Demirtaş'a ilk olarak, "İzmir'deki ya da Bursa'daki biri size niye oy versin? Seçilmeme ihtimali varken niye oy versin?" sorusu yöneltildi. Demirtaş, şu yanıtı verdi:
"Biz seçilmeme ihtimali üzerine aday olmadık. Ciddi ciddi Çankaya'ya adayız. 'Şöyle bir deneme yapalım' babında bir adaylık anlayışı yok. İki aday da bir şey vaat etmiyor. Türkiye'de hiçbir insanın, kimliğin kendini özgür hissettiğini ben düşünmüyorum. İki aday da bu sorunu çözecek vizyona sahip değil. Biri geçmişi, biri şimdiyi temsil ediyor. Biz geleceği temsil ediyoruz. İzmirlilerin de, Diyarbakırlıların da gelecek kaygısı var. Biz, toplumu bu iki isme muhtaç etmemek için ortaya çıktık. Biri geçmiş statükoyu, biri de kendi var ettiği statükoyu temsil ediyor."
"ÇANKAYA'YA ÇIKTIĞIM AN PARTİMLE İLİŞKİM BİTER"
Selahattin Demirtaş, "Bir araştırmaya göre, bir Kürt'ün Cumhurbaşkanı olmasından rahatsızlık duyanların oranı yüzde 30,4. Türklerden oy bekliyor musunuz?" sorusuna da, "Biz siyaset yaparken, bütün Türkiye'yi kucaklayacak barışçı bir anlayışla siyaset yapıyorduk. Şimdi Cumhurbaşkanlığı makamı buna çok daha uygun bir misyondur. Kaygıların doruğa çıktığı bir dönemde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor. Dini inancı, cinsiyeti, ekonomik durumu ne olursa olsun, Cumhurbaşkanlığı makamında bütün bu kesimlerin kaygılarını gidermek çok daha önemlidir. Benim şahsımda, bütün toplumsal kesimlere nefes aldıracak bir Cumhurbaşkanı'nın aday olması çok önemlidir" yanıtını verdi.
Demirtaş, "Tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacak mısınız?" sorusu üzerine de, "Cumhurbaşkanı'nın işi, orada partisinin programını uygulamak değildir. Çankaya'ya çıktığında partisiyle ilişkisini keser. Cumhurbaşkanı, demokrasi, hak ve özgürlüklerin korunmasında taraf olmalıdır, müdahale etmelidir" dedi.
"RADİKAL DEMOKRASİ"
Demirtaş, "Sizi Kürt kimliğiniz dolayısıyla karalamaya çalışıyorlar. Böyle bir söylem var size karşı. Öte yandan Kürt tarafında da bazı eleştiriler var. Sizin Kürdistan'ı temsil eden bir aday olmadığınız, dolayısıyla Kürtlerden oy alamayacağınız yolunda eleştiriler var. Kürt dünyasındaki bakış açısı nedir?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Şunu bir defa netleştirmemiz lazım. Türkiye'de demokrasiye, özgürlüğe ihtiyacı olan sadece Kürtler değil. Dolayısıyla, bizi ortak bir çatıda, potada buluşturan şey radikal demokrasidir. Güçlü bir demokrasidir. Buna Kürtlerin de, Pomakların da, Çerkezlerin de, Alevilerin de ihtiyacı var. Türkiye'de yeni bir çizgi oluşturulamadığı sürece kimse rahat bir nefes alamayacaktır. Benim adaylığım bunun için büyük bir fırsattır. Bütün kimlikleri radikal bir demokraside buluşturmak. Çok şükür ki boğazlamıyoruz birbirimizi. Yoksa Türkiye'de olan Irak'taki, Suriye'deki gerilimin bir benzeridir. Tek kurtuluş var, radikal demokrasidir."
"AKP İLE PAZARLIK VAR MI?"
