez kız doğmadı kız öldü.

 

Yıl 1990’ların başı.

Sokak kapımız hep açık.

Henüz 5, 6 yaşlarındayım. Dışarıdan içeriye girmediğim yaşlar. Arkadaşlarımla sokaklarda sabahtan akşama kadar oynadığım zamanlar. Dilimizde o zamanların meşhur şarkılarından birisi: ‘…biz büyük ve kirlendi dünya.’

Acıktığımızda ya da babalar  eve döndüğü zaman bizimde oyun saatimiz bitmiş olurdu. Eve gireceğim zaman zile basmama gerek yoktu. Çünkü dışarıda olduğum esnalarda annem kapımızı kapatma gereği duymazdı. Önce açık olan sokak kapımızdan, sonra da yine açık olan iç kapımızdan geçer, içeriye girerdim.

Yıl oldu 2000’ler.

Artık okullu olduk.

Dersler, sınavlar derken sokak oyunlarımız eskisi gibi devam etmedi. Değişen sadece çocukluğumuz değilmiş oysaki. Bir zamanlar sonuna kadar açık olan kapımız artık açık değildi. Kapanmaya başlamıştı ve sadece kapanmakla kalmayıp arkasından da kilitlenirdi. Benimde bir yedek anahtarım oldu. Ve girdikten sonra tekrar üstüste kilitlenen bir kapı.

Şimdi düşünüyorum da insanlığın bu kadar kısa sürede ölüp, vahşetlerin yaşanmasına, göz kırpılmadan soğukkanlılıkla işlenen cinayetlerin artmasına, savunma gereği duymadan samimiyetle yaşadığımız yaşantımızı savunmaya çalışmamıza, kapıları kapatıp dahası içerideyken bile arkasından kilitlemeye başlamamıza neden olan şey neydi.

Ben bunları sorgularken bugün ÖzgeCAN Aslan cinayetinde görüyorum ki, durum daha da vahim noktalara gelmiş. Şimdilerde kapısı kilitli olmayana deli gözüyle bakılıyormuş. Haklısınız. Toplu taşıma aracına sağ binip ölü inen, tecavüze uğrayıp bıçaklanan, bilekleri kesilen, bunlarda yetmeyip üstüne benzin dökülüp yakılan bir ÖzgeCAN’ımız varken bende insanlıktan bahsetmişim çok mu?

Peki neydi tüm bunların yaşanmasına sebep?

Biz büyüdük ve kirlendi mi dünya?

Suçlu suçsuzu ayırt etmiyorum. Çünkü suçlu bir kişi değil. Suçlu birden fazla.

Doğduğu andan itibaren ‘göster amcalara pipini’ diyerek, cinsel organını övünç kaynağı olarak gören erkek evlatlar yetiştirdiniz.

Annelerimizin gün arkadaşlarının ‘aman da evladımız çok yakışıklı olacak, çok CANlar YAKACAK’ fikri ile büyüyen, kızları ‘rekor kırma aracı’ olarak gören erkek evlatlar yetiştirdiniz.

Şimdi o amcalara pipisini gösteren yakışıklı(!) evladınız ÖzgeCAN’ımızı YAKTI. Hepiniz üzüldünüz, hepiniz yas ilan ettiniz, siyahları giydiniz.

Peki yeterli mi tüm bunlar ÖzgeCAN’ları geri getirmek için?

Siz önce oğullarınıza sevmeyi öğretin.

Kadınların dövülmek için yaratılmadığını öğretin.

Bir gün kendisinin de bir kızının olabileceğini öğretin.

Hadi geçtim bunları. Boş verin hepsini.

Bari şunu öğretin; tüm bunlar ANNEsinin başına da gelebilirdi.

Öğretin ki, kızının ölümünün defalarca bıçaklanarak ve yakılarak olduğunu duyan bir annenin ‘ Çok acı çekmiştir kızım, keşke kurşunla öldürselerdi.’ sözlerinin ne demek olduğunu anlasınlar.

Öğretin ki, kadınların insan, erkeklerin ise insanoğlu olduklarını anlasınlar.

Ve öğretin ki, yeni CAN’lara kıymasınlar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.