BODRUM'da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bodrum üyeleri, 17 Ağustos depremi ve diğer tüm depremleri unutturmamak amacıyla 'Depreme Duyarlılık Yürüyüşü' gerçekleştirdi. Belediye Meydanı'nda toplanan grup, kısa bir yürüyüş ardından basın açıklaması yaptı.
TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu tarafından, 17 Ağustos 1999 depreminin, 15'inci yıldönümü anısına, Depreme Duyarlılık Yürüyüşü düzenlendi. Bodrum Belediye Meydanı'nda toplanan, ilçedeki mühendis ve mimar odalarının temsilcilerine AKUT Bodrum ekibi de destek verdi. Ellerinde '17 Ağustos 1999 depremini unutmadık, unutturmayacağız' yazılı pankart ile İskele Meydanı'na yürüyen grup, kısa yürüyüş ardından basın açıklaması yaptı. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bodrum Temsilcisi İlhan Özyiğit, depremi unutmama, unutturmama çabalarının sürdürdüğünü belirterek, şöyle dedi:
"İMO, güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar da depremi unutmama, unutturmamaya, siyasi iktidarın görev ve sorumluluğunu hatırlatmaya kararlıdır. Bu salt, yapı üretim sürecinin asli unsuru olan meslek mensuplarının örgütü olmaktan kaynaklanıyor. 15 yıl önce bugün Gölcük merkezli bir deprem meydan geldi. Başta Gölcük ve İzmit olmak üzere İstanbul'dan Sakarya'ya, Yalova'dan Bolu'ya oldukça geniş bir bölge depremin yıkıcılığına tanık oldu. On binlerce insan hayatını kaybetti, yüz binlerce insan yaralandı. İnsanlar evsiz, hastanesiz, okulsuz kaldı, ülke ekonomisi telafi edilmesi mümkün olmayacak ölçüde ağır bir darbe aldı. Pek çok yapı kaçaktı ve mühendislik hizmeti almadan inşa edilmişti. Türkiye bir deprem ülkesidir. Bilinen ifadeyle; deprem bir doğa olayıdır. Doğa olayı olan depremin ülkemizde doğal afet gibi yaşanması ve bir türlü önlem alınmaması sorunun kaynağını oluşturur. Doğa olaylarının doğal afet durumuna geçmemesi ancak her yapının mühendislik hizmeti almasını sağlayacak bir sistem kurmaktan geçer. 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 15 yıl geçmesine karşın bu sorunları yaşıyor olmamızın, depremin her yıl dönümünde aynı sorunlara temas ederek kamuoyunun karşısına çıkıyor olmamızın nedeni bu anlayıştır."
"DEPREMİN AFETE DÖNÜŞÜMÜ ENGELLENEBİLİR"
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ise 15 yıl önce yaşanan bir doğa olayının afete dönüştüğünü belirterek, ülke coğrafyasının yüzde 98'inin deprem bölgesi olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin depremle yaşamak zorunda olan bir ülke olduğunu vurgulayan Soğancı, şöyle devam etti:
"Her 17 Ağustos'ta olduğu gibi bugün de duymayan kulaklar duysun, görmeyen gözler görsün diye buradayız. Depremlerin afet olarak yaşanması, ülkemizin ve halkımızın yazgısı olamaz, olmamalıdır. Deprem gibi bir doğa olayının afete dönüşümü engellenebilir. Yeter ki; yerleşme, barınma ve yapı üretiminde bilimin ve tekniğin gerekleri yapılsın. Bu ülkenin İmar Yasası, Yapı Denetim Yasası, yapı üretimi ile ilgili yasaları, bunların ilgili ikincil mevzuatı sorunludur. Bu ülkede yasal düzenlemeler ranta odaklıdır. Her olayda olduğu gibi vahşi kapitalizmin vahşi kuralları doğa olaylarının afete dönüşümünü engellemekten uzaktır. Siyasal iktidar görevini yapmak yerine, TMMOB'nin ve bağlı odalarının sesini kısmaya çalışır. Şimdi depremi unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız deme zamanıdır."