Sema Gürsal Kalemiyle sizinle paylaşmak mutluluğunu yaşıyorum şu an bu röportajı. Buyrun şiir yürekli bir adamın şiirsel sohbetinde hep birlikte yol alalım. Başarıların devamını diliyorum.
Sema Gürsal: Baki Evkaralı kimdir desem?
Baki EVKARALI: 1979 yılında Denizli’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Serinhisar ilçesinde tamamladıktan sonra Niğde Üniversitesi ve Abant İzzet Baysal Üniversitesini bitirerek lisans eğitimini tamamladı.
İlk tiyatro eserini, ilkokul son sınıftayken, “Aşçı aranıyor” adında yazarak, arkadaşlarıyla sergiledi. Ortaokul yıllarında edebiyat öğretmeni Çiğdem Olcay Kıyak’ın yüreklendirmesiyle yazmaya başlayan şair, yine aynı yıllarda tiyatroya adım atarak oyunlar sergiledi. Mezun olduktan sonra okulundaki çocuklara tiyatroyu sevdirmek adına skeçler yazıp, yönetti.
2003 yılında üniversite yıllarında 12 kişilik tiyatro grubu kurup, yine aynı kadro ile birlikte okul yararına ve engelli vatandaşlarımıza destek olabilmek adına tiyatro gösterileri, şiir dinletileri düzenledi.
2003 yılında, Ayşe Candan Tunç vesile ile İz Edebiyat ismindeki internet sitesiyle tanıştı, “Kaçak” adlı denemesiyle o dönem 10.000 üyesi olan bir sitede en çok okunan yazarlar arasına girerek İz Edebiyat yıllığında, 2003 yılında Radyo 7 Program yapımcısı Erkan Koç yönetiminde yapılan Türkiye genelinde Sevgi Pınarı Şiir ve Öykü kitabında “Bende gelirim” ismindeki şiirle 4. Olarak mansiyon ödülüne layık görülüp kitapta yer aldı.
2003 yılında bitirme tezi olarak ortaya koyduğu 5 farklı anket tekniğinin kullanıldığı, Yrd. Doç. Ayhan Ural danışmanlığında olan “İletişim Sürecinde Beden Dilinin Etkinliğine İlişkin Uygulamalı Bir Araştırma” adındaki çalışması, birçok üniversitenin literatüründe kaynak çalışma olarak yer almasının yanında, yönetici adaylarına bu konuda eğitimler verdi.
2007 yılında kendi yazıp oynadığı “Nakaratlar ve Kafiyeler” adında ilk kısa metraj filmini çekti.
2009 Yılında “Kod adı: Gökhan” ismindeki uzun metraj film çalışması yarım kaldı.
2010 yılında “Edebiyat dünyası şair ve yazarlar Antolojisi”nde yer alarak Denizli’yi temsil etti.
2011 yılında “Aşka dair” adlı şiir kitabında yer alarak sesiyle can verdi.
2011 yılında bir şair dostunun şiir kitabının CD çalışmasında şiirlerini yorumladı, sesiyle can verdi.
2012 yılında 800’e yakın şiir seslendirmesi ve görme engelli çocuklar için tiyatral bir şekilde öykülere ses olan şairin, çalışmaları birçok sosyal paylaşım sitesinde yayınlandı.
2013 yılında “Köprü” isimli antolojisinde yer aldı.
2013 yılında yılında “Türk Şairleri Antolojisi”nde yer aldı.
Şiir dergilerinde şiirleri yayınlanmaya devam eden şairin tek hayali, kimsesiz bir çocuk yararına bir şiir kitabı çıkararak her kitapta bir kimsesiz çocuğa eğitiminde destek olmaktı ve 2013 yılında bu çalışmasını sosyal sorumluluk projesine dönüştürerek “Ellerim Sen Kokuyor Sevgili” isimli kitabını yayınlayarak gerçekleştirdi. İkinci kitabım “Seccadem, Aşkım ve Ben” Mayıs ayında çıktı. Elifname 2015 yılında nisan ayında çıkıyor ve 2015 yılına damgasını vuracak, milyonlara ulaşacak bir çalışma, Hayat Yayınlarından çıkacak bu eserin heyecanını yaşoyprum.
