MHP heyeti, CHP’ye bayram ziyaretinde bulundU. Renkli diyalogların yaşandığı ziyarette, CHP ve MHP heyetinin, Meclis başkanlığı seçimi, koalisyon ve Çözüm Süreci’ne ilişkin birbirlerine yaptığı eleştiriler dikkat çekti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya’nın koalisyon görüşmelerini, Barış Manço’nun bir şarkısındaki "Sanki biraz naz ediyorsun ama senin bana gönlün var gibi gibi, yüzüme karşı git diyorsun ama sanki gözlerin kal der gibi gibi" sözleriyle açıklaması, salondakileri güldürdü.
MHP heyeti CHP'ye bayram ziyaretinde bulundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Ankara Milletvekili Mustafa Mit ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Demirel'i, CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik ile Parti Meclisi üyeleri Yaşar Seyman, Cemal Canpolat ve Elif Uzunşimşek karşıladı.
Karşılıklı bayramlaşmanın ardından konuşan Özçelik, arzularının, Türkiye'nin daha ileriye gideceği, sorunların çözümlenmesi yolunda, ortak paydaların bulunacağı bir çabanın içerisine girmek olduğunu söyledi. MHP ile bir koalisyon yapabilmeyi arzu ettiklerini belirten Özçelik, "Hayırlısı başka şekildeymiş, Sayın Bahçeli'nin ve MHP'nin aldığı kararlara biz her zaman saygılıyız" diye konuştu.
"HAYIRLISI BAŞKA ŞEKİLDEYMİŞ"
Karakaya'nın, "'Hayırlısı başka şekildeymiş' derken... O zaman hayırlı olsun diyelim" demesi üzerine Özçelik, "Başka şekilden kastettiğim, sizin kendinizi kenara çekmeniz" karşılığını verdi. Bu arada söze giren CHP Parti Meclisi Üyesi Cemal Canpolat'ın, "Zor durumda kalınca, AK Parti'yi her seferinde kurtarıyorsunuz" demesi üzerine, Karakaya, şunları kaydetti:
"Bu yanlış bir algı. Bu, zaman zaman özellikle CHP tarafından dile getiriliyor ama siyaseten söylenen sözler olarak bunu alıyoruz. Gerçekte böyle birşey yok. MHP'nin kendi ilkeleri, prensipleri doğrultusunda yapmış olduğu tercihlerini, 'bir başka partinin işine yarıyor' şeklinde değerlendirmenin haksızlık olduğuna inanıyorum. İşi o polemiğe götürdükten sonra, diyorlar ya 'MHP, koltuk değneği oluyor' o zaman CHP'de 'tekerlekli sandalye oldu' denebilir."
Karakaya'nın ifadeleri üzerine Özçelik'in, "O konulara pek girmeyelim" sözü, gülüşmelere neden oldu.
BARIŞ MANÇO'NUN ŞARKISINA BENZETTİ
Türkiye'nin bir koalisyona ihtiyacı olduğunu belirten Karakaya, üreticinin ürettiği hiçbir ürünün para etmediğini söyledi. Koalisyon görüşmelerinde, Türkiye için hayırlı bir sonucun ortaya çıkmasını temenni eden Karakaya, "Öyle gözüküyor ki özellikle son iki günkü açıklamalarda, bir Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi koalisyonu geliyor gibi. Ülkenin sorunları için çözüm üreten bir hükümetin olmasını biz MHP olarak canı gönülden istiyoruz. O noktada bize de ne görev verilirse, o görevi yapacağımızı, hiçbir şeyden geri kalmayacağımızı da ifade ediyoruz. İnşallah iyi şeyler olacak. Önemli olan siyasi partilerin, milletin verdiği yetkiler ölçüsünde kendilerine düşen görevleri yerine getirmeleri" dedi.
Karakaya'nın, CHP ile AK Parti'nin koalisyon görüşmelerini, Barış Manço'nun bir şarkısındaki "Sanki biraz naz ediyorsun ama senin bana gönlün var gibi gibi, yüzüme karşı git diyorsun ama sanki gözlerin kal der gibi gibi" sözleriyle açıklaması, salondakileri güldürdü.
Bunun üzerine CHP'li Cemal Canpolat, gönüllerinin MHP ile bir koalisyon kurmak olduğunu belirterek, bu yolu kapatan MHP'nin, AK Parti'ye de moral verdiğini savundu.
