“Hesaplanmış Sessiz Manipülasyon Yoluyla İşlenen Suçlar ve Yasal Boyut'' kitabından sonra ikinci kitabı “Sessiz Şiddet'' ile dikkatleri üzerine çeken Av. Serra Taşköprü yazdığı 3. Kitabı ''Sessiz Aşk Terapisi'' ile bir üçlemeye imza atarak büyük ses getirdi.

Sessiz muamele, genel anlamıyla karşıdakinin davranışlarını yok saymak üzerine kurulu olduğunu ifade eden Taşköprü “Bunu arkadaşlık, evlilik, aile, çocuklar gibi her türlü sosyal ilişkide görmek mümkün. Sessiz muamele çoğu durumda olası tartışmaları veya çatışmaları engeller. Ancak bazen bu davranışların hedefindeki kişi, karşı taraf bunu açıkça belli etmediği için karşıtlığı anlamayabilir” diyor.

“SESSİZLİK GÜNÜMÜZÜN EN BÜYÜK MANİPÜLE ETME BİÇİMİ”

Avukat Serra Taşköprü'den Sarsıcı Bir Deneme: "Beni Linç Eder misiniz?" Avukat Serra Taşköprü'den Sarsıcı Bir Deneme: "Beni Linç Eder misiniz?"

Bir olay karşısındaki sessizliğin ve tepkisizliğin de bir tür olumsuz manipüle etme biçimi olduğunu belirten Av. Serra Taşköprü, "Bu tür bir manipülasyon fiziksel, psikolojik ve zihinsel rahatsızlıklara yol açtığından uygulayıcının, maruz kalanı çevresine hastalıklı bir kişi gibi göstermesi kolay oluyor. Uygulayıcı, maruz kalanı hasta etme amacı gütmese bile maruz kalan bu durumdan ötürü hastalanacaktır. Sessiz muameleye maruz kalan bir insan oldukça yoğun negatif duyguların kurbanı olabilir. Bir insanı yok saymak, o insana değer vermediğinizi veya o insanın hiçbir anlam ifade etmediğini gösterir. Tüm bunlar, zalim ve soğuk bir sessizlik hali içinde daha da sağlıksız bir boyut alabilir; buna maruz kalan kişi bu durumu nasıl yorumlayacağını dahi bilemeyebilir" dedi.

“SESSİZ KALMAK VE MESAFE KOYMAK HİÇBİR SORUNU ÇÖZMEZ”

Saldırgan ve güvensiz pek çok yöntem gibi sessiz muamele yapmak iletişim eksikliğinin olduğunu gösterdiğini anlatan Taşköprü “Sessizlik, şiddetli tartışmaları önlemek ve daha büyük kırgınlıklara engel olmak için kullanıldığında yararlı olabilir. Fakat sessizlik bir başkası üzerinde kontrol kurmak veya cezalandırmak için kullanılırsa suistimale dönüşür. Kimse bir başkasının kendisini yok saymasına izin vermemeli, en azından bu davranışının açıklamasını istemeyi bilmeli. Kimse tartışmalara çözüm getirmek için sessiz muameleye başvurmamalı. İki kişi arasında bir anlaşmazlık varsa, bunu çözmenin en iyi yolu karşılıklı konuşarak bir çözüm aramaktır. Sessiz kalmak ve mesafe koymak hiçbir sorunu çözmediği gibi yenilerini yaratır” diyerek bu yöntemin yanlış olduğunu vurguladı.

“HERKES BU SORUNA ÇÖZÜM ARAMALI”

Etik dışı olan ve malpraktis olarak kabul edilebilecek, istismar ve şiddet olarak nitelendirilecek türdeki aşk terapilerinin uygulanmaması gerektiği konusuna dikkat çeken Av. Taşköprü, bu konunun hukuki, psikolojik, sosyolojik ve felsefi olarak irdelenmesi gerektiğini aynı zamanda ekip ruhuyla bu alanlarda çalışanların konu üzerinde çalışması için hukukçuları, psikologları, psikiyatristleri, sosyal hizmet uzmanlarını, psikolojik danışmanları ve sosyologlar ile felsefecileri birlikte çalışmaya davet etti.

Editör: TE Bilisim