Mora Terapi, klasik tıptan farklı olarak hastalıkların belirtilerini ortadan kaldırmak yerine, hastalığa neden olan etmenleri ortadan kaldırmaya yönelen bir uygulamadır. Bütünsel tıbbın Türkiye’deki bilimsel ve etik gelişimi konusunda katkılar sağlayan Mora Terapi’yi, EDT Sağlık Yönetim Kurulu Başkanı Dilşad ÇELEBİ ile konuştuk.

Dilşad Hanım, EDT Sağlık ve Mora Türkiye hakkında bilgi alabilir miyiz?

2006 yılında EDT Sağlık Hizmetlerini kurdum. Türkiye’de ilk defa “bütünsel tıp” alanında tıbbi cihazlar getiren, ilk tıbbi cihaz kayıt sistemine bu ürünleri kaydeden ve sektörün ülkemizdeki gelişimine öncülük eden firmalarındanız. Çalıştığımız alanda ilk ve en bilinen markamız “Mora Terapi”. Bunun dışında 4 Alman, 1 Amerikalı firmanın ürünlerinin de Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti distribütörü olarak faaliyet göstermekteyiz. Ürünlerimizin tamamı bütünsel Tıp alanında spesifik olarak kullanılan ürünlerdir. Özellikle Klasik Batı Tıbbı’nın zorlandığı veya çaresiz kaldığı durumlarda, hastalıklara farklı bir perspektiften yaklaştığı için tercih edilen ve kullanılan ürünlerdir. Bütünsel Tıp bizim üniversitelerimizde ana dal olarak henüz okutulmadığından, doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın konuya dair olan bilgi ihtiyaçları dolayısıyla eğitim faaliyetleri konusunda da satışı kadar aktifiz.

Mora Terapi en çok hangi hastalıkların tedavisinde kullanılıyor?

Mora Terapi en çok bağımlılıklar (sigara, alkol, ilaç, madde), alerjiler, kilo kontrolü, her türlü bağırsak hastalığı veya sindirim sistemi bozukluğu, ağrı tedavileri, duygu durum bozuklukları ve genellikle klasik tıbbın çözümsüz kaldığı sorunlarda sıkça kullanılıyor. Aslen elektro akupunktur ve elektro homeopati’nin kombinasyonundan oluşmuş bir yöntem. Nasıl bir akupunktur veya homeopati uzmanı geniş bir endikasyon yelpazesinde çalışabiliyorsa aslında Mora Terapi için de durum böyle. Klasik tıbbın baktığı şekliyle organ ve bölümlere değil, genel olarak vücudun bütününe dair bir bakış açısına sahip. Burada şunu da kesinlikle vurgulamalıyım ki klasik tıbbı dışlayan değil, kucaklayan ve birlikte çalışan bir sistemden söz ediyoruz.

Ruh ve beden sağlığının dengesini sağlamada Mora Terapinin katkısı nedir?

Mora terapi tedavilerinin tamamında sağlık profesyonellerimiz ve doktorlarımız tarafından hastanın yaşam ve düşünüş (dolayısıyla duygu) biçimini değiştirmeye yönelik de çalışmalar yapılır. Sadece tedavi seansları boyunca cihazlarla yapılan tedavilerle kalınmaz. Her zaman tedaviye uygun diyet, uyku düzeni, egzersiz ve hareket düzeni önerileri de verilir. Amaç sadece iyileşme değil, geri dönüşsüz iyileşme ve iyiliğin yaşam boyunca sürdürülebilmesidir. Ayrıca Mora cihazlarında münferit bir endikasyona yapılan tedavilerde bile aslında tüm vücut frekansları baz alınıldığından ve temizliği yapıldığından, hastanın bir endikasyondaki iyileşmesiyle birlikte tüm vücut fonksiyonları da seanslardan önceki hallerine göre daha sağlıklı hale gelirler. Her seansta mutlaka duygu durumu düzeltmeye yönelik de mutlaka özel tedaviler yapılır ve dolayısıyla endikasyondan bağımsız hastaların duygu durumlarında da mutlaka düzelme olur. O yüzden duygu (ruh), zihin, beden dengesini gözeten tedaviler diyoruz.

Avrupa’da uzun yıllardır kullanılan bütünsel tıp Türkiye’de de oldukça kullanılır duruma geldi. Ülkemizde yapılan, bu konudaki çalışmaları yeterli buluyor musunuz?