Basıma hazır 1 roman, 1 senaryo, 3 deneme ve 3 şiir kitabı taslağı hazır olan çalışmalarını hayata geçirmek ümidiyle yaşamaktayım.
Şu an Beden Dili eğitimlerini kurumsal olarak vermekte, Sosyal Medya Uzmanlığı ve Yaşam koçluğu, şifa terapileri üzerinde danışmanlık yapmaktayım.
Sahibi olduğum sitelerim;
http://www.bakican.com
http://www.facebook.com/bakican
Sema Gürsal: Bizlere hayata bakış açınızı anlatır mısınız?
Baki EVKARALI: Hayat acılarıyla dolu bir sınav yeri olsa da, sevgiyle her türlü kötülüğün, kötü izin ve nitelendirilen her ne var ise kötüye dair silinebildiği, insanın sadece kendi menfaatlerine hizmet etmeyen ve insan olduğumuzu anlayabilmemiz için başkalarıyla paylaşımın şart olduğunun idrakına varabilmemiz için, milyonlarca farklı fıtratla yaratılan insanların birbirlerini sınav ettiği basit bir okuldur aslında. Sınavı ise sadece Allah rızası için, sorgusuzca sevenler kazanır. Hayat aşktır bana göre, sevmektir her şeyi.
Sema Gürsal: Hayatınızda geriye gitmek gibi bir şansınız olsa kaç yaşına geriye dönmek isterdiniz.
Baki EVKARALI: Doğduğum ana geri dönmek ve sıfırdan yaşamak isterdim, babama olan hasretliği kapatabilmek için.
Sema Gürsal: Neden dönmek isterdiniz?
Baki EVKARALI: Babama olan hasretliğim ayrı bir şeydir, evlat ve baba arasında diyalog ise daha farklı, biz babamla sadece dille değil kalbin ötesinde bir sevgiyle diyalog kurmuştuk ki bunu onunla birlikte yakalandığımız kanser mücadelesinde gösterdik herkese, dilsiz de konuşulabildiğini doktorlar görünce narkozun etkisinin sevgiyle yok olabildiğini ve ondan daha etkin bir halde acıları sildiğini gösterdik. O nedenle şimdiki babalara diyorum, evlatlarınıza sarılın, otoritenizi koruyarak ama sevginizi de içine işleyip göstererek. Babam için geriye döneceksin 1 dakika geçireceksin karşılığında canından olacaksın diye bir vaatte gelse melekler bir salise düşünmem geriye dönerim.
Sema Gürsal: Hayatta yapmak isteyip yapamadığınız şey nedir?
Baki EVKARALI: Hayatta tek gayem vardı, mal ve mülkün sahibi bizleri bu dünyada vesile kılmış, kimine zenginlik kimine fakirlik vermiş, kimine kelam, kimine kalem kimine söz ustalığı bahşetmiş.
Ben de bunun bilincinde hep kendi okuyan bir çocuk olarak okumanın zorluğunu bildiğim için, kaleme elime aldığımda hep hayra vesile olmasını hayal ettim, dualarımla destekledim. Kimsesiz çocuklar için kitap çıkaracaktım, benim bir sürü çocuğum olacak onları okutacaktım. Bu niyetle yola çıktım. Niyet halis olunca Rabbim yolları açıyor. Hayale ettiğim en üst noktadan 32. Uluslar arası Tüyap Kitap fuarında 9 Kasımda 13:00-14:00’da İmza günüm vardı. Kimsesiz bir çocuk için bir kitap çıkardım ve devamı Allahın izniyle gelecek, her kitapta bir çocuk okuyacak. Yapamadım diye bir şey yok, insan ne isterse her şeyi, yapabilir.
Sema Gürsal: Hayatta en çok sahip olmak istediğiniz şey nedir?
