Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;"Merhamet deyince önde anneler akla geliyor.

Tüm annelerin Anneler Günü'nü kutluyorum. Bir anneye bir günün yeteceğine inanan biri değilim. 365 günün tamamı anneler günüdür. Allah şehit annelerinden razı olsun. Kendi annem başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm anneleri hasretle yad ediyorum. Anneyi ve babayı kaybetmenin yaşı olmadığını yakından biliyorum.

Şimdi Kültür Bakanlığımız sinema dünyası ile ilgili yeni bir atağın içerisinde. Kültür ve sanat alanında söz sahibi olmayan bir düşüncenin, kalıcı başarıyı yakalaması mümkün değildir.

DÜNYA ÇOK KÖTÜ BİR SINAV VERMİŞTİR

Adaletsizlik ve Merhametsizlik dünyanın her yanını sarmış durumda. Zalim diktatörler ve acımasız terör örgütlerinden kaçan sığınmacılar şefkatle açılan kolları değiş kapalı kapıları görüyor. Suriye'de 6 yıldır süren iç savaşta dünya çok kötü bir sınav vermiştir. 

BİZİ YALNIZ BIRAKTILAR

DAEŞ ile mücadelede bizi yalnız bıraktılar. DAEŞ'le mücadele ettiğini söyleyenlerin hiçbiri bizim kadar bedel ödememiştir. DAEŞ'e karşı mücadelede bizi yalnız bıraktılar. Ankara'da yapılan saldırıya verilen tepkilerle, Brüksel'de yapılana verilen tepki arasındaki fark, adaletsizliğin somutlaşmış halidir.

NASIL ADALET BEKLERSİNİZ?

Türkiye'de 3 milyon göçmen ağırlarken 300 bin göçmeni kabul etmemek merhametsizliktir. Biz dünya 5'ten büyüktür derken, BM Güvenlik Konseyi'nin yapısı nezdinde bu çarpıklığa karşı itirazımızı dile getiriyoruz. 5 tane daimi üye dünyanın kaderini belirliyor. Adaletsizlik bir defa orada pekişmiş durumda. 1 milyon 700 bin Müslüman ülkenin orada temsilcisi yok. BM Güvenlik Konseyi'nden nasıl adalet beklersiniz?

BÖYLE ADALET OLMAZ

Er veya geç bu ülkede 5 ülkenin dışındaki 190 ülkenin temsilini orada sağlayacağız, sağlamamız lazım. Şu anda Suriye'de 5 tane daimi üyenin 1 tanesi "hayır" diyorsa, siz orada adım atamazsınız. Böyle bir adalet olur mu? Kendimizi niye aldatıyoruz?

BU DÜZEN ELBET ÇÖKECEK

Hz. Ömer "mülkün esası adalettir" diyor. Bazıları bunu mal, mülk anlıyor. Oradaki mülk ifadesi devlettir. Yani devletin esası adalettir. Eğer adalet yoksa o devletin ayakta durması mümkün değildir.

Bu çarpık düzen eninde sonunda çökecektir. bugün kendi çıkarları için her türlü haksızlığa göz yumanlar, kendileri de adalete ve merhamete muhtaç hale gelecektir. Biz insanlık böyle bir felakete maruz kalmadan adım atılmasını istiyoruz.