Pimeks Group Kurucu ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aysu Yavuz ile, erkek egemen cephe sektöründe nadir kadın yöneticilerden biri olarak ülke sınırlarını aşan, Avrupa ve Amerika’ya uzanan başarı öyküsüyle, sektöre kazandırdıkları yeni markaları konuştuk.
1993 yılında iş ve hayat arkadaşı Haluk Tümer Yavuz ile kurduğu Pimeks Group, Türkiye ve Avrupa’nın önde gelen alüminyum, çelik, pvc cephe, doğrama sistemleri üretici ve uygulayıcı markalarından birisidir. Galataport, İstanbul Modern, Atatürk Kültür Merkezi ve Almanya Futbol Federasyonu gibi onlarca prestij projenin yapımını sürdüren, çok sayıda ülkeye yaptığı ihracat ve sağladığı 700’ün üzerinde istihdamla ülke ekonomimize ciddi katkı sağlayan önemli markalar arasındadır.
Şirketinizin kuruluş öyküsünden bahseder misiniz?
Üniversite hayatım sürecinde hem okudum hem çalıştım ve farklı sektörlerde değişik tecrübelerim oldu. Üniversiteden sonra çalışmaya başladığım şirket ise hayatımın yönünü çizdi ve yapı sektörüne girmeme vesile oldu. Yıllar içerisinde ise bana en fazla haz veren kısmın, üretmek ve projelere hayat vermek olduğunu anladım. 1993 yılında iş ve hayat arkadaşım Haluk Tümer Yavuz ile kurduğumuz Pimeks ile başlayan hikâyemiz, küçük bir atölyeden uluslararası bir şirketler topluluğu ve fabrikaya dönüşme sürecimizi kapsıyor. Sürekli çalışarak ve çıtayı yükselterek koyduğumuz hedefler ile 28 yıl önce başlayan hikâyemiz, yeni hedeflerimiz ve kendi ARGE’mizde geliştirdiğimiz markalarımız ile devam ediyor.
“Pimeks Group markaları olan; Justeel paslanmaz çelik, Xception kapılar ve Sophora güneş gölgeleme sistemlerini dünyaya ihraç ediyoruz.”
Pimeks Group olarak cephe işlerimizi Büyük Projeler ve Butik Projeler olarak 2 farklı organizasyon yapısında yürütüyoruz. Gerek kendi sistemlerimiz gerekse Schüco, jansen, Warema gibi Dünya markaları ile yaptığımız partner anlaşmalarımız çerçevesinde alüminyum, çelik ve pvc cephe ve doğrama sistemlerinin projelendirme, imalat ve montaj olmak üzere tüm süreçlerini yürütüyoruz. Büyük Projeler birimimiz ile büyük ölçekteki otel, iş merkezi, alışveriş merkezi, hastane, havalimanı gibi projelerin cephelerini yaparken, butik projeler birimimiz ile konut, kış bahçesi ve 3-4 katlı butik projelerin cephelerini yapıyoruz. Ayrıca tamamiyle kendi ARGE’mizde geliştirdiğimiz markalarımız ile hem ihracat hem de iç pazarda satış ve uygulama hizmeti veriyoruz. JUSTEEL markamız ile paslanmaz çelik korkuluk, spider cephe ve ara bölme sistemleri, XCEPTION markamız ile özellikle Amerika pazarı için tasarlanmış villa giriş kapıları ve SOPHORA markamız ile alüminyum güneş gölgeleme sistemleri üretiyoruz.
Kalitemize güvendik, yönümüzü Avrupa ve Amerika’ya çevirdik
Sadece Türkiye’de değil, Dünya’nın farklı ülkelerinde çok sayıda projenin cephesinde imzanız olduğunu biliyoruz. Özellikle prestijli projelerde tercih edilen bir grup olduğunuzu söyleyebilir miyiz? Şu anda devam eden bu tip projeleriniz var mı?
Açıkçası gerek mimarisi gerekse niteliği açısından üst segment beklentileri olan projelerde tercih edildiğimiz doğru. Bunların birçoğu çeşitli sertifikasyonlara sahip ödüllü projeler. İstanbul’da AND Plaza, Ankara’da Atakule, Kuzu Effect, Maidan, Moment Beştepe son dönemde yaptığımız bu tip projelerden bazıları. Şu anda ise, İstanbul’a büyük değer katacağını düşündüğümüz Galataport projesinin 19 adet binasının cephelerini, sadece alüminyum, çelik, cam olarak değil, seramik, taş, prekast gibi mimarinin gerektirdiği tüm dış cephe malzemeleriyle birlikte biz yapıyoruz. Ayrıca yine İstanbul için çok kıymetli 2 marka projemiz daha devam etmekte. Bunlardan biri; İstanbul Modern, diğeri Atatürk Kültür Merkezi. Tüm bu projeler sıra dışı mimarileri ve yüksek kalite hedefleri ile bize emanet edildi. Ankara’da da Balgat Kule ve Merkez Ankara projesinin 3 kulesi devam eden projelerimiz arasında. Yine devam etmekte olan projelerimizden birisi de; Frankfurt’ta bulunan Alman Futbol Federasyonu Kompleksi. Almanya’da kurmuş olduğumuz Pimeks GmbH olarak yaptığımız bu projenin yanısıra yine Almanya’da yeni başladığımız bir ofis ve konut projemiz daha devam ediyor. Washington DC’de de devam eden 2 projemiz, Fil Dişi Sahillerinde bir projemiz var.
Birçok sivil toplum kuruluşlarında aktif görevlerde bulunuyorsunuz. Bu kuruluşlar hangileri ve üstlendiğiniz görevler nelerdir?
TÜSİAD üyesi ve ANGİKAD Girişimci İş Kadınları Derneğinin başkanıyım. STK’larda yer almanın ve ülkemizin gelişimine farklı noktalarda katkı sağlamanın önemli bir görev ve demokratik bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin önde gelen iş insanlarının oluşturduğu bir dernek olan TÜSİAD’ın misyonu ve hayata geçirdiği çok önemli projelerinin yanısıra, başkanlığını gururla yürüttüğüm ANGİKAD’ta kadın girişimciliğinin arttırılması ve özellikle genç kızlarımızın eğitimine dair birçok proje yürütüyoruz.
Kadın demek, bakan, büyüten, doğuran, seven, çalışan, üreten, her şeye yetebilen bir varlık demek. Yaşamın mucizelerinden biri bence kadın. İster evinde çalışsın, ister hem bir işte hem de evinde çalışsın, hayatın sürdürülebilir güzelliği için kendisini ikinci planda tutma pahasına çalışan ve paylaşan kadınlarımızın Emekçi Kadınlar gününü kutluyor, sadece ülkem için değil tüm Dünya için kadınların hakettikleri saygı ve sevgiyi her yerde görecekleri bir gelecek diliyorum.