Baki EVKARALI: Gözlerine bakıp son nefesimi vereceğim, ellerini tuttuğumda titrediğim, şiirlerimi ilk ona okuyabileceğim, Allah kelamını ve yüce kitabını bilen, şiar yıldızı gibi gönlümde parladığını anlayarak beni ben olduğum gibi seven, dudaklarımda şiir, gönlümde aşk olup benimle birlikte yol alan anlayışlı ve ihlaslı bir eştir.
Çünkü kadın baştacıdır, çünkü eş dünyanın en güzel servetidir.
Sema Gürsal: Sanal âlem sanal dostluk sizin için ne ifade ediyor?
Baki EVKARALI: İletişim aracı olarak kullanıldığında, uzakları yakın eden bir faktör sanal âlem, zaten sanal âlemde yaşıyoruz bir de teknoloji sanallaştırınca ikiledik hayatı…
O nedenle bir dostumun beni arayıp halimi sorması yahut bir ablamın, abimin, üstadımın yanına gidip bir bardak çay eşliğinde hayatı acıları, sevinçleriyle paylaşmayı tercih ediyorum. Dostluk sanalda değil, gerçek âlemde, sanalda ise güven yok.
Sema Gürsal: Edebiyat siteleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Baki EVKARALI: Son yaşadığım olaylara bakarsanız, yedi sene emek verdiğim bir sitenin üyesinin başarısına sahip çıkmadığını gördüm. Edebiyat dünyası sanırım doymuş, ortaya çıkan eserler kolay dünyaya gelmiyor elbet bunun edebiyat sitesi yöneticilerin de farkında olduğu bir durumdur.
Bana kalırsa edebiyatı maddileştirmeden, maddeleştirmeden, sitelerin ahlak kuralları eşliğinde, edebiyatın geldiği yeri unutmadan ve üyelerine sahip çıkan bir yapıda olması gerektiğini, sitesine sadece şiir asan bir insan olarak değil, kendi ailesinden bir fert olarak görmesi gerektiğini düşünüyorum. Zamanla bu bilinci de elde edeceğiz elbette.
Bazı edebiyat sitelerinde ise edebiyat adına çok güzel çalışmalar yürütülüyor. Onlara da hep başarılar diliyorum dualarımla.
Edebiyat için nitelikli çalışmak lazım.
Sema Gürsal: Edebiyat sitelerinde paylaşılan şiirler sizce hak ettiği değeri görüyor mu?
Baki EVKARALI: Kıymetini ancak bilen sarraflar tarafından anlaşılıp değerini buluyor, ama genel itibariyle sadece kişisel tatmin ve insanların gelişimine katkı bulunacak bir tavır sergileyerek ilerlemiyoruz. Değerini bulduğunu düşünemiyorum, üzülüyorum.
Sema Gürsal: Şiir sizin için ne ifade ediyor?
Baki EVKARALI: Nefes almak bir insan için neyse onu, ben kendimi bildim bileli şiir soludum, bana inanmayanlara güzellikler adına kafa tutarak. Nefes kesilir, asıl şiir hayatı başlar, ilahileşir.
Sema Gürsal: Örnek aldığınız şairler kimlerdir?
Baki EVKARALI: Ben Atilla İlhan’ı, Orhan Veli’yi ve Nazım Hikmet’i, Cemal Safi üstadımı, Mehmet Çetin abimi örnek alıyorum ama insan yakınında bir başka yakın bulurmuş ya hayalden öte.
Sema Gürsal: Şiirin size kazandırdıkları nelerdir?
Baki EVKARALI: Uluslararası bir kimliğin yanında tarif edilemeyecek kadar gün geçtikçe çoğalan bir sevgi seli kazandırdı, bu servetin en anlamlısı bence.
Sema Gürsal: Şiir yolunda ki amacınız nedir?
Baki EVKARALI: Dünyaca sevilen bir Şair olmak, olacağım da. Şiirle kimsesiz çocukları okutmak, okutacağım da.
Sema Gürsal: Şiir seven ve şiir yazma gayretinde olanlara ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Baki EVKARALI: Sadece yazsınlar, sadece şiiri öğrensinler, sadece sevsinler, sadece aşkın kıymetini yanlarında olan aşklarıyla bilsinler, kelam emeği, kalem işçiliği ortaya koyuyor zaten. Gerisi teferruat.