Almanya ve Avrupa’nın hatırı sayılır sayıda ülkesinde bütünsel tıp, tıp fakültelerinde ayrı kürsülerde okutuluyor. Yani oradaki doktorlar ya klasik tıp hekimi veya bütünsel tıp hekimi olarak eğitim alıp, mezun olabiliyorlar. İlginç olan istatistikler. Özellikle Almanya ve Kuzey Avrupa ülkelerinde hastaların %50’den fazlası ilk hasta olduklarında, yan etkinin olmaması ve daha az maliyetli olması nedeniyle ilk olarak bütünsel tıp kliniklerine veya doktorlarına başvuruyor. Özel Sağlık sigortalarının çoğu da bütünsel tıp harcamalarını karşılıyor. Türkiye’de henüz bu bölümlerin kürsülerinin olmaması sebebiyle bu aşamadan çok uzaktayız. Bakanlığın açtığı sertifikalı kurslar ve özellikle üniversite hastanelerinde açtıkları araştırma bölümleriyle son yıllarda bu konunun hızla ilerlemekte olduğunu söyleyebilirim.

GYİAD Derneği ile birlikte “Kendi Hikayesini Yazanlar” kitabını çıkardınız. Mora Türkiye’nin kadın istihdamına katkılarını değerlendirebilir misiniz?

Evet kadın istihdamı oranlarının gelişmiş ülkelerde çok yukarılarda olduğunu görüyoruz. Ülkemizin sosyo-kültürel ve ekonomik gelişimi açısından şu an bulunduğu yerin en az 2 kat üzerinde olması neredeyse bir zorunluluk. Kadın konusu, benim kişisel olarak da bire bir üzerinde çalıştığım bir konu. Türkiye’deki girişimciliğin ama özellikle kadın girişimcilerimizin önünü açmak, daha çok kadınımızı girişimciliğe ve iş hayatının içerisinde olmaya teşvik etmek amacıyla, Genç Yönetici ve İş İnsanları (GYİAD) Derneği ile birlikte 5 Kadın Girişimcinin girişimcilik öykülerinin derlendiği bir kitap çıkardık. “Kendi Hikayesini Yazanlar” Kitabını. Hem şirket bünyemizde, hem de yatırımcılarımız arasında kadınlarımıza gerekli eğitim ve fırsatlar yaratılarak daha fazla önlerinin açılması birincil önceliklerimizden. Nüfusumuzun neredeyse yarısını oluşturan kadınlar, erkeklerin yarısı oranında bir işgücüne katılım sağlayabiliyorlar. Kadınların gerek iş yaşamında, gerekse yönetim kademelerinde görünür olmalarını, örnek rol modeller olmalarını, var olan toplumsal düzen içinde diğer kadınların ve gelecek nesillerin önünü açmak ve toplumsal ilerlemeye katkı sağlamak açısından çok önemli buluyorum. Kadın güçlendiğinde güçlü bir Türkiye olma şansımız var. Çünkü kadının güçlenmesi demek çok daha güçlü yeni nesiller demek.

EDT Sağlık Teknolojileri için gelecek dönem hedef ve projeleriniz nelerdir?

Türkiye ekonomisindeki iniş çıkışlar ve kur değişimleri genel olarak ne yazık ki yatırımcıların önünü kesen engeller. Her özel sektör gibi biz de sağlık sektöründe bu olumsuz ekonomik havadan etkileniyoruz. Önümüzdeki dönemde, ekonomik çalkantılardan daha az etkilenmek veya etkilenmemek adına güçlü şirket ortaklıkları veya proje fonları ve yurtdışına açılma projelerimiz var. Bunun dışında Mora Terapi yönteminin ve Bütünsel Tıp yaklaşımının gerekli yasal düzenlemeler ve üniversitelerde eğitim imkanlarıyla desteklenerek sağlık sektörü içerisinde daha yaygın olarak kullanılmasını sağlamak var. Eğitim faaliyetlerimizi daha profesyonel olarak sürdüreceğimiz bir akademi projesinin, Mora Akademi’nin temellerini atıyoruz. Daha geniş çaplı, hem dünyanın farklı ülkelerindeki alanlarında uzman bütünsel sağlık profesyonellerini hem de Türkiye’de uzman profesyonelleri kapsayacak şekilde sürekli bir eğitim merkezi olma vizyonuyla yola çıktığımız bir akademi projesi.