NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtlayan Arınç, şunları söyledi:

BALYOZ DAVASI'NDA BERAAT KARARININ GEREKÇESİ
Bugün de Balyoz'un gerekçeli kararı açıklandı. Delillerin sahte olduğu ifadesi var. Bunun yanı sıra Hanefi Avcı'nın hakkında verilen ceza da bozuldu. Soracağım soru hukuk güvenliği için daha yapılacak işler var mı gerçekten? Son bir tahliye tartışması olmuştu.

5-6 yıldır geçmiş olan önemli bir davaydı. Yüksek rütbeli subaylardan başlayarak devam eden bir davaydı. Adına belge denilen bir takım kağıtlar konuşulduğu zaman bunalrın ciddiyeti üzerine dava açıldı. Mahkumiyet kararları verildi. Yargıtay kararları tasdik etti. AYM bireysel başvurular ve sonunda beraat.

Eğer deliller sahte ise, üretilmiş ise, deliller üzerinde oynanmış ise mahkemenin vereceği başka karar yok. Buna benzer Ergenekon davası var bildiğiniz gibi. Hanefi Avcı için verilen karar, o da 4 küsür yıl yattıktan sonra bir şekilde tahliye edilmişti.

Özellikle son 10 yıl içerisinde bu davalar çok önemlidir. Bir yargılanan kişiler, iki iddialar, üçüncüsü de yargının durumuna bakmamız gerekiyor. Bu kararları veren mahkemeler önceden özel yetkili mahkemeler olarak biliniyordu. ÖYM'lerin yargılama usulleri de çok farklıydı.

MANİSA'DA SON GÜNLERDE BİR ŞEYLER OLUYOR

Manisa’da son günlerde bir şeyler oluyor. STK örgütlerine baskın yapılıyor. İş adamları örgütü var, aktif öğretmen derneğiydi galina, eğitimciler derneğiydi. Giriyorlar dosyalarına bakacaklar ama polisler geliyor güpegündüz. Acaba bunlar ne arıyorlar? Bunlar masum STK’lar. Bunların bir terör evi gibi basılıp deşifre edilmesi, o insanlar için çok hayati önemli. Bugün de ayrıca 5 tane derneğe baskın yapılmış. Bunlar kurban derisi topladı mı, bağış öbür tarafa mı gitti. Bunların yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunlar bir hükümete karşı komplo yapılmış olabilir.

BEN ŞİMDİ MANİSA'YA OY VERİN DİYECEĞİM
Ben şimdi Manisa’ya oy verin diyeceğim, dedim de zaten. Bana demezler mi biz seni tanıyoruz, seviyoruz. Ama sen de bizim sevdiğimiz adamları basıyorsun. Örgütçü gibi emniyet müdürü şöyle yapıyor, böyle yapıyor dese ben ne diyeceğim? Ayıptır günahtır. Haklarında yeterli delil bulunmadıkça, makul şüphe bunların ötesine geçmek lazım.

Bunların hepsi mimar, öğretmen, esnaf. Manisa’nın eşrafı hakkında. Makul şüphe var basayım, derileri nereye vermişler. Bütün bunlar bu mücadeleyi de yolundan saptıracak şeylerdir. Emniyet müdürünü çağırıp soramadım ama, akıllı bir mücadele hukuk içinde bir mücadele, yargı kararına bağlanmadıkça herkesi masum sayan bir mücadele yapmamız lazım.