'Müsait' kelimesini 'Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)' şeklinde tanımlayarak tepki çeken kurum, şimdi de esnafları kızdırdı. 

'Esnaf' kelimesini üç faklı şekilde tanımlayan TDK, bir anlamını da, 'Kötü yola sapmış olan kadın' olarak verdi. Esnaflar, bunu hakaret kabul ederek düzeltilmesini istedi.

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, 129 oda başkanı adına TDK’ye mektup yazarak tepki gösterdi. Esnafın küçük düşürüldüğünü söyleyen Mutlu, tanımın değiştirilmesini istedi.

TDK'nin internet sitesinde, 'esnaf' kelimesine ilk olarak, 'Küçük sermaye ve zanaat sahibi', ikinci olarak, 'Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse', üçüncü olarak ise 'Kötü yola sapmış olan kadın' manaları veriliyor.

İESOB Başkanı Mutlu, TDK Başkanlığı’na gönderdiği yazıda, 2 milyonu aşkın çevresiyle 10 milyon kişiyi küçük düşüren tanımlamanın, esnaf camiasını ağır yaraladığını söyledi.

Esnafın zor şartlarda varlığını sürdürmeye çalıştığını belirten Mutlu, "Ülkemizin ekonomisine olduğu kadar sosyal ve kültürel yaşamına da önemli katkılar sağlıyoruz. Her ailede en azından bir kişinin esnaf ve sanatkarlıkla doğrudan veya dolaylı bağlantısı bulunuyor. Bu nedenlerle toplumun en önemli sosyal ve ekonomik birleştiricisi olarak anılıyor ve saygı görüyoruz. Ekonomik, sosyal ve kültürel nedenlerle korunması ve desteklenmesi gereken bir konumda tutulması gereken esnaf ve sanatkarlara ilişkin olarak, ülkemizin en önemli kurumlarının başında gelen ve Atatürk'ten miras kalması nedeniyle bizlerin gönlünde manevi değer de taşıyan kurumunuzun sözlüğünde bulunan tanımlar bizleri oldukça üzmüştür." diye konuştu.

TDK’nin sözlüğünde, 'esnaf' kelimesinin üç anlamından bahseden Zekeriya Mutlu, şunları kaydetti: "Bizler faal ve gayrifaal yaklaşık 300 bin üyesi bulunan İESOB olarak, 2 ve 3 numaralı tanımları gördüğümüzde oldukça şaşırdık ve üzüldük. Oldukça geniş bir üye kitlemiz ve bağlı 129 odamızın yöneticileriyle görüştük, istişarelerde bulunduk. Geldiğimiz nokta itibariyle bildiklerimizden oldukça farklı söz konusu tanımların gerçeklerle ilgisi olmadığına, esnaflarımızı adeta kötü niyetli kişiler olarak gösteren söz konusu tanımların, hem esnaflarımıza hem tüm kadınlarımıza hem de bakkal, manav, kuaför, şarküteri, çiçekçi ve benzeri gibi esnaflık faaliyetlerinden geçimini sağlayan esnaf kadınlarımıza hakaret içerdiğine kanaat getirdik."

Oldukça geniş bir kesimi kapsayan esnaflıkla ilgili karalayıcı bir tanım yapılması ve bunun da sözlükte kullanılmasını kabul edilemez bulduklarının altını çizen Mutlu, "Kurumunuzun, dolayısıyla ülkemizin sözlüğünde yer alan ve ne günümüz pratiği ne gerçek olgular ne de bilinen algılarla yakından uzaktan ilgisi olmayan, ayrıca bizleri ağır yaralayan tanımların değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

MEŞHUR ‘AHİLİK’ ŞİİRİNİ REFERANS GÖSTERDİ

Esnafın köklerinin yüzyıllar öncesine gittiğini, ahlâk anlayışında evrensel değerlerden beslendiğini, kıt kanaat da olsa geçimini sağlarken helâl kazançtan vazgeçmediğini ve dürüstlüğü temel ilke edindiğini belirten Mutlu, TDK’ye esnafın davranışıyla ilgili meşhur 'Ahilik' şiirini referans gösterdi:

"Ehl-i aşka müptelayım, nemelazım kâr benim,

Mal ve mülküm yoktur amma kanaatim var benim.

Dolandım misl-i cihan, bulamadım başıma bir tane taç,

Ne eğride tok gördüm ne doğruda aç."