Manisa'nın Yunusemre ilçesi Güzelyurt Mahallesi’ndeki evinde 2 çocuğuyla yaşayan 44 yaşındaki Güngör, güneş doğmadan kontak açarak yola çıkıyor ve fabrikalara işçi taşımaya başlıyor. Gün içinde öğrencileri de taşıyan Göngör, hafta sonları farklı organizasyonlar için de direksiyonun başına geçiyor.

Yoğun geçen günlük mesaisi sırasında açıklama yapan Güngör, diğer kadınlardan farklı olan hikayesinin eşinden boşanmasıyla başladığına dikkat çekti. Önceden kendilerine ait yemek şirketi bulunduğunu anlatan Güngör, iflasın ardından eşinden ayrıldığını ve işsiz kaldığını, 2 çocuğuyla hayata tutunmaya çalıştığını söyledi.

 

Güngör, “Eşimden ayrılmadan önce yemek şirketimiz vardı. Orada büyük araçlarımız vardı, ara sıra kullanıyordum. İş yerimiz kapandıktan sonra eşimle de ayrıldık. Benim için zorlu yaşam bundan sonra başladı. Bir gün balkonda otururken yoldan servis arabası geçti ve içimden ‘neden ben de servis şoförlüğü yapmayayım' diye düşündüm. İşte o günden beri bu işi yapıyorum” diye konuştu.

İlk iş görüşmesine gittiğinde patronunun kendisine ön yargılı davrandığını anlatan Güngör, "Üzerimde süslü püslü elbiseler, saçlar fönlü? Sanırım böyle birinin şoförlük yapacağını düşünmüyordu. Sonra deneme sürüşü yaptık. İlk sürüşümde beni işe kabul etti” diye konuştu.

Şoförlüğe başladığı zaman ailesi ve yakınlarının, "Sen kadınsın, önünü kesen olur, yanlışlık yapan olur" diyerek karşı çıktığını, bu eleştirilere aldırış etmediğini ve işini sahiplendiğini anlatan Güngör, kararlı olduğunu görünce herkesin mesleğini kabul ettiğini söyledi.

İlk zamanlar karşı çıkan yakınlarının bugün kendisini örnek gösterir duruma geldiğine işaret eden Göngör, "2 çocuğum var, onları şoförlük yaparak okuttum, üniversiteyi bitirdiler, çok mutluyum. Mesleğimi de çok seviyorum. Zor ve sabır isteyen bir meslek ama kadınların da bu mesleği yapmasını isterim. Götürebildiğim yere kadar bu mesleğe devam edeceğim" diye konuştu.

MAKYAJSIZ YOLA ÇIKMIYOR

Mesleğini yaparken kadınlığından taviz vermediğini kaydeden Güngör, "Makyajsız hele de ojesiz asla dışarı çıkmam. Topuklu ayakkabılarımı çok seviyorum. Kadınsam kadın gibi çıkarım ve işimi yaparım" dedi.

Arabasının ikinci evi olduğunu, vites kolunda tesbih koleksiyonu yaptığını da anlatan Güngör, trafikte kadın sürücü olmanın zor olduğuna dikkat çekerek, "Yolda kadınım diye önüme kıran oluyor. İnip tartıştıklarım bile oldu ama trafikte genelde ne yazık ki kadın arkadaşlarımız daha dikkatsiz oluyor” dedi.

Özellikle öğrenci taşımanın kendisini çok mutlu ettiğine dikkat çeken Güngör, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Sabah evden çıkıp onları duraklardan alırken çok mutlu oluyorum. Bu çok farklı bir duygu. ‘Fatma ablam geldi' demeleri, beni görünce koşarak gelmeleri anlatılmaz bir duygu.