2012 senesinde yaptığı yatırımlarla Koruge Boru imalatını da ürün gamına ekleyen SİGE, müteahhitlik faaliyetleri kapsamında enerji müsaadesinden geçici kabule kadar anahtar teslimi projeler hayata geçiriyor. Şu ana Kadar Türkiye’nin değişik illerinde 25 Organize Sanayi Bölgesinin elektrik altyapısını yapan Sige, bir çok özel sektör projelerinde de yer aldı.

Piyasada TSE’deki denetimin yeterli olmadığını söyleyen Sige Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Özcan DAĞGEÇ yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde özetliyor; “TSE senede bir geliyor gelirken de haber ediyor yarın geliyoruz diye. Böyle denetim mi olur, ben uygun mal yapmıyorsam o gün düzeltirim malı. Ayrıca bana neden geliyorsun benim sattığım mal piyasada var al, ölç, biç, uygun değilse benim belgemi iptal et. Sen gelip benim fabrikamdan numune alıp bu işi çözemezsin. Benim sattığım malları bul, Türkiye de her tarafta var. Benim haberimde olmaz, gittin sen satın aldın malı piyasadan, laboratuar da testler olumsuz çıktı, gel kardeşim buraya iptal ediyorum veya yaptığının cezası bu de bak o zaman herkes aynı standartta mal yapıyor mu yapmıyor mu?”


 “TSE belgesi var mı var”
Özcan DAĞGEÇ; “Mesela boru üretiminde istenilen standart  450 Newton, bir başkası bunu 300 Newton olarak üretiyor.. Bu newton neyi etkiliyor? Hammadde ağırlığını, biz beş yüz gramdan çekiyorsak adam dört yüz gramdan çekiyor %25 daha düşüğe mal ediyor.%5 düşük fiyat veriyor ve satıyor. Ben standart ürün yapınca rekabet edemiyorum. Vatandaşın bunu test etme imkânı yok çünkü toprağa gömülüyor, bir bakıyorsun boru çökmüş. Düşün şimdi bunu Bağdat caddesinde 3 gün izin aldın, trafiği kestin, önce boruyu çekiyorsun sonra kanalı kapatıp kabloyu ve bir bakıyorsun boru yapışmış kablo gitmiyor. Hadi bir daha kazıyorsun, peki boruya kaç para harcadın misal 10 bin lira yeniden döşemek için kaç para harcıyorsun 350 bin lira. Cinnah caddesinde bir iş yaptın diyelim 10 bin metre boru döşeyeceksin on bin metre boru 25 bin lira yapar ama orayı tekrar kazmanın değeri trilyondur.  Bunun tüketicisi müteahhit ve bir çoğu devlet müteahhitti neye bakar fiyata ucuz mu ucuz, TSE belgesi var mı var alıyor.” Vatandaşta haksız diyemem çünkü o da üzerindeki TSE logosuna güveniyor.


“Sektörde denetimler artmalı”
Özcan DAĞGEÇ; “Mesela topraklama şeridi yapıyoruz, TSE, BAYINDIRLIK ve TOKİ’nin şartnamesinde sıcak daldırma galvaniz olma şartı var. Niye çünkü binaların temelinde elli yıl yüz yıl paslanmadan durması gerekiyor. Ama adam bunu büyük rulo Pire galvaniz saçtan kesiyor, kestiğin zaman kenarları paslanıyor. Üstelik bu işlemi yasal olarak herkesin bilgisi dâhilinde yapıyor. Kaçak filan değil yani. Niye şerit alıyorsun git teneke göm aynı şey, paslanacak bir malzeme gömüyorsan. Bir alışveriş merkezi yaptın yüzlerce binlerce dükkân var. Temeline  gömdün pire galvaniz ya da elektro galvaniz şeritleri, bunun görevi ne? Kaçak olduğu zaman elektriği toprağa atmak. O kadar bilgisayar o kadar hassas aletler yanarsa? Allah korusun dahası can kayıpları bile olursa ne yapacaksın? Ölümlü elektrik kazalarında bilirkişinin ilk baktığı şey topraklamadır. Uygun değilse müteahhitte kontrol mühendisi de yanar. Müteahhit bunu yapar mı? Yapar 50 bin lira kardır der fiyatı ucuzsa, ama senin yaptığın iş amacına uymadı. Sana sıcak daldırma galvaniz şerit lazım gidiyorsun, fiyatı düşük diye taklit bir ürünü alıyorsun, sen nerden bileceksin bunun standartlarını. Ama şimdi standartta uygun olmayan malın satışını TSE veya diğer resmi kurumlar engellese bu sorun ortadan kalkacak ama yok öyle bir denetim. İşin tuhafı bizim ürünümüzün doğruluğunu kimya mühendisi makine mühendisi anlayabilir ama hangi yapı denetim firmasında kimya mühendisi var? Makine mühendisi hangi inşaatta var? İstanbul’da asansör faciası oldu herkes asansörle ilgilenmeye başladı, topraklama ekipmanları da çok önemli Allah korusun elektriğin şakası yoktur.

“Hedefimiz kapasitemizi artırmak”
Şuan boruda kapasitemizin %60’ı ile çalışıyoruz, şeritte yüzde seksen çalışıyoruz. Genel manada tam kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz. SİGE tescilli markamız. Boru’da pabuç’ta ve şeritte aynı markayı kullanıyoruz. Marka bilinirliğimiz artırmak istiyoruz. Türkiye’de işsizlik var ama ara eleman yok. Düz işçi var, mühendis var, herkes masa başı iş istiyor ama makinenin başına koyacağın operatör yok. Yani tekniker eleman sıkıntısı var. Sırf eleman olmadığı için ben mesela iki tane makinemi çalıştıramıyorum. Yatırım yapmışım her şeyimi yapmışım ham maddem de var ama operatör bulamıyoruz. Gazeteye ilan veriyoruz askeri ücret 900 lira, biz 1500 liraya adam arıyoruz gelmiyor. Dese ki 2000 lira istiyorum onu da vereceğim. Birde herkesin sıkıntısı dövizdeki artış tabi. Hammaddeyi dolarla alıyor, ürünü TL satıyoruz. Siz düşünün artık gerisini.