Demirtaş'a, "İnsanların kafasında, değişim isteyen bir kesimin kafasında şöyle bir kaygı var: Biz Selahattin Demirtaş'a oy verirsek, birinci turdan sonra Kürt meselesinde bir el sıkışma karşılığında HDP'nin güçlü bir tek adam rejimine evet demeyeceği konusunda pazarlık yapabilir mi? Yani ikinci turda bir pazarlık olur mu?" sorusu yöneltildi. Demirtaş şunları söyledi:
"Bir defa biz ikinci tura kalacağız. Yani biz de ilk turda yüzde 51 alamayacağız. İkinci turda iki aday yarışacak ve bunlardan biri biz olacağız. O nedenle pazarlık gibi kaygıların hiçbir anlamı yok. Ben Selahattin Demirtaş olarak, hiçbir zaman bir aday lehine ne ilk turda, ne ikinci turda adaylıktan çekilirim. Bir ilkemiz var, onu savunmaya devam edeceğiz. Bu, Cumhurbaşkanlığı makamına birini taşıma meselesi değil, geleceğin özgür toplumunu yaratma hayalidir. Bu hayali hiçbir şekilde kapalı kapılar arkasında pazarlık konusu yapmayız. Biz mevcut gidişata bir itiraz ortaya koyuyoruz. O oylar, kim seçilirse, onun ensesinde bir itiraz gibi duracak. Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında sadece Kürtlerin kazanımlarına odaklanıp, öteki kesimlere sırt çevirmek asla olmamıştır, olmayacak. Pazarlık yaparsak bize destek verenler bizi sorgular. Bize verilen destek, tek tek bireylerin kullandığı oydur. Herhangi bir ilkesel duruşumuzda sapma hissettikleri anda vazgeçme hakları vardır."
"ÜLKEYİ BÖLMEK İÇİN ÇANKAYA'YA GİTMİYORUM"
Demirtaş, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na ortak aday konusunda açık teklif yaptıklarını hatırlatarak, "Biz AKP'ye destek vereceksek, Kılıçdaroğlu'na bu kadar açık nasıl teklifi yaptık Rıza Türmen'i?" diye sordu.
Demirtaş, "Benim şahsımda kamplaşma ve gerilim çıkarmak için aday çıkarmadık. Erdoğan'ın Çankaya'da totaliter, otoriter rejim yaratmasının önüne geçmek için panzehir benim. Ben ülkeyi bölmek için Çankaya'ya gitmiyorum" dedi.
15 TEMMUZ'DA "TUTUM BELGESİ" AÇIKLAYACAK
Demirtaş, diğer adaylar gibi "vizyon belgesi" açıklayıp açıklamayacağı yolundaki soruya da, "Vizyon belgesi değil de, 'Tutum Belgesi' 15 Temmuz'da açıklanacak. Nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizi belirteceğiz" diye yanıtladı. Demirtaş, seçilmesi halinde Çankaya'da kadınlardan oluşan "Kadın Danışma Meclisi" ile "Engelliler Danışma Meclisi" kuracaklarını, tüm inanç grupları ile Türkiye'nin dezavantajlı ve ezilen gruplarını temsil edeceklerini drile getirdi.
"ÇÖZÜM SÜRECİ BENİMLE HIZLANIR"
Çözüm Süreci konusundaki bir soruya da Demirtaş, "Benim Cumhurbaşkanlığım çözüm sürecini hızlandırır. Ne bölünme kaygısı kalır ne demokrasi kaygısı. Benim Cumhurbaşkanlığımda Türkiye kısa sürede Kürt sorununu tüm kaygıları giderecek şekilde çözer" karşılığını verdi.
"TC VE BAYRAK DEĞİŞMEYECEK"
Programda, bir seyircinin "Bir İzmirli olarak bana, TC'yi ve bayrağı değiştirmeyeceğinize dair söz verebilir misiniz?" sorusu üzerine de Demirtaş, "Elbette. Nasıl bir değişiklik yapmayı düşünebiliriz ki? Söylemediğimiz hiçbir şeyi yapmayız, söylediğimiz her şeyi de yaparız" dedi.