O İlde Kadınların Büyük Korkusu

Kilisli kadınların başlıca konusu, Suriyeli hemcinsleri. Bölgede pek çok evli erkek, Suriyeli kadınları ‘kuma’ olarak alıyor. Kilis Belediye Başkanı Kara da bu durum için “Doğru bir davranış değil ama maalesef var” diyor. Kilisli Filiz, her tartışmalarında eşinin kendisini ‘eve Suriyeli kuma getirmek’le tehdit etmesinden bıkmış.

O İlde Kadınların Büyük Korkusu
KİLİS’te, Suriye gettoları yok. Ötelenmemiş, kendi kabuklarına çekilmemişler. Yerli halkla iç içe bir hayat sürüyorlar. Gecekonduda da lüks apartmanda da komşular birbirlerine. Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, “Suriyelilerle kesinlikle anlaşamıyoruz. Örf, dil, adet, kültür, ananemiz bir değil. Birçok hal, hareket ve yaşayışımız çok farklı. Ama dünya kurulduğundan bu yana, örneğine rastlanmayan bir ev sahipliği yapıyoruz” diyor.

Yine de asayiş berkemal. Belediye Başkanı Kara, Suriyeliler nedeniyle Kilis’teki gibi bir ani büyümenin, toplumsal olay ve travmalara, asayiş sorunlarına yol açmasının bekleneceğini, fakat kentte gerçekleşen suç olaylarının Türkiye ve Avrupa ortalamasının çok altında kaldığını söylüyor. Başkan Kara, normalde 106 bin nüfusuyla Türkiye’nin en küçük kentlerinden biri olan, ancak şimdi 117 bin Suriyeli’ye ev sahipliği yapan kentteki sıkıntıları ise şöyle dile getiriyor:



Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara


HERKÜL OLSA YÜKÜ KALDIRAMAZ

Caddemizi, sokağımızı, suyumuzu, yeşil alanımızı, kanalizasyonumuzu paylaşıyoruz. Bunun büyük sıkıntısı var. Bir Suriyeli aile, Türk ailenin üç katı çöp çıkarıyor, su tüketiyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu bize çok ciddi destek veriyor fakat bir insan Herkül de olsa, kaldıracağı yük belli.

Şu anda on binlerce Suriyeliyi misafir ediyorsam ve bir saat sonra ne olacağını bilmiyorsam, benim ve Türkiye’nin yükünün BM, AB ve Arap ülkeleri tarafından alınması lazım. Londra’da da söyledim: İsterseniz Kilis’in, Türkiye’nin etrafını mayınlarla döşeyin, biz bu insanlara kaliteli hayat veremediğimiz sürece hedefleri Avrupa olacaktır. Kilis’in istiap haddi doldu. Avrupa’nın sırtımızda taşıdığımız bu yüke destek olması lazım.

GİT, BANA SURİYELİ KADIN MI YOK

Kilis’teki erkeklerde ikinci, hatta üçüncü Suriyeli eş alma eğilimi, kadınların başlıca sorunu. Dört kadınla evlenmenin yasal olduğu Suriye’de, kadınların resmi evlenme yaşı 17. Atatürk Mahallesi’nden Filiz, kocasının her tartışmada kendisine “Git, bana Suriyeli mi yok” demesinden bıkmış.

Filiz, evli ve iki çocuklu erkek kardeşinin, nikâhlı eşinin üstüne15 yaşındaki Suriyeli kadını kuma getirdiğini anlatıyor. Beşyüz Evler Mahallesi’nden Emine Taşçı’nın üç çocuklu komşusu, resmi nikâhlı eşinin üstüne iki Suriyeli kadını kuma almış. Taşçı endişeyle konuşuyor: “Yarın benim de başıma gelebilir. İşimizi, aşımızı, şimdi de eşimizi alıyorlar. 

BAŞKA ŞEHİRLERDEN GELİYORLAR


Belediye Başkanı Kara da Suriyeli ikinci eş gerçeğini kabul ediyor: “Maalesef var. Ne yapabiliriz? Doğru bir davranış değil. Biz de elimizden geldiği kadar süreci doğru yönetme çabası içindeyiz.