"KEŞKE UMUTLU OLABİLSEM"
Murat Özçelik de MHP'nin aldığı kararlara saygı duyduklarını ifade ederek, "Biz şöyle bir şeyi öngörüyorduk. Eğer MHP ile en azından Meclis başkanlığı hususunda bir anlayış birliğine varmış olsaydık... Gönlümüz isterdi ki beraber, sizlerin de benzer vaatleri vardı, iki maaş ikramiyeyi verebilseydik, işçilerimiz asgari ücretinde ortak bulacağımız bir noktaya çıkabilseydik. 'İktidarın, bundan sonra ne olacaksa geçici hükümetin, birazcık daha ayaklarını denk almasını sağlayacak bazı hareketler yapabilirdik' diyorduk ama maalesef mümkün olmadı" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin birçok sorununun bulunduğu belirten Özçelik, bazı zamanlar, MHP ile de HDP ile de ortak anlayışa varacakları durumların olabileceğini söyledi. Özçelik, MHP heyetine, "CHP Genel Başkan yardımcısı olarak, keşke sizin kadar umutlu olabilseydim AK Parti ile koalisyona ama inşallah ulaşacağız. Pek gözükmüyor ama inşallah olur" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Karakaya da partisinin 7 Haziran'dan sonra ortaya çıkan tabloya göre bir çerçeve çizdiğini ifade ederek, bugüne kadar o çerçeveyi ne genişlettiklerini ne de daralttıklarını söyledi.
MHP olarak, HDP konusundaki tutumlarının çok net olduğunu dile getiren Karakaya, milli iradeye saygılı olduklarını ancak, HDP'nin terör örgütü PKK ile arasına mesafe koymadığını kaydetti.
"ŞEFFAF ŞEKİLDE YILMAZ'A VERDİNİZ"
MHP'ye, "HDP ile niye yan yana oturuyorsunuz?" eleştirisinin yapıldığını hatırlatan Karakaya, yan yana oturmalarının tercihleri olmadığını söyledi. Meclis başkanlığı seçiminde, CHP'nin adayıyla sonuca gitme gibi bir düşüncenin haricinde Ekmeleddin İhsanoğlu seçeneğinin bulunduğunu ifade eden Karakaya, şöyle devam etti:
"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin içinde o kadar muhafazakar, milliyetçi milletvekili var. Kendisi de o camianın içerisinde yetişmiş. MHP'nin şu anda milletvekili ve adayı. Sonuç itibariyle CHP'nin de hakikaten sevdiği, takdir ettiği, cumhurbaşkanlığı seçiminde de samimi bir şekilde arkasında durduğu bir şahsiyet. Bu açıdan düşündüğümüzde, neden olmasın diye bir soru işareti koyup... MHP, üçüncü tur oylamadan önce nasıl bir tavır ve davranış içinde olacağını açıklamasıyla herşey şeffaf bir şekilde yürütülmüş oldu."
Bu sırada söze giren Özçelik'in, "Şeffaf bir şekilde, İsmet Yılmaz'a verdiniz" demesi, gülüşmelere neden oldu. Karakaya'nın, "Koalisyon olacaksınız yine de. Biz oy vermedik" demesi üzerine Özçelik, "Siz vermediniz, onun için aldılar" karşılığını verdi.
"DOĞRUYU GÖSTERMELİYİZ"
HDP'nin MHP kadar, 80 milletvekiliyle TBMM'ye girdiğini hatırlatan Özçelik, şunları kaydetti: "Biz, sizin tercihlerinize saygılıyız fakat sizin o tercihlerinizle, Türkiye'nin önemli bir sorununun çözümleneceği inancında değiliz. Eğer 80
kişiyle bir parti Meclise girdiyse, o halükarda iki seçenek vardır. Bir ona kendi vatandaşlarımız oy vermiştir ve Meclise girmişlerdir. Bütün vatandaşlarımız artık şiddet istemiyor. Biz diyoruz ki 'Sizin kadar biz, şiddetten ve PKK'dan nefret eden bir partiyiz ama eğer halk oyunu verip de Meclisin içerisine bir parti gönderdiyse, o zaman o halkı yok sayamazsınız. O Meclis içerisinde, biz o insanlarla, yok saymadığınız halkın oylarıyla gelen insanlarla, bir çözüm bulmak zorundayız."
Oy veren halkla, verilen oyla, milli iradeyle ilgili kimsenin bir sorununun olmadığını belirten Karakaya da alınan milli iradenin yanlış kullanımıyla ilgili bir itirazlarının olduğunu söyledi. CHP'li Özçelik de bunun üzerine, "Daha öyle birşey yok. Ellerinden tutup doğruyu göstermek bizim görevimiz" dedi.
Mevlüt Karakaya da "Olmaz mı? Seçimin ertesi günü 'Burayı terk edin, keleşler bu tarafa dönecek, PKK terör örgütü değildir' dediler. Anayasal olarak böyle davranmak zorundayız, sizin de yapmanız lazım" karşılığını verdi.
