Cemal Bey, geliştirdiğiniz projelerin ortak noktalarını ve bugünlere gelişini anlatır mısınız?
Uzun yıllar Turizm, İnşaat ve Gayrimenkul alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığını yaptım. Bunun dışında biraz da çok yönlü olmamın etkisiyle siyaset, vakıf ve sosyal projelerde yer almamın sonucunda oluşan fikir dünyası iş yaşamıma da etki etti. Gelişmesine katkıda bulunduğum ve danışmanlığını yaptığım projelerde öncelikle çevreye uyumlu, bulunduğu bölgenin mimari yapısına uygun ve sosyal ilişkileri içerisinde barındıran mimari özellikleri öne çıkardık.
.jpg)
Son olarak geliştirdiğimiz Olivo Atakent Halkalı Projesi, yatay düzlemde gelişen, az katlı ve komşuluk ilişkilerini öne çıkaran bir proje oldu. Bu İstanbul’daki yoğun ve insanların etkileşimine kesen izole yapıların aksine insanların sosyal etkileşim halinde olduğu butik bir proje oldu. 2015 yılı sonunda mutlu ailelere projemizin kapısını açmış olacağız.
Antalya da kızım ile geliştirme aşamasında olduğum Olimpos Projesi de tamamen doğa ile iç içe, çevreye ve tarihi dokuya uyumlu olan taş ve ahşabın kullanılacağı bir proje olacaktır. Bu projede ayrıca organik tarımın yapılacağı alanlar olacaktır. Antalya Vezirhan Kapalı Çarşı ise Anadolu Selçuklu Mimarisinden esintiler taşıyan yapısıyla; yeni dönemde ağırlıklı olarak İtalyan Markaların olacağı bir Outlet’e dönüştürmek için görüşmelerimiz devam etmektedir.
.jpg)
Sizi kamuoyunda daha çok siyasi kimliğiniz ve sosyal ve inanç alanlarında faaliyet gösteren vakıflar ile biliyoruz. İş yaşamınız ve bunları bir arada götürmek zor olmuyor mu?
Öncelikle pek kolay olduğunu söyleyemem, bu tempo zaman zaman yorgunluk ve stres yaratıyor ise de manevi anlamda huzur bulduğum için insanların yanında olmak ve onlarla yaşamı paylaşmak beni fazlası ile mutlu etmektedir. Geçen yıl CHP Parti Meclisi Üyesi seçilmem ile iş yaşamını ikinci plana iterek siyasi faaliyetlere daha çok yöneldim.

Siyaset benim için; İnsanlarla bir arada olmak, sorunlarına çözüm olmak, gelirin adaletli biçimde paylaşılması, cinsiyetçi ve tek tipçi anlayışa karşı durmak, özgürlüklerin geliştirilmesi ve bilimin ışığında eğitimin yaygınlaştırılması için elimden geldiğince çalışmak ve yaşama geçirmektir.

Bunun dışında ise iş yaşamımda temel felsefe olarak, geliştirilmesinde ve danışmanlığında bulunduğum projelerde çalışma arkadaşlarıma; şirketlerin gelirlerinin belirli kısmını ar-ge ve sosyal sorumluluk projelerinde kullanmaları yönünde salık verdim. Özellikle kız çocuklarının eğitimi yönünde pozitif ayrımcılık taraftarıyım ve bunu iş yaşamımda uyguladım.