Sema Gürsal: Şairlerin şiir çıkartması çok mu zordur?
Baki EVKARALI: Ismarlama şiir olmaz, artık çevremdeki insanlar bu sözü ezberledi, bilmeyenlere ise hala tokat gibi geliyor. Şairlerin şiiri çıkartırken bir inşaat işçisinden fazla çalıştığını bilmeyen bir insan iki kelam lafı bir araya getiremeyip yazmaktan ibaret sanıyor, oysa şiir okumak şiirleşmek, şiiri ortaya çıkarmanın kıymetini sanırım en iyi bir anne ve bir baba bilecektir evlat büyütenler olarak, her doğum sancısının sonunda dünyaya gelen
Şiir bir evlattır, bunu kitabımı düzenlerken hangi şiirleri çıkaralım dediklerinde çektim acısını ve kıymetinin ne derecede olduğunu bir kez daha anlattı bana. O nedenle şiirleşmek zordur üstadım.
Sema Gürsal: Şiirden karın doymaz diye bir söz vardır siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Baki EVKARALI: Karın her zaman doyar, aslı olan ruhu doyurmaktır, ruhu doyurmanın özelliği bir başka ve sizin ruhunun sağlam olmaz ve doygun hale gelmezse, bedeniniz de tepki verir. Şiir o kadar kıymetlidir ki, insana şifa derecesindedir, Şiir Terapinin kurucusu bu yüzden benim, şiir şifadır, bulmasını bilene…
Sema Gürsal: Bu hafta ikinci kitabınız çıktı duygularınız nelerdir?
Birincisi kimsesiz bir çocuk için eğitimine destek vermek ve her kitapta bir çocuğa el uzatmak yardımcı olmak ve eğitim süreçlerinde madden de destekleyip bir güzelliğe imza atmak projesiyle ortaya çıktım, şairler ve şiirler üzerine de birçok proje geliştirdim bunlarda zaman içinde göreceksiniz.
“Ellerim sen kokuyor Sevgili” isimli şiir kitabım Sokak kitapları Yayıncılık tarafından 80 sayfa olarak çıktı ve emin olun şimdiden yayın evini arayıp sipariş eden bir çok şiir sever ve hayırsever olduğunu belirttiler bu ayrıca mutluluk kaynağım, 9 Kasım 2013 10. Salon 105 D salonun da 13:00 – 14 :00 da imza günüm vardı,
İkinci kitabım denizliden Boy Yayıncılıktan çıktı. Yine kimsesiz çocukların eğitimine destek vermek amacıyla idi, şiirlerimi vakfettim, şiirle gelecek nesiller için. İkinci kitapta tasavvuf şiirlerinin ye aldığı “Seccadem, Aşkım ve ben” adını alıyor.
Sema Gürsal: Bu kitapları çıkartmakta ki amacınız nedir?
Şairlerin insani yönünü ortaya koyup gerçekten insanı düşünerek neler yapabileceğini ortaya koymak, güzelliklere imza atıp kimsesiz bir çocuğun şiir sesi olmak ve eğitimine destek verip örnek olmak.
Sema Gürsal: Sizden sonra gelecek olan şiir meraklısı genç kardeşlerimize neler tavsiye edersiniz?
Baki EVKARALI: Hayat gibi şiirinde kuralları var ama hayatı ve şiiri kuralsız da yaşayabileceklerini bilsinler, kimi üstadlar kural tanımadılar, kalemi alıp yazsınlar bu ayrı bir duygu.
Sema Bahadır Gürsal: Son olarak bizlere neler söylemek istersiniz.
Baki EVKARALI: Güzelliklere atılan adımlarda, iyilikler için yazılan şiirlerde gelin gönül dostlarım bir olalım, yanımda yer alın ki yalnızlığımı unutayım, şiir solurken yaşayalım, şiirle kalalım, şiir olalım, şiirle kalın.
Ayrıca bana bu fırsatı verdiğiniz için değerli üstadım size çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda da başarılar diliyorum.
