Ankara Belediyesi’ne bağlı bir otobüs şoförü görevi sırasında kollarını kaybeden Gazi Yılmaz Yiğit'e "Benim için mi kollarını kaybettin şerefsiz" dedi ve gazinin küçük kızının yanında gaziye bir de yumruk salladı.

Şırnak’ta Gazi olan Yılmaz Yiğit’e belediye otobüsü şoförünün muamelesi şoke etti. Kolları olmadığı için arka cebindeki gazi kimliğini çıkaramayan Yiğit’e, Belediye otobüsü şoförü “Benim için mi kollarını kaybettin... İyi ki kollarını kaybetmişsin... Şerefsiz” gibi sözler söyleyerek karşılık verdi. Üstelik belediye otobüsünün o vicdansız şoförü boşa gitse de gazimize yumruk sallamayı da ihmal etmedi!

Gazi Yılmaz Yiğit, 3 yaşındaki kızı Zeynep ile birlikte parka gitmişti. Dönüşte sadece bir durak gitmek için belediye otobüsüne bindiler. Gazi’nin ineceği yer de TSK Rehabilitasyon Merkezi’ydi. “Gaziyim” diyerek geçti, kızıyla bir yere oturdu. İnerken, belediye otobüsünün şoförü Vahit Çatal, “Kartını bas, yoksa inemezsin” diye bağırdı. Yiğit, “Gazi olduğumu söyledim. Kart pantolonumun arka cebinde. Ellerim yok, çıkaramıyorum, siz alır mısınız?” dedi. Bunun üzerine Şoför peşpeşe saydırdı.

Şoförün bu skandal tepkisinin ardından tutanağa geçenler şunlar:

“Bana ne... Çıkarmak zorunda mıyım? Bunlar hep böyle. Benim için mi kollarını kaybettin. Sana iyi olmuş, iyi ki kaybetmişsin. Senin gibi şerefsiz bir gaziden 2 bin 500 lira tazminat aldım...”

Otobüsteki diğer yolcular tepki gösterse de şoför hızını alamayıp, Gazi Yılmaz Yiğit’e bir de yumruk salladı ancak yumruğu boşa gitti.

Bunun üzerine Gazi Yılmaz Yiğit şoförden şikâyetçi oldu. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden birileri gelip, olayı kapatmaya çalışsa da Yiğit, şikâyetinden vazgeçmedi. Tehdit ve hakaretten tutanak tutuldu.

Yılmaz’ın ağırına en çok giden şeyin ise kızı Küçük Zeynep’in yaşadığı şok olmuştu. 3 yaşındaki küçük kızı Zeynep olayların olduğu sırada ağlamıştı...

Şırnak Gazisi Yılmaz Yiğit, Ankara'da bulunan gazilerle birlikte bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı.

Gazi Yiğit, otobüs şoförü ile yaşadığı olayı basın açıklamasında şöyle anlattı:

"Ben Şırnak’ta 7 yıl boyunca Özel Hareket Birliğinde görev yaptım, yanımda birçok arkadaşım Şehit oldu, Gazi oldu ve sonunda 2 kolumu, 1 bacağımı ve 1 gözümü kaybettim. 
Dün akşam Ankara Büyükşehir Belediyesi belediye otobüsüne bindim, otobüse binerken Gazi olduğumu söyledim, bana binerken otobüs şoförü, bir şey söylemedi inerken de, bana "Kart basmadınız" dedi, ben de Gazi olduğumu çipli kartımın ve kollarımın olmadığını belirttim. 
Bunun üzerine bana ‘Gazi olman beni ilgilendirmez’ dedi kart basmam için ısrar etti. Ve sonunda bana bağırarak insanların içinde ‘Sizin gibi şerefsizlerden bıktım’ şeklinde hakaret etti. Ben tekrar Gazi olduğunu belirttim. O da bana ‘Senin gibi Şerefsiz bir Gaziden 2.500 TL tazminat aldım, Benim için mi Gazi oldun şerefsiz’ diyerek üzerime yürüdü.”

BASIN AÇIKLAMASI: "POZİTİF AYRIMCILIK GAZİLERE DEĞİL, PKK'LILARA YAPILIYOR"
Gazilerin Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde yaptıkları basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Şehit aileleri ve gaziler için pozitif ayrımcılık yapacağına ilişkin sözleri hatırlatılarak, "Herhalde Sayın Başbakan pozitif ayrımcılığı yaşadığımız bu süreçte PKK ve Öcalan’a verdi" ifadesi kullandı.

Gaziler yaptıkları açıklamada çözüm süreci ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i de eleştirerek, "Biz Gaziler bunun peşini bırakmayacağız" dediler.

PEKİ GAZİ YILMAZ YİĞİT KİMDİR?
1979 yılında Edirne’de doğdu. Orta halli bir ailenin oğluydu. Çavuşluk sınavına girdi ve 2002’de 1. Jandarma Komando Tugayı’nda göreve başladı. Sonra Şırnak Özel Harekât Birliği’ne tayinini istedi ve 4.5 yıl bu birlikte görev yaptı. 2007’de 28 yaşındayken teröristlerin kurduğu hain pusuda yaralandı. Yiğit, 21 arkadaşı ile beraber gazi oldu. Biri dirsek altı, diğeri dirsek üstünden 2 kolunu, sağ ayağını, bir de gözünü çatışmada kaybetti.

Peşpeşe ameliyatlar, yıllar süren tedaviler sonrasında yeniden doğdu. 2009’da evlendi. Nikâh şahidi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile üst rütbeli 2 subaydı. Cindoruk evlilik cüzdanını, “Ben bu defteri, ülkemizi sevme ve korumadaki kararlılığını ailesini sevme ve korumada da göstereceğine inandığım için Gazi Mehmetçiğe veriyorum” diyerek Gazi Yiğit’e verdi.