Deprem felaketinin yaşandığı ilk günden bu yana bölge halkının yaralarını sarmak için büyük bir gayret gösteren vakıf, bölgede çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Hacı Mehmet Selim ve Azize Buldan Vakfı Başkanı Ahmet Budan, felaketin ilk anlarından itibaren bu aziz milletin her ferdi gibi tüm güçleriyle bölge halkının yardımına koşarak sahada çalışmalarda bulunduklarını ve depremzedelere yardımcı olmaya gayret gösterdiklerini aktardı.
Budan “Devletimizin koordinasyonuyla katıldığımız çalışmalarda elimizden ne geliyorsa bir fazlasını vermek için canla başla çalıştık. Sadece sahada yer alarak değil aynı zamanda da bölge halkının ihtiyaçları doğrultusunda gıda, su, hijyen ve sağlık malzemelerinden oluşan temel ihtiyaç malzemelerini tırlarla bölgeye ulaştırdık ve ihtiyaç dahilinde her türlü yardımı da yapmaya devam ediyoruz” dedi.
ADIYAMAN’DA KONTEYNER KENT KURULDU
Adıyaman’da kurdukları ve ihtiyaç dahilinde büyütmeye devam ettikleri konteyner mahalleden de bahseden Ahmet Budan “Depremden etkilenen vatandaşlarımız için kalıcı konutlara geçilinceye kadar Adıyaman’da bir konteyner mahalle kurduk. İhtiyaç doğrultusunda da konteyner sayımızı çoğaltarak mahallemizi büyütüyoruz. Devletimizin depremden etkilenen vatandaşlarımız için yapacağı deprem konutları bitine kadar vatandaşlarımıza barınma desteği vermeye devam edeceğiz” diyerek sözlerine devam etti.
“KAZAK HALKINA KARDEŞLİK DESTEKLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM”
Yıllardır Kazakistan’da önemli işlere imza atan ve aynı zamanda da Kazakistan Cumhuriyeti Mersin Fahri Konsolosu olma görevini sürdüren Ahmet Budan bu zor günlerde yanımızda yer alarak destek veren Kazakistan Cumhuriyeti’nin ve Kazak halkının yardımlarından da bahsetti “İlk günden bu yana müthiş bir dayanışma örneği sergileyen Kazakistan Cumhuriyeti’ne ve Kazak halkına destekleri için çok teşekkür ediyorum. Kazakistan Cumhuriyeti ilk andan itibaren yanımızda yer aldı ve ülkemize büyük bir destekte bulunarak 115 bin tonluk insani yardımın yanı sıra nakdi yardımlarda ve Kazak halkının geleneksel çadır evleri olan yurtları bölgeye gönderdi. Biz de hem Kazakistan Cumhuriyeti ile olan yakın ilişkilerimiz hem de bulunduğumuz görev dolayısıyla bu yardımların yerine ulaşması için koordinasyon faaliyetlerinde bulunduk. Bu vesile ile bölgede yaptığımız çalışmalarda vakfımıza desteğini esirgemeyen çok değerli akrabalarımıza ve dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu zor günleri en yakın zamanda birlikte aşacağımıza olan inançla tekrar tüm ülkemize geçmiş olsun dileklerimiz gönderiyoruz” dedi.
BİNGÖLLÜLER ONA ‘ZAZA GÜNEŞİ’ DİYOR
1990 yılında Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) otoyolu yapımında çok sayıda Bingöllü hemşerisiyle birlikte çalışma fırsatı bulduğunu aktaran Ahmet Budan “Burada herkes ‘Zaza’ olarak hitap ederdi. Benim için dünyanın en güzel gün doğumu Bingöl'dedir. Güneşin doğuşuna dair övgülü sözlerimin sıklığı ve birlikte çalıştığımız Zaza hemşerilerimin, beni sağladığım istihdam bakımından aydınlatıcı bulmalarının neticesinde ‘Zaza Güneşi’ diye bir isim taktılar. O gün bugündür bu isim dillerde. Ben de buna alıştım. Bu ismi kullanmak benim için gurur ve onur vericidir” diyerek sözlerini tamamladı.
