Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda tarihteki 16 Türk devletini temsil eden askerlerin resmi törenlerde kullanılmasına MHP Grup Başkan Vekili tarih profesörü Yusuf Halaçoğlu çarpıcı eleştiriler yöneltti.

GİRİŞLERİ YASAKTI


Osmanlılar’da Kanuni Sultan Süleyman döneminde yeniçerilerin saraya giremediğini belirten Halaçoğlu, şöyle konuştu:

“Hükümdar askerlerin arasından geçmez. Bu yeniçeri (askeri) vesayet, onların kontrolünde anlamına gelir. Temsili askerlerin sarayın dışında çakı gibi hazır ol vaziyetinde durması lazımdı.

Ama kıyafetleri zaten düzgün değil. Kimisinde kargı var kimisinde miğfer. Madem bunu yapıyorsan adam gibi yaparsın. Benzetmeye çalışmışlar ama neye göre yapmışlar o ayrı mesele.”

ÇAPULCU GİBİ DURUYORLAR

1989-1990 yıllarında Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı ve Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcılığı yapan Halaçoğlu, 16 Türk devletini temsil eden askerlerin törende “çapulcu” gibi durduğunu öne sürdü. Askerlerin giydiği üniformaların çok eğreti ve adeta “sabahlık” gibi olduğunu belirtti.

Halaçoğlu, “Seçilen kıyafetlere pırıl pırıl parlayan bir nitelik kazandırmışlar. Böyle bir şey olmaz. Duruşa bak, düzen yok, askerlerin kıyafetleri çapulcu gibi” diye konuştu.

"BUSBECQ"İ OKUSUNLAR"

Kanuni döneminde Avusturya seferliği yapan Baron Busbecq’in Türkçe’ye çevrilen mektuplarını kaynak gösteren Halaçoğlu, üniformaların tarihteki asker kıyafetlerini yansıtmadığını söyledi. “Gidip Topkapı Sarayı’na örnekleri görsünler” diyen Halaçoğlu şöyle devam etti:

PARIL PARIL ZIRH OLUR MU?

“Busbecq’in İmparatoruna yazdığı mektuplarda Osmanlı askerlerinin kurşun asker gibi durduğu yazılı. Avusturya sefiri ‘Askerlerin adeta heykel olduğunu sanırsınız’ diyerek kıyafetlerini ve nizamlarını anlatıyor. Parıl parıl parlayan zırh olur mu? Üniformaların renkleri bile tutmuyor. Mat renkler olması gerekirdi. Sarıda, yeşilde, kırmızıda mat renkler tercih edilmeliydi. O dönemki askerler böyle zırhlı değildir. Osmanlı askerleri hafif zırhlıdır, parlak zırh yoktu. Göktürk askerlerinin saçları da bellerine kadar uzundu.”