Kuyumcular Çarşısı’ndan kuyumcu Ali Çalışkan ise küçük yaşta evlendirilen Suriyeli kızların dramını, “Ankara, Samsun gibi birçok ilden yaşlı adamlar gelip bir yüzük, bir bilezik, bir çift küpe alıyorlar. Suriyeli çocuk yaştaki kızları bunların karşılığında alıp götürüyorlar” diye anlatıyor.



İLK-ORTAOKUL ÇAĞINDA 30 BİN ÇOCUK

KENTİN meydan ve caddelerinde Suriyeli çocuk dilenciye rastlamadık. Çünkü onlar, Geçici Eğitim Merkezleri adı verilen okullarda. Kilisli çocuklar gibi okul üniforması giymeseler de bir örnek mavi sırt çantalarından tanımak mümkün.

Kilis Valiliği, Suriyeli çocukları eğitime kazandırarak çocuk dilenciliğini ortadan kaldırma seferberliğinden başarıyla çıkmış. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verdiği bilgiye göre kent merkezinde 30 bin ilk ve ortaöğrenim çağında Suriyeli çocuk var. Bunların yüzde 75’i okula gidiyor. Ancak bu oran, lise çağında yüzde 7’ye düşüyor. Çünkü lise çağına gelen erkekler çalışıyor, kızlar evleniyor.



KİLİS Valisi Süleyman Tapsız

VALİ: HİÇBİR VUKUAT YOK

KİLİS Valisi Süleyman Tapsız, Suriyelilerin karıştığı cinayet ya da hırsızlık vakası olmadığının altını çiziyor. “Polise yansıyan asayiş olaylarının hepsi, kendi aralarında yaptıkları ufak tefek kavgalar” diyor: “Göç sürecinin başından itibaren küçük çatışmaları gidermek için iletişime açık tavır sergiledik. İşadamları, STK’lar, memur ve vatandaşları düzenli olarak bilgilendirdik.” Ancak Vali, ekliyor: “Sınırda bekleyenler içeri alındığında Kilis’e yerleştirecek değiliz.

Ankara, kentte nüfusumuzdan fazla Suriyeli olduğunu biliyor.

HALEPLİ MUHAMMED'İN TC NUMARALI SEVİNCİ

KİLİS Devlet Hastanesi bahçesindeki bir kameriyede, Öncüpınar Kampı’ndan gelen iki Suriyeliyle karşılaşıyoruz. Halepli Muhammed Duveyk (22), bir sağlık görevlisi. İki yıl önce gelmiş. Görevi, kamptaki hastaları hastaneye getirmek. TC numarası yazılı kimlik kartını gösteriyor sevinçle: “Allah razı olsun. Memnunum her şeyden. Şükür.

Yanındaki Muhammed Ali (49), iki hafta önce yaralı olarak kampa gelmiş. Geçici Kimlik Koruma Belgesi’ni gösteriyor. TC kimlik numarası yok. Duveyk, Ali’nin sağ kolunu açıyor. “Esad’ın kurşunu yaraladı” diyor.

Sohbetimize kulak misafiri olan ve yandaki kameriyede oturan Kilisli Abdurrahim ve Emine Remoğlu çifti, “Bizimle de konuşun” diye söze giriyor. Yedi yaşındaki oğulları Ali’yi göz muayenesi için getirmişler. ”Suriyeliler randevusuz geliyor, sıra beklemiyor. Biz randevulu hastayız ve saatlerdir bekliyoruz. Sanki biz savaştayız” diye şikâyet ediyorlar.

Bu şikâyeti dile getirdiğimiz Vali Süleyman Tapsız ise Kilislilerin Suriyelilere hastane ayrıcalığı tanındığı iddialarını reddediyor. Hastaneye giden Suriyelilerin yüzde 10’u geçmediğini anlatıyor: “58 yataklı prefabrik hastane yaptırdık. Bir tünelle Kilis Devlet Hastanesi’ne bağladık. 150 yatak kapasiteli yeni hastane yaptırdık. Sıkıntı ve şikâyetler ortadan kalktı.



Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.