Dört kitabında da bu konuları uzmanlara rehber niteliğinde ele aldığını belirten Taşköprü, "Amacım ne gerçekliği yok saymak ne de yıkmak; sorunları en aza indirgemek" dedi.
"Eleştirilerimiz, Sistemin Olumlu Yönlerini Gölgelemiyor"
Geçmişte sistemin işleyişine yönelik eleştirilerde bulunduğunu ancak psikiyatristler ve hukukçuların özverili çabalarının asla göz ardı edilemeyeceğini kaydeden Taşköprü, "Kaosu düzene sokma çabaları takdire değer. Eleştiri ile gelişim bir arada ilerler. Ben de tez ve antitez arasında denge kurarak, bir gün senteze ulaşmayı umuyorum" ifadelerini kullandı.
Kitapları Uzmanlara Kılavuz Niteliğinde
Tez niteliği taşıyan dört kitabının, alanında çalışan uzmanlar için yol gösterici olduğunu dile getiren Taşköprü, "Çalışmalarım kişisel değil, bilimsel ve toplumsal sorumluluk taşıyor. Uzmanlık alanlarına yönelik saldırı olarak algılanmamalı. Aksine, sessizliğin hem şiddetini hem de dönüştürücü gücünü yıllar içinde anlamlandırdım" diye konuştu.
"Sentez, Tartışmaya Açık Bir Diyalogla Mümkün"
Psikiyatri ve hukuk arasındaki sinerjinin toplum sağlığı ve adalet mekanizması için hayati olduğunu belirten Taşköprü, "Umuyorum ki bu disiplinler, tartışmaya açık yönleriyle ele alınır ve nihai bir senteze ulaşılır. Bu, ancak karşılıklı saygı ve anlayışla mümkün. Bazen çok seslilik hiç sesliliktir. Bazen veda etmemiz gereken terapistler değil kendi karanlığımızdır." mesajını verdi.
Serra Taşköprü’nün kitapları, özellikle suç önleme, akıl sağlığı politikaları ve hukuki düzenlemelerin kesişiminde uzmanlara akademik bir perspektif sunuyor. Yazar, toplumsal sorunlara çözüm üretmede disiplinler arası yaklaşımın öneminin altını çiziyor.