Kendilerinin de bu konularla uğraştığını belirten Özçelik, Karakaya'nın, "Ben bunu şöyle bağlayayım mı?" demesi üzerine, "Bağlamayın, çünkü pek bağlayamayız bunu" karşılığını verdi. İkili arasındaki bu diyalog, gülüşmelere neden oldu.
Karakaya'nın bu işin dönüp dolaşıp "açılım sürecine geldiğini" söylemesi üzerine de Özçelik, "Dönüp dolaşıyor MHP ile CHP'nin farklı düşündüğü noktasına geliyor, bağladık" dedi.
"BİZE TEŞEKKÜR EDİYOR MUSUNUZ?"
Mevlüt Karakaya, AK Parti'nin Çözüm Süreci'nin mimarı olduğunu, HDP'nin, İmralı'nın ve Kandil'in de bu projede bulunduğunu, CHP'nin destekçi olduğunu ileri sürerek, bu partilerin bir araya gelip, bunu halletmesi gerektiğini söyledi.
Murat Özçelik ise "CHP şunu söylüyor; 80 MHP milletvekili, Türkiye'nin bu konusunun çözümünde şu veya bu şekilde elini taşın altına koymayacaksa, o halükarda biz, bu Meclise gelmiş olan diğerleriyle birlikte, 'çözülme' sürecini bir kenara atarız. Onu göreceksiniz, Meclisin içinde göreceksiniz" değerlendirmesinde bulundu.
Çözümü, saydam bir şekilde yürüteceklerini ifade eden Özçelik, Karakaya'nın, "Çözüm nedir, siz de bilmiyorsunuz" eleştirisine, "Kim demiş onu? Ben çok iyi biliyorum. Halkın verdiği karar, bu milletin çözümü olacaktır. Onu da Meclise koyacağız, bu kadar açık" karşılığını verdi.
MHP'nin "PKK'yı vuralım, öldürelim" demek dışında başka bir öneri getirmediğini savunan Özçelik, Karakaya'ya, "Başka birşey var mı?" diye sordu. Karakaya da "Var. Türkiye'nin gerçekleri ortada. MHP'nin bu konudaki düşünce ve yaklaşımlarıyla ilgili ya noksan ya da yanlış bilgi sahibisiniz. MHP'ye teşekkür etmeniz lazım" dedi.
Özçelik'in "Ne için? Siz bize ediyor musunuz? demesi üzerine Karakaya, "Niye etmeyelim? Ederiz" yanıtını verdi.
"SEÇİME GÖTÜRÜRSÜNÜZ"
Karakaya'nın, Çözüm Süreci'nin proje sahiplerinin AK Parti ve HDP olduğunu söylemesi üzerine, Özçelik, "Biz, yeni bir aktörüz. Yeni aktör olarak da biz kendi projemizi sunarız, kabul eder, etmezsiniz" ifadelerini kullandı.
"Çözüm Süreci" denilen şeyden kimsenin haberdar olmadığını savunan Karakaya, AK Parti, CHP ve HDP'nin anlaşarak, geniş kapsamlı bir birlikteliğin olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Özçelik, "Sonunda, siz, AKP'ye dışarıdan destek verir seçime götürürsünüz olur mu?" dedi.
Karakaya'nın "Koalisyon size hayırlı olsun. MHP kendi prensipleri doğrultusunda hareket eder" sözleri üzerine, Özçelik, "Tabii, dışarıdan destek verir, İsmet Yılmaz'ı seçtirir" karşılığını verdi. Karakaya da "Sayın Cumhurbaşkanına buraya giden yolu açan da CHP'dir. Buralara gelmenin bir anlamı yok ama zaten o yeter" diye konuştu.
"SİZİN ONAYINIZI MI ALACAKTIK"
MHP Ankara Milletvekili Mustafa Mit'in, "Sayın Deniz Baykal'ı aday göstermeden önce, hiç kimseyle görüşme aklınıza gelmedi mi?" sorusunu yöneltmesi üzerine, Özçelik, "Sizin, Ekmeleddin Beyi sunarken aklınıza gelmedi mi? Ne yapacaktık? Sizin onayınızı alıp da mı verecektik?" dedi.
Mit de CHP'nin bu tavrının TBMM başkanlığı seçimini buraya getirdiğini savundu.
Karakaya, Özçelik'ten MHP'yi biraz tanımasını istedi. Özçelik de "Siz de biraz bizi tanıyın bundan sonra olur mu? Bu memleketin birlik ve bütünlüğü için biz elimizden geleni yaparız" değerlendirmesinde bulundu.
