Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu batı çıkışı yakınlarında dün saat 06.30 sıralarında tabancayla öldürülmüş halde bulunan Semire Ba ile kızı Ayşe I'yı öldürdüğü iddia edilen eski eşi Hüseyin B ile oğlu Abdullah B'nin yakalanması için çalışmalar sürdürülüyor. Ayşe I'nın öldürülmesinin ardından memleketi Sivas'a kaçan eşi 24 yaşındaki Metin I ise polise teslim olunca ifadesi için Adana'ya getirildi.

Gece sağlık kontrolünden geçirilen Metin I, sorgusunda kendisinin de ölüm tehdidi aldığını ileri sürerek, "Eşim Ayşe ikinci evliliğini benimle yaptı. Ama fikri anlaşmazlıklar yaşamaya başladığımız için ayrılma kararı aldık. Nisan ayında da boşanma davamız vardı. Annesi ile birlikte Erdemli'de yaşıyorlardı" diye ifade verdiği öğrenildi.

SİLOPİ'DEN ADANA'YA UZANAN HAYAT ÖYKÜSÜ
Anne ile kızının öldürülmesinin üzerindeki esrar perdesi de tek tek aydınlatılmaya başlandı. Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde 1989 yılında evlenen Hüseyin B ile eşi Semire'nin öldürülen kızları Ayşe'nin yanı sıra kayıp olduğu iddia edilen ve Mersin'in Erdemli İlçesi'nde oturan Davut D ile evli olan kızı Sibel D, katil zanlısı olarak aranan Abdullah ile Serhat (17), Seher (13), Hülya (12 ve Merve (10) adlı toplam 7 çocuklarının dünyaya geldiği, ailenin Silopi'de ekonomik olarak güç şartlar altında yaşadığı, taşındıkları Manisa ve Mersin'deki kısa süreli çalışmanın ardından 5 yıl önce Adana'ya yerleştirdikleri belirlendi.

Adana'da oto galericilik yapan Hüseyin B'nin kısa sürede mal varlığının arttığı, bu nedenle aşırı alkol tükettiği, başka kadınlarla ilişkisinin olduğu iddialarıyla Semire B'nin boşanma davası açtığı ve Adana 6'ıncı Aile Mahkemesi tarafından 16 Eylül 2014'de boşandıkları anlaşıldı.

MALLARI BAŞKASININ ÜZERİNE YAPTI İDDİASI
Ayşe I, Sibel D ile Abdullah B'nin evli olduğu diğer 4 çocuğun velayetinin de 'çocukların hep birlikte yaşama' isteği nedeniyle baba Hüseyin B'ye verildiği belirtilirken Semire B'nin, boşanmadan önce İstanbul, Mersin ve Adana'daki 3 arsa, 7 daire ve 2 otomobilin anlaşmalı olarak başkasının üzerine devredildiği iddiasıyla 'Edinmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı' davası açtığı, malların saptanarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi istendiği, olay günü keşif yapılacağı öğrenildi.

2 AY ÖNCE MERSİN'E TAŞINMIŞ

Semire B'nin eşiyle aralarında şiddetli geçimsizlik yaşayan kızı Ayşe I ile birlikte 2 ay önce Mersin'in Erdemli İlçesi'nde kiraladıkları eve taşındıkları, bu evin kiralanmasında diğer kızı Sibel D'nin de yardımcı olduğu belirlendi.

Olay gün Semire B'nin kiralık evinde yapılan incelemede dış kapı kilidinin kırıldığı, anne ile kızının zorla kaçırılıp, götürüldüğü otoyolda öldürüldüğü tahmin ediliyor. Ayşe I'nın Mersin'e taşındıktan sonra 9 Mart'ta Erdemli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek eşi Metin I ile kardeşi Abdullah B'nin kendisini ölümle tehdit ettiği, ayrıca eşinden boşanma davası açtığı öğrenildi.

NAMUS İDDİALARI YALAN
Semire B'nin eski eşi tarafından tehdit edildiğini belirten ağabeyi Ekrem B, "Kardeşim namussuzluk yapacak bir insan değildi. 1989 yılında evlendi, o adama 7 çocuk verdi. Sürekli şiddet, sürekli baskı gördü. Geçen yıl da resmen boşandı. Babasından kalan maaşı var, 4 katlı kirada evi var.

Paraya ihtiyacı olan bir insan değil. İsteseydi, ayrıldığı gün de başkasıyla evlenip yuva kurabilirdi. Ama o yapmadı. Ayrılmalarına rağmen kaç kez tehdit etti, evini kurşunlattı. Ama kardeşim koruma istemedi. Toprağa verdiğimiz gün de mal paylaşım davası vardı" dedi.

ÖLDÜRÜLECEĞİ İÇİNE DOĞMUŞ

Cinayetin işlendiği gün Mersin'den Adana'ya gelmek için yola çıkan Semire B'nin kendisini telefonla aradığını söyleyen amcası Cemal B de o gün yaşananları şöyle anlattı: "Amca, duruşmamız var, ben Ayşe ile birlikte otogara geliyorum" dedi. Telefonla görüştükten bir saat sonra merak edip tekrar aradım. Ayrıldığı eşi Hüseyin'in kendisini aradığını ve 'Sibel ile Davut kavga etmişler.

Ben Erdemli'deyim, Abdullah seni alıp gelsin, onları barıştıralım' dediğini söyledi. Bana, 'Amca içim rahat değil, ama yapacak bir şey de yok' dedi. Ben de, 'Kızım telefonun açık olsun, aradığımda sana ulaşalım' uyarısında bulundum. Bir saat sonra da aradığımda telefonuna ulaşılamıyordu. Hüseyin, yeğenim ile kızı Ayşe'yi alıp ölüme götürmüş."