Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda düzenlediği basın toplantısında son bir haftadır basında yer alan 'Aziz Yıldırım - Ersun Yanal gerginliği' haberleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım haberlerde yer alan, futbolcularla ve teknik ekiple ayrı ayrı konuşmalar yaptığını kabul etti ve "Benim kimsenin özel hayatıyla işim olmaz. Ama ne zaman kulübe zarar verirse özel hayat o zaman devreye girerim. 2.5 aydır Samandıra'ya geç gelmeler vs... O zaman uyarı yaparım" dedi. Yıldırım basın mensuplarına da 'özel hayat' çıkışı yaparak "Efendim bayan arkadaşı varmış yazıyorsunuz... Sizin yok mu bayan arkadaşınız? Erkek gibi soruyorum. Yöneticilerinizin yok mu? Ayıp oluyor, dedikodu oluyor; buna izin vermem" dedi. 

İşte Aziz Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları;

"Burası Fenerbahçe Spor Kulübü ve halka arz edilmiş şirketleri var. Kulüpler artık şirkettir ve denetlenmektedir. UEFA ve Federasyon kriterleri vardır. Fenerbahçe şirket mantığı ile yönetilmektedir.

"2.5 AYDIR SAMANDIRA'YA GEÇ GELMELER... O ZAMAN UYARI YAPARIM"

Yeni bir sezon başlıyor ve 2 gündür basın yazıp çiziyor. Fenerbahçe, Rize maçı sonrasında şampiyon olmuştur. 2.5 aylık bir tatil dönemi yaşamışız. Oyuncularımız tatillerini yapmış ve teknik ekipte aynı şekilde tatil yapıp geri dönmüşlerdir. Benim görevim de bu arkadaşlara, personelimize gelecek planlamalarımız anlatırız. Benim görevim de budur. Spor kulübünün bütün elemanlarının, AŞ'nin çalışanlarının bütün ödemelerini yapmışızdır. Buna bağlı olarak da sporcularımızın yeni sezona hazırlıklarını yapmak ve hazır olmak görevindedir. Bizim de bu uyarıları yapmak görevimizdir.

Ben basın yoluyla konuşmam. Birebir konuşurum. Benim kimsenin özel hayatıyla işim olmaz. Ama ne zaman kulübe zarar verirse özel hayat o zaman devreye girerim. 2.5 aydır Samandıra'ya geç gelmeler vs... O zaman uyarı yaparım.

Şampiyonlukta yönetimin payı yok başarısızlıkta ise yönetim sorunlu anlayışı var.

"FUTBOLCULARLA DA HOCA İLE DE KONUŞTUM"

Ben kimsenin özel hayatıyla ilgilenmem. Sporcum da olsa, teknik direktörüm de olsa, yöneticim de olsa... 2 gün bekledim bakalım nereye gidiyor diye, ama dedikodularla işi götürüyorsunuz. Bu sporcular 2009'dan beri onu mücadelesi vermişler. Benim onlara kızma hakkım yok ama uyarılarda bulunabilirim. Ben onlarla konuştum, bu sene şampiyon olmamız gerek, şampiyonlar ligi'ne gitmemiz gerek dedim.

Hoca'ya da anlattım. Fazla izin vermemek gerek, çalışalım çalışalım dedim.

"BİZİM ÇEKTİĞİMİZ ACILAR BİTMEDİ"

Bu çocuıklar yürekli çocuklardır 4 yılda 2 kez şampiyon olmuşlardır. Ben kızmaya gitmedim ben ne yapmamız gerektiğini anlatmaya gittim. Onlara çalışmamız gerektiğini anlatmaya gittim. Bizim çektiğimiz acılar daha bitmedi. Şampiyon olup Şampiyonlar Ligi'ne gitmemiz lazım.

Sizin şirketleriniz de ne oluyorsa bizim şirketlerimizde de o oluyor. Gerektiğinde uyarmak, kızmak benim görevimdir.

Yapılan 3 Temmuz operasyonuyla beraber Türk sporu marka değerini kaybetmiştir. Türk sporu zora girmiştir. Devlet bugün açıklıyor Torba Kanuna vergi indirimi geriyor. Ben vergimi ödemişim... Bunları yazmıyorsunuz...

Ben futbolcularımı da teknik ekibimi uyarırım dinlemek dinlememek onların isteği... O gitti bu geldi... Ben kararımı anında veririm ve uygularım; merak etmeyin günlerce sürmez...

"ERSUN YANAL AYRILABİLİR AMA BU SEBEPLERDEN DOLAYI DEĞİL"

Efendim bayan arkadaşı varmış yazıyorsunuz... Sizin yok mu bayan arkadaşınız? Erkek gibi soruyorum. Yöneticilerinizin yok mu? Ayıp oluyor, dedikodu oluyor; buna izin vermem. Görevini yapmazsa hesabını sorarım. Ben de Genel Kurul'da hesap veririm.

Lütfen rica ediyorum, herkesin ailesi var bu tip şeylere girmeyin. Hepimizin aile hayatları var. Lütfen lütfen... Hepinize teşekkür ediyorum."